Gorbaçov’dan inciler
Sovyetlerin son lideri, prestroyka denilen açılımın mimarı Mihail Gorbaçov bir İngiliz gazetesine, Daily Telgraph Gazetesine yazdığı makalede inciler dökmüş....
Sovyetlerin son lideri, prestroyka denilen açılımın mimarı Mihail Gorbaçov bir İngiliz gazetesine, Daily Telgraph Gazetesine yazdığı makalede inciler dökmüş. Yine sosyalist aklıyla bütün suçu batının haydutlarına yıkmıştır. Sanki dünkü Gürcistan, Ukrayna ve Kırım ile bu günkü Suriye olaylarının baş müsebbibi olayların önü alınamaz hale gelmesi ve binlerce insanı bombalarla füzelerle katleden modern çar Putin değilmiş gibi. Bütün bu olaylar her Rus vatandaşı gibi Gorbaçov’un da milliyetçi duygularını galeyana getirdiği anlaşılıyor. Gorbaçov, bizim nesil görevimizi yaptık ancak soğuk savaş yıllarındaki liderler gerekeni yapmadılar. Bu günkü sıkıntıların kaynağında ABD, AB ve Rusya’nın arasına sıkışan ülkelerin perişanlığı yaşamaktadırlar. İşte Ukrayna, Gürcistan ve Kırım, belki de sırada Ermeniyi kışkırtıp Azerbaycan’ımıza kastedecekler… Suriye’nin önemli bir bölümünü rakipsiz olarak işgal eden ezen Rusya, Irak’ta sessiz kalmış ama yeni çarlar, ABD’nin de isteğiyle, Suriye’ye müdahale ihtiyacı hissetmiştir. Dün de aynı yalanla işgal ederlerdi. Aynı mantık devam ediyor. Macaristan ve Dubçek’in davet(!) ettiği Çekeslovakya’yı kana bulayan sosyalist mantık. Afganistan’ı işgal ederken ki bahane de Necibullah alçağının “daveti” değil miydi? Buna paranın hükmedenlerini de sayabiliriz” diyor. Birinci yanlışı kendisinin dönemindeki insanlar görevlerini yapamadılar. Çünkü SSR’in dağılış ne Gorbaçov’un Pretroykasıyla ne Yeltsin’in tankların üzerine çıkmasıyla meydana geldi. Olayların özü o değil lakin elden kaçacaklarına akılları dank edince elden kaçamasınlar diye son bir hamleyle” biz yaptık bakınız bizim iznimiz olmadıkça aykırı davranamazsınız” manasına gelen işler yaptılar. Çünkü Sovyetlerin dağılacağını 1972 yılından itibaren hisseden milliyetçi Özbekler sıranın ne zaman geleceğini şöyle anlatmaktadırlar. ”O dönem kendisinden “saman çuvalı” diye bahseden Kurşçev’in sevmediği Brejnev vardır. Özbekler Fergana vadisinden trenlere doldurup Moskova’ya yolcu ettikleri pamuk vagonlarını önce yarım doldururlar. Üstte görünen kısımda pamuk var, altta ise taş. Bunu Kremlindekileri fark ederler ancak “onlar bilmezlikten gelerek bizi kandırmaya çalıştılar biz de inanmış gibi davranıp onları kandırdığımızı zannettik” diyor. İşte bu bilip de bilmezlikten gelme aslında sonun başlangıcıdır. Yıllarca böyle devam eder. O yıllarda hiç SSR dışına çıkmamış bir ticaret erbabı gencin cebinde ABD doları vardı. Hem de yakalansa öldüreceğini bile bile. İşte burada da bir karşılıklı aldatma söz konusudur. Biz ancak bağımsızlıklarını ilan ettiklerinde anladık. Her zaman arkadan takip eden bizim dışişleri yine arkada kalmıştı. Yani SSR’in dağılmasına sebep prestroyka değildir. Çürümüş bir sistemin, ayakta durmakta zorlanan bir sistemin, tutunamamasıdır. Nitekim hemen peşinden BDT adında yeni SSR inşa etmek istediler ancak başta Özbekistan olmak üzere yeni kurtuldukları boyunduruğa koşulmaya yanaşmadılar. Evet Türk Osmanlı yıkıldıktan sonra dünyanın yüzü değişti. Karanlıklar devri, eşkıyalıklar devri, devletlerin azgınlaştığı, halkların kırdırıldığı bir dönem başladı. Aslında batı buydu. Osmanlı Türk devletinin hem içeride hem de dışarıda uyguladığı adalet ve hukuk hep saygıyla karşılandı, örnek alındı. Bu sırada bizi de o özden koparmaya, kendini inkara varan utanmazlıklara düçar ettiler. Evet bu gün yer yüzünde zulüm hakimdir. Ne zamanki Türk yeniden şahlanacak o zaman bu “Türk olmaktan utanan” çukurlar da adam yerine konulduklarını anlayacaklardır. Bu zulmü ya kendi uçaklarıyla veya uşakları, maşaları eliyle yapmaktadırlar. Dün en kolay kandırıldıklarını bildikleri Arap akılsızlarıyla isyan çıkartıp zulüm yaptılar. Bu gün de hem Arap hem Kürt ve ilaveten bir de mezhep işini kaşıyarak şia-sünni idraksizliği ile vurmaktadırlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.