Hükümetten bir bedelli açıklaması daha! Fikri Işık'tan bedelli askerlik yorumu
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Ardahan'da valiliği ziyaret ederek, Valilik Şeref Defteri'ni imzaladı.
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Ardahan'da valiliği ziyaret ederek, Valilik Şeref Defteri'ni imzaladı.
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, “Başbakanımız, bu konuya müspet bakıyorum dedikten sonra hükümetimiz mutlaka bu konuyu değerlendirecektir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın riyasetinde alınacak karar hepimiz için geçerli karar olacaktır” dedi.
Son dönemlerde terör örgütlerine ağır darbeler vurduklarını ifade eden Işık, "Bir taraftan da özellikle terörle mücadelenin ekonomik, sosyal, kültürel, manevi gibi tüm boyutlarıyla mücadeleyi yürüten bir hükümet anlayışımız var. Bu anlayışın bir gereği olarak da Başbakan Yardımcısı olarak ben terörle mücadelenin güvenlik boyutu dışındaki boyutların koordinasyonlarından sorumluyum. Bu vesileyle illerimizi tek tek geziyorum." diye konuştu.
BEDELLİ ASKERLİK AÇIKLAMASI
Bir gazetecinin Başbakan Binali Yıldırım'ın bedelli askerlik açıklamasını hatırlatmasına şu karşılığı verdi:
"Başbakanımız, bu konuya müspet bakıyorum dedikten sonra hükümetimiz mutlaka bu konuyu değerlendirecektir. Bu konuda hükümetimizin yaptığı değerlendirmenin sonucunda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın riyasetinde alınacak karar hepimiz için geçerli karar olacaktır. Başbakanımızın 'ben buna müspet bakıyorum' ifadesi çok önemli. Bunun sonucunda artık hükümet değerlendirmesini beklememiz gerekiyor."
Gündeme ilişkin açıklamalarda da bulunan Fikri Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Abdullah Bey ülkenin cumhurbaşkanlığını yapmış, Ak Partinin kuruluşunda bulunmuş, Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık ve en son Cumhurbaşkanlığı yapmış olan bir şahsiyettir. Biz isterdik ki Abdullah Beyin isminin Ak Parti'den başka hiçbir şekilde anılmaması, ama siyasette su akar yatağını bulur. Siyasette mühendislik hesaplarının çalışmadığı çok bellidir. Mühendislik projelerinin siyasette daha önce denendiğini biliyoruz, ama siyasetin kendi bir doğası var. Siyasetin tabii bir akışı var. Bu tabii akışın dışındaki her proje akamete uğramaya mahkumdur. Bugün Abdullah Bey'in üzerinde oluşturulan projenin de akamete uğraması kaçınılmaz. Biz tabi kendi yolumuza devam ediyoruz. Biz kendi adayımıza güveniyoruz. CHP’nin ve diğer partilerin hangi adayı çıkartacağı bizim için önemli değil. Kendine güvenenin başkasının adayına göre hesap yapması olur mu? Bizim şu anda maçın tek favorisi diyebileceğimiz bir adayımız var. Dolayısıyla muhalefet ve diğer partiler hangi projeleri üretirseler üretsinler, milletin zorlama gördüğü projeleri, milletin desteğinin olmayacağını çok iyi biliyoruz. Türk siyasi hayatı bu tip zorlama projelerin sonuçlarını çok çok iyi biliyor. Siyasi tarihimizde bunun çok sayıda zengin örnekleri var. Birilerinin topluma nasıl dayatıldığı, toplumun bu dayatmaları kabul etmediğini fevkalade iyi bilen bir ülkeyiz. Bu taleplerin tavandan değil de tabandan gelmesi halinde başarı ancak gelir. Son dönemlerde Abdullah Bey ile ilgili ortaya konulan tablo, tabandan gelen bir talep değil, aksine 'Tayyip Erdoğan’ın önünü keseriz' anlayışının oluşturduğu bir mühendislik çalışması. Ama bunun akamete uğraması kaçınılmazdır ve akamete uğradı."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.