Evlilik kavramı hayatımızdan çıkıyor mu? Türkiye'de evlenme istatistikleri ne söylüyor?

Ankara'da avukatlık yapan Emine Aslan, anadolugazete.com.tr'ye boşanma davalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Peki, evlilik kavramı hayatımızdan çıkıyor mu? Türkiye evlenme ve boşanma istatistikleri ne söylüyor?

Evlilik kavramı hayatımızdan çıkıyor mu? Türkiye'de evlenme istatistikleri ne söylüyor?
Yayınlanma:

Toplumun en önemli yapı taşı dediğimiz aile kavramının temelini oluşturan evlilik birliği sarsılıyor mu? Artan boşanmaların sebebini ne? Ankara'da avukatlık yapan Emine Aslan, anadolugazete.com.tr'ye özel açıklamalarda bulundu.

BOŞANMA DAVALARI SON ZAMANLARDA NEDEN ARTTI?

"Öncelikle aile kurumunun Türk toplumundaki yerinden bahsetmek istiyorum. Bir sosyal sistemin içerisinde yer alıyoruz. Bu sosyal sistemin her parçası birbirine bağlı; ekonomi, hukuk, teknoloji... Bunların hepsi birbirini etkiliyor diyebiliriz. Aile bu sistemin başında geliyor. Bu sistem içindeki herhangi bir değişim toplumun diğer yapılarını da etkiliyor. Aile dediğimiz kurum, insanı oluşturuyor. Ziya Gökalp'in de dediği gibi aile toplumun değerlerinin taşıyıcısıdır. Türk toplumu bazında düşündüğümüzde 15-20 yıl öncesine göre boşanmayı bir problem olarak görmüyorduk. Özellikle 20. yüzyıl sonuna kadar baktığımız zaman kentleşmeyle birlikte aile birliğinde de değişimler oldu. O zamana kadar boşanmış kadına bakılan bakış bile farklıydı, şimdi birlikte bunların hepsi değişti."

BOŞANMADA ÖNE ÇIKAN FAKTÖRLER

"Düşük ekonomik seviyedeki insanların boşanma sebeplerine bakınca; istihdam, kumar, uyuşturucu bağımlılığı insanları boşanmaya götürüyor. Bunlar çarpık ilişkilere sebep oluyor. Yüksek ekonomik düzeydeki insanlara baktığımızda da taleplerin karşılanmaması, sevgi eksikliği gibi boşanma nedenleri oluyor.

Kadının süreçte ekonominin içinde yer alması da boşanmayı arttıran bir sebep oldu. Örnek veriyorum; çalışan bir kadın, aile içerisinde yaşadığı olumsuzlukları tolere etmek zorunda olmuyor. Çünkü kadın kendi ekonomisini elde etmiş bir konumda yer alıyor. İnsanlarda tahammül adına bir şey kalmadı, problemleri çözmeye yönelik değil de problemleri direkt olarak ortadan kaldırmaya yönelik adımlar atılıyor bu süreçte."

SOSYAL MEDYA AİLE BİRLİĞİNİ NASIL ETKİLİYOR?

"Sosyal medya ve teknolojinin ilerlemesi kesinlikle boşanma oranlarını arttırıyor. Sebebi de çabuk ulaşılabilir olmak. Seçeneklerin daha çok olduğunu gösteriyor insanlara. Boşanmalara baktığımızda, aldatma ve çarpık ilişki olaylarının yaşanması sosyal medya kaynaklı. İnsanlar kendilerini sergileyerek seçeneklerin artacağını düşünüyor. Gönül bağı olmayan kısa süreli, çok çabuk tüketilen ilişkiler meydana geliyor. Bu durum aynı zamanda dolandırıcılık olaylarının da artmasına sebep oluyor. Para isteme, kendini farklı tanıtma gibi birçok olay meydana geliyor."

"BEN NEDEN ZENGİN DEĞİLİM?" ALGISI

"Sosyal medya gibi platformlar insanlarda 'Ben neden zengin değilim?' algısı oluşturuyor. Nasıl zengin olabilirim? Bunlar lüks olarak değil, normal olarak algılanıyor. 'Bunun için ne yapmalıyım?' arayışı başlıyor bu noktada. Estetik yaptırmak, lüks yaşamak ve tercih edilen olmak insanlarda arzulanan bir durum."

NELER YAPILABİLİR?

"Şu an okullarda temel hukuk dersleri verilerek insanların haklarını öğretmek adına dersler eklenecek. Ayrıca, kendi içerisinde pilot bir şehir, okul, sınıf seçip ailelere inip buradaki eksiklik ne? Düşüncesiyle buradan düzeltmeye başlanabilir. Okullardaki öğretmenlerimizin çocuklarla okuma çok yönlü eğitici faaliyetler yapması zor değil. Bunlar oluşturulabilir."

BOŞANMADA EN ÇOK ETKİLENEN KİM?

"Belli bir yaş grubunun aileyle vakit geçirmesi gerekiyor. Babanın eksikliği çocukta bir baba figürünün eksikliğine neden oluyor. Başka bir taraftan da o ailenin içerisinde kavga, şiddet varsa çocuk bunu da örnek alıyor. Bu sefer o çocuk okulda öğretmen ve arkadaşlarına karşı şiddet gösteriyor. Çocuğun aile içinde sağlıklı bireylere ihtiyacı var. Okulda arkadaşlarının kalemini silgisini çalan bir çocuğu araştırdığımızda bu eylemin temelinde, anne ve babaları tarafından okula bırakılan çocuklar olduğunu görüyoruz.”

AİLE BİRLİĞİ NASIL KORUNACAK?

"Üretkenliğimizi yitirdik. İnsanlar bireysel yaşıyor, bireysel düşünüyor. Bekâr olan bir insanı düşündüğümüzde, onun sadece kendini ve ideallerini düşündüğünü görüyoruz. Bu değişimler aile olma fikrini de insanlardan uzaklaştırıyor. Devlet burada, aileye ücretsiz psikolog ve terapi desteği sunarak bir nebze olsun durumun değişmesine yardımcı olabilir."

TÜİK VERİLERİ NE SÖYLÜYOR?

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı evlenme ve boşanma verilerine göre, Türkiye'de geçen yıl evlilik oranlarında bir önceki yıla göre yüzde 1,82'lik bir düşüş yaşanarak, toplam evlenen çift sayısı 565 bin 435'e indi. Bu düşüşle birlikte, ülke genelinde kaba evlenme hızı binde 6,63 olarak belirlendi.

Boşanma oranları da benzer bir trend izleyerek, 2022'ye kıyasla yüzde 5,79 azalış gösterdi ve toplam boşanma sayısı 171 bin 881 olarak kaydedildi. Ülkedeki kaba boşanma hızı ise binde 2,01 oldu.

Haber: Cansu Baloğlu-Gamze Erdoğan

 Editör
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.