Gazino şarkıcılığından kebapçı tezgahına

Adana’da gazinoların kapanmasıyla şarkıcılığı bırakan eski ses sanatçısı 25 yıllık kebapçı Ali Arslan, müşterilerine kebabı çocukluk arkadaşı Müslüm Gürses’in şarkılarıyla servis ediyor.

Gazino şarkıcılığından kebapçı tezgahına
Yayınlanma:
Güncelleme:

1970’li yıllarda, henüz 15 yaşında bir çocukken keşfedilip, buğulu sesiyle yıllarca çocukluk arkadaşı Müslüm Gürses ile karşılıklı gazinolarda sahneye çıkan Ali Arslan (61), gazino devrinin sona ermesiyle müzik piyasasında tutunamayınca, kebapçılık mesleğine yöneldi. Gazinoların kapandığı ilk yıllarda gündüz kebapçılık akşamları barlarda şarkıcılık yapan Arslan, daha sonra şarkıcılığı tamamen bırakarak Kurttepe Mahallesi’ndeki tablasında kebapçılık yapmaya başladı.

25 yılı aşkın süredir tablada kebapçılık yapan Arslan, kentte çok az kalan tabla kebapçıları arasında da yer alıyor. Usta kebapçı aynı zamanda Adana kebabını hazırlarken ve sunarken çocukluk arkadaşı Müslüm Gürses’in şarkılarını söyleyerek müşterilerinin beğenisini alıyor.

“Şimdi lokanta furyası çıktı”

Kebapçı Ali Arslan, kebabı şarkı söyleyerek servis etmesinin müşterileri memnun ettiğini belirterek, “Benim tablama gelen de memnun, yiyen de memnun. Eskiden Adana’da köşe başlarında 3 tekerlekli tablalar olurdu gerçek kebap onlardaydı. Şimdi lokanta furyası çıktı. Benim burası günde 50 kere dolar boşalır” dedi.

13 TL’ye Adana kebap sattığını belirten Arslan, et fiyatlarının lokantalar yüzünden arttığını söyleyerek, “Dışarıda bir dürüm 20-25 TL. Ben 13 liraya veriyorum. Pahalı satanlar yüzünden et fiyatı yükseldi. Lokantalar, kasaplar ve lüks yerler yüzünden fahiş fiyatlar verdikleri için zengin gidiyor etin kilosu olmuş 70-80 TL. Buna devlet yetkililerinin el atması lazım” diye konuştu.
“Müslüm Gürses ile karşılıklı gazinolarda okurdum”

Ali Arslan, Adana’da Müslüm Gürses’in sanatını icra ettiği dönemlerde kendisinin de 4-5 gazinoda sahne aldığının ifade ederek, şunları kaydetti:

“Ben eskilerden beri gündüz bu işi yapıyordum akşamları da gazinolarda, pavyonlarda şarkı söylüyordum. Oralardan gelmeyiz. Yıllarımız öyle geçti. Müslüm Gürses ile karşılıklı gazinolarda okurdum. Onun programlarını beklerdim. Neden beklerdim. Çünkü sanatını icra ediyordu. Ben Meydan’ın çocuğuyum o da Hürriyet’ten. Çocukluk arkadaşımız. Ama ne oldu İstanbul’a gitti parladı bizde buralarda okuduk. Arkadaşlığımız bitmedi ama Adana’ya geldiğinde kalırdı görüşürdük, okey oynardık. Ben de ünlülerle çalıştım. Müslüm Gürses ne eserler bıraktı ülkemize. Şimdiki sanatçılar onun eserini okuyamaz” dedi.

“Dürümü sarışı beni cezbetti”

Kebapçı Ali’nin sürekli müşterisi olan Serkan Kamışlıoğulları, arkadaş tavsiyesiyle tablada kebap yemeye başladığını belirterek, “Hizmetten çok memnun kaldık. Şarkılarıyla, yemeği hazırlayışı, dürümü sarışı beni cezbetti. Adana’da çok kebapçı, restoranlar var o zevki alamıyorum. O yüzden burayı tercih ediyorum. Birinciyi yedim şimdi ikincisini yiyeceğim” diye konuştu.

Hatice Özbek isimli müşteri ise Ali Arslan’ın tablada kebabı çok güzel yaptığını söyleyerek, “Evimiz yakın olduğu için birde şarkılarla yaptıkları için hoşumuza gidiyor. Sürekli geldiğimiz yer. Burada yiyoruz” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.