Günümüzde kadın girişimciliği dezavantajlı gruplar içerisinde yer alıyor
Düşler Atölyesi Medya ve Mega Grup A.Ş.'nin kurucusu Derya Filiz Dalga, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde toplumsal cinsiyet eşitliği noktasında farkındalık oluşturulup, kamuoyunun gündemine taşınması gerektiğini belirtti.
ÖZEL HABER: AYBALA ALMİNA MELEK
Ankara Ticaret Odası (ATO) Reklam ve Görsel İletişim Komitesi Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ankara Kadın İcra Kurulu Üyesi Derya Filiz Dalga, kadın girişimciliğin dezavantajlı gruplardan biri olduğuna dikkat çekerek, "Türkiye'de her ne kadar son yıllarda kadın girişimcilik bağlamında önemli bir mesafe katedilmiş olsa da kadın girişimcilik halen desteklenmesi gereken gruplardan bir tanesi. Burada kadınlara yönelik hem eğitim hem girişim hem de çalışan kadınların eşit şartlarda ücret politikası uygulanması noktasında dezavantajlı bir grup." dedi.
"TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ EN TEMEL İNSAN HAKKI OLARAK DA TANIMLANABİLİR"
Toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı üzerinde duran Dalga, "Toplumsal cinsiyet eşitliliği cinsiyetten bağımsız olarak tüm bireylerin haklar, sorumluluklar, kaynaklarlar, yaşam kalitesi ve fırsatlardan, eşit aynı zamanda adil olacak biçimde faydalanmasını ifade ediyor. Bu hali ile toplumsal cinsiyet eşitliği en temel insan hakkı olarak da tanımlanabilir. Dünya ekonomik forumu cinsiyet eşitsizliği endeksine göre Türkiye, 156 ülke arasında 133. sırada yer alıyor. Türkiye’de milletvekillerinin yalnızca yüzde 17’si kadınlardan oluşuyor. Hayatın diğer birçok alanında olduğu gibi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği işgücü piyasasında da kendini gösteriyor. Kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 32 iken bu oran erkekler için yüzde 68. Erkeklerde yüzde 13 olan işsizlik oranı ise kadınlarda yüzde 14.5" ifadelerini kullandı.
Kadınların ekonomik hayata katılmak istediğinde bazı engellerle karşı karşıya kaldıklarını vurgulayan Dalga, işverenlerin de kadın işgücünün beceri ve potansiyelinden tam olarak yararlanamamasına neden olduğu belirtti.
Dalga, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve dengeli bir sosyal kalkınma için en gerekli unsurun cinsiyet eşitliği olduğunu söyleyerek, "Eşitlik arayışı ve toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmaları, cinsiyetleri aynılaştırma hedefi taşımaz. Bunun tam tersi olarak farklı olduğumuz bilinciyle fırsat, hak ve kaynaklara erişimde eşitliği sağlamanın yollarını aramaktadır. Bu konuya duyarlı ülke ve şirketlerin toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki yapmış olduğu çalışmalar sonucunda kaydettikleri ekonomik büyüme ve kârlılık artışları da bunun en iyi örneğidir. Dünya bankası, istihdam ve girişimcilikte cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesinin küresel gayri safi yurtiçi hasılayı yüzde 20'den fazla artırabileceğini ve gelecek 10 yılda cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasının mevcut küresel büyüme oranının iki katına çıkmasını sağlayacağını bildirdi." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.