Gezi zihniyeti mi? Muhammed Ali zihniyeti mi?
Efsane Merhum Müslüman Boksör Muhammed ALİ’ Müslüman olmadan önceki ismi Cassius Marcellus Clay Jr. olan Muhammed Ali, 17 Ocak 1942'de Kentucky Louisville'de...
Efsane Merhum Müslüman Boksör Muhammed ALİ’ Müslüman olmadan önceki ismi Cassius Marcellus Clay Jr. olan Muhammed Ali, 17 Ocak 1942'de Kentucky Louisville'de doğdu. Herkesin öve öve bitiremediği batı çağdaş medeniyeti daha altmışlı yıllara kadar ırkçılık içinde yaşarken biz hamdolsun İslam ile ırkçılığın ne kötü hastalık olduğunu öğrenmiş kavimiz. Bu zenci beyaz ayrımı, otobüse trene bir beyaz bindiği zaman siyah ayağa kalkıp yer vermek zorundaydı. Beyaza yer vermeyen siyah yargılanıyor hapse atılıyordu. Özgürlükler ülkesi Amerika’nın 50-60 yıllara kadar içler acısıydı. Martin Luther King ve Muhammed Ali bu ırkçılığa karşı mücadele vermiş önemli isimlerdir. Cassius Clay 1964 yılında 22 yaşındayken S. Liston'u yenip dünya şampiyonu olduğu ülkesi Amerika’yı gururlandırdığı için, Amerika ya döndüğünde artık kendisine siyah gözüyle aşağılayıcı bir şekilde bakılamayacağını, beyazların kendisine saygı duyacağını ve 60lı yıllarda siyahlara restoranlarda servis yapılmamaktaydı. Dünya şampiyonu olmanın da verdiği sevinç ile bir restoranda gidip bir sandviç istedi garson siyahlara servis yapmayacağını sandiviçin olmadığı söyleyince Cassius Clay ben sizin için bu ülke için savaştım ve şampiyon oldum bunu mu hak ediyorum diye sinirlenerek garson ile tartışmaya başladı ancak ne söylediyse de garsona servis yapmadı. O günden sonra kendini sorgulamaya başladı ve kendi köklerini araştırmaya koyuldu. Afrikalı kökenli olduğunu ve dedelerinin İslam dinine inandığını öğrendi. İslam dini siyah beyaz ayrımına karşı çıktığı hak ve eşitliği savunduğu için Muhammed Ali ismini alması ve İslam’ı seçmesi sonrası; bir takım ırkçı insanlar bu kararına baskı kurmaya başladılar... Daha sonra 1967 yılında Amerika Vietnam savaşı çıkınca "Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım." diyerek savaşa katılmayı reddetti bu yüzden 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Profesyonel lisansı Amerikan hükümetince iptal edildi tam 3 yıl ringlerden uzak kaldı. Lisansı ve pasaportu elinden alınınca dava süresince maddi sıkıntılar yaşadı ve iflas ettiğini açıkladı. Ailesinin yardımı ve üniversitelerde para karşılığı yaptığı konuşmalarla geçimini sağladı.1970'te temyiz davasını kazanıp tekrar boksa döndü. Dünya Şampiyonluğunu 3 kez elde ederek, 1978'de boksu Şampiyon olarak bıraktı. Sonra Parkinson hastalığına yakalanmasına rağmen bunu gizleyip büyük para karşılığı iki maç daha yapıp kaybetti. Profesyonel döneminde sadece 5 kez yenilen, Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu olan Muhammed Ali, 36 yaşına kadar bütün şampiyonlar için tek isim olmayı başardı ve 37'si nakavt olmak üzere 56 maç kazandı. Bir takım inançtan yoksun İslam’ın güzelliklerinden bir habersiz yazarların geziyle ilişkilendirmesi hem boksörün hayatındaki inandığı davaya karşı saygısızlık bir de İslam’ın sanki gezideki anlayış ve düşüncedeki insanların maksatlı olarak kendilerinin saffında göstermektedirler. Oysaki… Geziciler, Ülkenin sokaklarında terör estirmiş otobüsleri yakmış, dükkanların camlarını kırmış durakları tahrip etmişler, parkı da yaptıkları tahribatla yaşanmaz hale getirmişler ülkeyi de gererek maddi ve manevi bir sıkıntı içine