İstiklal Marşı 103 yaşında!

Türk milleti, İstiklal mücadelesiyle dolu günlerinde ilerlerken, bağımsızlığın sembolü olacak bir marş arayışı içindeydi. 500 liralık ödülle duyurulan yarışma, Hakimiyet-i Milliye Gazetesi'nde ilan edildi. Ancak bu marşın, milletin hissiyatını en derininden yansıtması bekleniyordu.

PARA KARŞILIĞINDA YAZMADI

Mehmet Akif Ersoy, bu büyük göreve sadece para karşılığında değil, yalnızca vatan sevgisi ve inancıyla odaklanarak başlamaya karar verdi. "Milletin marşı para karşılığı yazılamaz" diyerek teklifi geri çevirdi ve Tacettin Dergahı'nda çalışmaya başladı.

Bağımsızlık mücadelesini anlatmak, her bir sözcüğe milletin hislerini yüklemek kolay değildi. Ancak Mehmet Akif, yüreğindeki vatan sevgisi ve inancıyla bu zorlu göreve koyuldu. Mum ışığının altında omuzlarına yüklenen bağımsızlık mücadelesiyle, İstiklal Marşı'nın ilk mısralarını yazdı ve milyonların zihnine kazınacak olan bu büyük destanı ortaya çıkardı.

724 ŞİİRİN İÇİNDEN SEÇİLDİ

Yarışmaya 724 şiir katıldı, ancak İstiklal Marşı, hepsini geride bırakarak zirveye yükseldi. Meclis'in tarihi günlerinden birinde, Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey, bu kutsal eseri ilk kez Meclis kürsüsünden okudu. Salonda bir alkış fırtınası koptu ve o an, milli mücadele bağımsızlık sembolüyle taçlandırıldı.

Mehmet Akif, bu büyük eser için ödülü kabul etmedi ve Darül Mesai'ye bağışladı. İstiklal Marşı'nı Safahat kitabına koymadı, çünkü onun için önemli olan, bu eseri milletinin kalbine gömmekti.

Bugün, İstiklal Marşı'nın kabulünün üzerinden tam 103 yıl geçti. Mehmet Akif'in o günlerden kalan tek dileği vardı: "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın." Ve bu dilek, tüm Türk milletinin kalbinde derin bir iz bıraktı.