İnsansız hava araçlarına kadın eli değdi
Anadolu Üniversitesinin insansız hava araçları (İHA) üzerine yaptığı çalışmalarda kadınların çabası takdir topluyor.
Gerek askeri, gerekse araştırma, keşif, gözetleme, istihbarat, araştırma-geliştirme ve lojistik gibi değişik dallarda kullanılan İHA sayısı her geçen gün artış gösteriyor. Birçok farklı alanda olduğu gibi havacılık konusunda da önemli başarılara imza atan Anadolu Üniversitesinde, insansız hava araçlarının geliştirilmesi ve kontrolü konusunda kadın öğrenciler de aktif olarak görev alıyor. En az erkekler kadar İHA’ların tasarımı, üretimi, kontrolü ve eğitimi üzerinde çalışmalarını sürdüren öğrencilerin çabaları, çevrelerinden büyük takdir topluyor. Öte yandan Uluslararası ve ulusal yarışmalarda önemli başarılara imza atan Anadolu-UAV ve Anadolu- Drone takımlarının kaptanlığını da yine kadın öğrenciler yapıyor. Anadolu Üniversitesi ekibi Uluslararası İnsansız Hava Araçları (İHA) Türkiye Yarışması’nda sabit kanat kategorisinde 10 ülkeden 226 katılım arasında ikinci olmuş ve ayrıca TUSAŞ özel ödülünü almaya hak kazanmıştı.
"Şu an takımda el üstünde tutuluyoruz"
Anadolu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi ve Anadolu-UAV takım kaptanı Pakize Mısra Savaş, bir kadın olarak çalışmanın kendisini çok iyi hissettirdiğini belirtti. Savaş, “Yarışmalara gittiğimizde parmakla sayılır kadın öğrenci var orada. Baktığınız zaman hem takım kaptanı olarak hem de arkadaşlarımızın bize davranışı olarak bu alanda ilerlediğimizi görmek çok güzel bir his. Her alanda olabilir. Sadece bu erkeklerin yapabildiği bir iş değil. Orada olmak bizi çok mutlu ediyor. Kendimizi göstermek, ‘biz de varız’ demek çok güzel. İlk başlarda olumsuz yanlarını taşısak da sonradan arkadaşlarımızın yardımıyla bunu çok fazla aştık. Bize çok destek oldular. Şu an takımda el üstünde tutuluyoruz bile diyebiliriz. Aslında cinsiyet olarak değil hepimiz mühendislik öğrencisiyiz. Bir şekilde öğrenmeye yapmaya çalışıyoruz. Onun yaptığı işi ben de yapabiliyorum. Zamanla bunu da aşıyoruz. Birbirimize öğretiyoruz. Bu şekilde güzel bir iş ortaklığı çıkıyor. hem ülkemizi hem kendimizi geliştirebileceğimiz bir noktada, güzel bir alanda havacılık ile ilgili çalışmak istiyorum” dedi.
“Onlar 2 saat çalışıyorsa ben 4 saat çalışıyordum”
Malzeme Bilimi ve Mühendisliği son sınıf öğrencisi ve Anadolu-Drone kaptanı Derya Kepenek ise şunları dile getirdi:
“Buraya ilk geldiğimde tabii el yatkınlığımız yoktu bir kadın olarak. Arkadaşlarımız çalışıyordu. Biz de izleyip öğrenmeye çalışıyorduk. Onlara nazaran gösterdiğimiz çaba çok daha fazla oldu. Onlar iki saat çalışıyorsa ben bu pratikliği kazanabilmek için 3-4 saat çalıştım. Çalışmalarımızın meyvesini tabi ki aldık. Amerika’ya gittik çalışmaya TÜBİTAK’a gittik. Ben drone pilotuyum. Aynı zamanda takım kaptanlığı yapıyorum ve sanırım yarışmada tek kadın pilot bendim. Bunun gururunu yaşadım. Çünkü bir önceki yıl pilottan ziyade takım içerisindeki kadın oranı bile çok düşüktü. Bu sebeple ben ilk yıl katıldığımızda kendime bir hedef koydum. Seneye bu pistte, ‘bu Drone’yi ben uçuruyor olacağım’ dedim ve öyle de oldu. Ben de havacılık sektöründe ya da okul bünyesinde araştırma geliştirme çalışmalarına devam etmek istiyorum.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.