düşürmüşler tıpı o günkü beyazların ötekileştirdiği, kamplaşma ve kutuplaşmayı da oluşturmuşlardır. Oysa onun hayatında iyilik etmek, sevgi ekmek yardım etmek bir canlıya zarar vermemek İslam içinde yaşamak ilkesi bulunmaktadır. Küba lideri Fidel Castro ile boksör Muhammed Ali, 1998 yılında Küba'nın başkenti Havana'da bir araya gelmiş; ‘’Fidel Castro, Muhammed Ali'yle birlikte eğlenceli bir sohbette ünlü boksöre "At bakalım şuraya bir yumruk" diyerek yanağını gösteriyor. Muhammed Ali ise Castro'ya şu şekilde cevap veriyor: Seni Amerika yıkamadı, ben nasıl yıkayım..’’ Geziciler kendi görüşünde olmayan insanla ne kadar verimli görüş alışverişinde bulunup, konuşma yapabilir ön yargılarını yıkabilir. Phoenix kentinde Parkinson hastaları yararına düzenlenen bir gecede 9 Nisan akşamı ailesiyle birlikte geceye katılan Ali'nin yorgun hali dikkatlerden kaçmamıştı. Kendisi de aynı hastalıktan muzdarip olan efsane boksör, kurduğu Muhammed Ali Parkinson Merkezi'yle hastalar için tedavi ve araştırmalara ön ayak olması. Merkezin bağış gecesine her yıl düzenli olarak katılan Ali'nin girişimleriyle, Parkinson hastaları için 118 milyon dolarlık bir fon oluşturulmasına neden olmuştu. Geziciler insanlığın hizmeti için hangi adımları attıklarını bir söyleseler ya. Döküp yıkmak, kin ve nefret tohumu ile fitne fesat etmekten başka.. Muhammad Ali sadece boksör değil komple bir sahne adamıydı. Kalabalığı coşturmayı sadece ringlerde değil ring dışında da çok iyi yapıyordu. Bunun için kullandığı yöntemlerden fazla bilinmeyen bir diğeri ise illüzyon numaralarıydı. Aynı zamanda bir sihirbazdı. ünlü illüzyonisti David Copperfield’tan bile övgü almıştı. İslamiyet’i seçtikten sonra sihirbazlığın günah olduğunu düşündüğü için bir daha hiçbir numara sergilemedi. 1990’lar tüm dünyanın gözünü Irak’a, Saddam Hüseyin’e çevirdiği yıllardı aynı zamanda. Kuveyt’i işgal eden psikopat diktatör ülkesinde yaşayan 700’ü Amerikalı 2.000 yabancıyı rehin almıştı. Bir Müslüman olarak devreye giren Muhammed Ali, Bağdat’a bizzat gidip Saddam Hüseyin’le rehineleri serbest bırakması için görüştü. Bağdat’a bir politikacı olarak değil bir Müslüman olarak geldim diyerek o gün 15 rehineyi kendisiyle beraber Amerika’ya geri götürmüştü. 1981 yılında Vietnamlı olduğu iddia edilen 21 yaşında bir genç intihara kalkıştığında onu kurtarmaya çalışanlar ne istediğini sordu. Muhammed Ali ile konuşmak istiyorum dediğinde şaşkınlıkla etrafına bakınanlar koskoca Muhammed Ali’nin bu bilmediği tanımadığı genci ayağına geleceğine ihtimal vermiyorlardı. Ancak Muhammed Ali yine büyüklüğünü gösterdi ve intihar etmek isteyen genci yarım saat dil dökerek ölümden kurtardı. Olayın sonunda gazeteler Muhammed Ali’nin sözlerini yazdı: “Bir hayat kurtarmak dünyanın bütün şampiyonluklarından daha değerlidir.” İnsanların ona neden saygı duyduğunu bir kez daha gösterdi. İslam inancını yaşamına katarak daima insanlığa Yüce kitabımızın içindekileri iyilikleri güzellikleri göstermiş, Geziciler ise kendisi gibi düşünmeyen insanları ötekileştirerek potansiyel suçlu olarak görmekte kendilerinin bu ülkenin temsilcisi olduğunu da iddia etmektedirler. Hucrat suresi on’da Yüce Rabbimiz ‘’ Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz. ‘’Buyurmaktadır. Efsane Müslüman Boksör Muhammed Ali’nin ruhuna bir Fatiha’yı eksik etmeyelim. Selam ve duayla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.