Gün onların ama… Çocuk var, hakkı yok!

1924’teki Bildirge Atatürk’ün imzasıyla kabul edilirken, 1989 yılında BM ‘de kabul edilen “Çocuk Haklarına Dair sözleşme”, Türkiye tarafından 1990’ın Ocak ayında da Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından imzalandı.

Gün onların ama… Çocuk var, hakkı yok!
Yayınlanma:

DEĞERLENDİRME: DURSUN ERKILIÇ

20 Kasım 2023; Çocuk Hakları GünüDünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze’de ortalama her 10 dakikada bir çocuk öldürülüyor” derken, bu ‘gün’ kutlanabilir mi? Ölen çocuk sayısı 5 bini geçti. Dünyanın egemen gücü emperyal alçakların insafına kalan savaşın durması ihtimalinin gerçekleşmesini ummaktan başka yapacak bir şey yok... Yine de ‘Çocuk Hakları’ ile ilgili bir değerlendirme yapmak gerekirse, bazı hususları hatırlatmak isterim…

cocuk4.jpg

1924 YILINDA YAYIMLANAN BİLDİRİ

“Çocuk Hakları” kavramı ilk olarak Birinci Dünya Savaşı sonunda ortaya atıldı. Savaş mağduru çocukların durumu önce hikaye ve romanlarda, daha sonra da uluslar arası alanda ele alınmaya başlandı. 1924 yılında Cenevre’de yayınlanan Cemiyeti Akvam Bildirisi’nde, “Irk, millet, din farkı gözetmeksizin insanlar bütün çocuklara en iyisini vermekle yükümlüdür” deniyordu.

cocuk3.jpg

BİLDİRİYİ ATATÜRK İMZALADI

Türkiye Bildirge’yi 1924 yılında Atatürk’ün imzası ile kabul etti. Zaman içinde Bildirge’nin kapsadığı kavramlar gelişti ve 1989 yılında BM ‘de “Çocuk Haklarına Dair sözleşme” kabul edildi. 1990’ın Ocak ayında da Cumhurbaşkanı Turgut Özal sözleşmeyi Türkiye adına imzaladı. Ayrıca, ILO’nun çocukların küçük yaşta çalışmaya başlamalarını önlemeye yönelik önemli sözleşmelerinden biri olan “İstihdama Kabulde Asgari Yaşa İlişkin 138 Sayılı Sözleşme”si de Bakanlar kurulu tarafından onaylanıp, 21.06.1998 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Çocuklara yönelik kalıcı ve etkili birçok proje uluslararası kuruluşlarda ele alınmaya devam ediliyor.

cocuk2.jpg

HAKLARI GASP EDİLEN ÇOCUKLAR

“Hakları Çalınmış Çocuklar Raporu”na göre, birçok çocuğun hiçbir sosyal güvencesi bulunmuyor. Kimsesiz çocuk sayısı yarım milyonu aşkın. Himaye edilen çocuk sayısı da on binlerle ifade ediliyor. Her şeye rağmen devlet, çocuklara sahip çıkıyor ve geleceğe hazırlıyor.

cocuk1.jpg

ÇOCUK İSTİSMARI ÇOK YAYGIN

Çocuk istismarına yönelik yapılan araştırmalar, konunun insanlık tarihi kadar eski olduğunu ortaya çıkarıyor. Eski Yunanda çocuğun yaşama hakkı babasına verilir ve özürlü çocukları babanın öldürme hakkı bulunurdu. İslamiyet’ten önce Arap toplumlarında ise kız çocukları diri diri toprağa gömülürdü. Mitoloji ise çocuklara yönelik cinsel istismar olayları ile dolu. Aynı şekilde Batılı ülkelerin kiliselerinde ve dini kurumlarında görülen çocuk istismarı Vatikan’ı zor duruma düşürecek kadar fazla.

NÜFUSU OLMAYAN ÇOCUKLAR

Dünyada ve Türkiye’de nüfusa kayıtlı olmayan çocuk sayısı da çok fazla. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 7 ve 8. Maddelerinde her çocuğun doğar doğmaz isim ve nüfus cüzdanı sahibi olma hakkı bulunduğu hükmü yer almasına rağmen, bu sadece sözde kalıyor. Evlilik dışı çocuklar ile anne babaları da nüfusa kayıtlı olmayan çocuklar önemli bir bölümünün nüfus kaydı bulunmuyor. Bu kategoriye giren çocukların özellikle kırsal kesimde, geri kalmış bölgelerde ve şehirlerin kenar semtlerinde bulunuyor.

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.