Karaaslan: Yeni bir mimari dile ihtiyacımız var

GÜLAY ERTUNÇ

AK Parti Çevre Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan AK Parti’nin Kültür sanat alanında yaptığı çalışmaları ve 2023 hedeflerini anlatırken, Mitolojik yaşamı tuvallere yansıtan Ressam Melek Yıldız Ergül’de Ressamlık deneyimlerini ve çalışmalarını aktardı.

BÜYÜK KATILIM OLDU

Kültür sanat buluşmaları etkinliğine AK Parti Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan, AK Parti Çevre, Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, AK Parti Samsun İl Başkanı Hakan Karaduman, Kadın Kolları Başkanı Rabia Baykeser, KATAP Danışma Kurulu Üyesi Güngör Çınar, Başkent Ankara Meclisi Başkan Yardımcısı Sanem Arıkan, Tekkeköy Belediyesi Kültür Müdürü Şeref Aydın’da katıldı.

TAKLİTTEN UZAKLAŞALIM

AK Parti Çevre, Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, “Bizi, var eden en büyük özelliğimiz kendi özümüz ve birikimimiz. Ben hep şunu söylüyorum ‘Taklit ederek, rekabet edemeyiz’ o yüzden Türkiye’nin her alanında taklitten uzak, özgün bir anlayışa ihtiyacı var. En çok mimari alanında özgün, geçmişten beslenen ve 2018 yılının ihtiyaçlarını karşılayabilen, beklentilerini karşılayan ve geleceğe de söz söyleyebilen bir mimari alanı oluşmalı. Yani eser bırakma anlayışıyla hareket eden yeni bir mimari dile ihtiyacımız var” dedi.

SANATÇIYI DESTEKLEYELİM

“Kültür sanatın hayatımızın vazgeçilmezi haline gelmesi bizim en büyük amacımız” diyen Karaaslan “Bunun için sanatçıyı desteklemekle, sanatı desteklemekle ve toplumun sanata kültüre ilgisini artırmakla olur. Biz milletvekili olarak şunu ifade etmek isterim yasal düzenleme gereklidir ancak tek başına yeterli değildir. Heleki insanın ruhuna hitap eden böyle ihtayacı doyurmak için böylesi çalışmaları ortaya çıkarmak desteklemek bizim önceliklerimiz arasında yer almalı” şeklinde konuştu.

ŞEHİRLER YAPILARDAN YALNIZ İBARET DEĞİLDİR

Karaaslan şöyle devam etti; “Ben özellikle şehir ve kültür ilişkisi üzerine çok çalışıyorum. Şehir sadece yapılardan ibaret değil o yapıların bize hissettirdiği duygu ve aslında bizim şehir ve mekanla kurduğumuz ilişkiyi belirlemekte. Bunu söylerken yalnızca tarihi eserlerden bahsetmiyorum aynı zamanda eserlerin çevreyle insanla nesiller arası iletişimi sağlayan bir güç var biz o güçten besleniyoruz. Son dönemlerde şöyle bir çalışma yapıyoruz Türkiye’nin olduğu gibi her şehrinde 2023 hedefleri olması fikriyle ‘Şehrim 2023’ projesi başlattık. Farklı argümanları ekonomi, sağlık vb.. gibi olmasına karşın bizim ilgi alanımıza giren çevre, kültür olunca şehrin şehirle ilgili değerlerini ve beklentilerini anlamak için yolculuğa çıktık. Dedik ki bir şehri anlamanın en iyi yolu o şehre giden yoldur ve bu yol aslında bir keşiftir. Aslında hepimiz bir keşfe çıkmalıyız o keşifte bize en büyük hazineyi gösterecek mekanlardır. Ve bizde meydanlarda halkla buluşuyoruz şehri anlamak salonlarla değil, halkın içerisine karışarak anlıyoruz.

BÜTÜN FİKİRLERE AÇIĞIZ

Ve vatandaşlara şu soruları soruyoruz: Halka bu şehirde çocukluğunuzda bugüne kaybettiğiniz en büyük değer nedir? Bu şehrin kültürel alt yapısı ve kültürel hizmetleri yeterli midir? Peki siz karar kurumunda olsaydınız ve elinizde sınırsız kaynak olsaydı ne yapardınız? Klasik anket yöntemleri kullanmıyoruz otobüsler gidiyor sanat tarihçilerinden sosyologlara kadar herkes şehre giderek orayı değerlendiriyor. Şehir buluşması sağlıyoruz. Akademisyenle, şehrin ileri gelenleri, gençler ve birçok kesimi toplayarak çalışmalara bilimsel bir boyut kazandırmak istiyoruz. Ve çıkan sonuçlar eşliğinde milletvekillerimizle şehrin ihtiyaçları doğrultusunda ihtiyaçlarımızı belirliyoruz” ifadelerini kullandı.

SANAT İNSANLARIN RUHUNU BESLİYOR

Çiğdem Karaaslan, “Önceliklerden bir tanesi de kültürün, artık hayatımızın her alanında karşımıza çıkmaktadır. Daha çok şehir merkezlerinde ve çoğu insan için ulaşılabilir olmayan ama belli bir kesim için ulaşılabilir olan farklı sanat dallarını aslında daha kolay ulaşımını sağlamak ve atölye çalışmalarını yaygınlaştırmak. Örneğin köşe başındaki küçük bir tarihi eseri, bir kütüphaneye çevirmek. Oradaki kitap kokusunu taş kokusuyla karıştırmak. İnsanın, ruhunu bu yönde beslemek. Bütün bunları önümüzdeki dönemlerde özellikle gençleri teşvik ederek, gençlerin ilgisini diğer alanlara çekmek. Toplumu da bu anlamda bilinçlendirerek, birlikte yürüyeceğiz” dedi. Karaaslan konuşmasını şöyle sürdürdü; “Son dönemlerde kültür ve sanat konularında çok önemli düzenlemeler yapıldı. Özellikle belediyeler konusunda farkındalık arttı. Belediyelerimiz temel sorunları çözdükten sonra sosyal belediyecilik anlayışına doğru bir gidişat başladı. Bu anlam da kültür ve sanat hayatına düzenlemeler arttı”

MİLLİ MÜCADELENİN BAŞLADIĞI ŞEHİRDİR

Karaaslan, Türkiye de artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını belirtirken, bugün beklentiler ve talepler arttı. Bizde, kültür ve sanat hayatımızı özüne indikçe derinliğini kavrıyoruz. Ama o derinliği günlük yaşantımızda aktarabilecek, yöntemleri geliştirmek zorundayız. Umarım başarılı oluruz. Niyet ettikten sonra, başarısız olmak gibi lüksümüz yok” şeklinde konuştu. Karaaslan, Samsun’un çok özel bir şehir olduğuna dikkat çekerken “Samsun, bir adamın neleri değiştirebileceğini gösteren bir kurtuluş şehridir. Mustafa kemal Atatürk’ün milli mücadeleyi başlattığı şehirdir. Bu şehrin insanları da o mücadeleyi yüreklerinde hisseden ve mücadeleci ruhu yansıtan bir şehirdir. Burada Karadeniz’in coşkusu aynı zamanda tabiatı ve uyumunu görürken, insanların dinamizmini, kültür ve sanatını nasıl girdiğini görebiliriz”

SANATA ÖNEM VERİYORUZ

Kültür ve Sanat Muhabirler Derneği İbrahim Gökdemir, kültür sanat buluşmalarında önemli projelere imza attıklarını ifade etti. Derneğin amacı hakkında bilgi veren Gökdemir, “Ülkemizin, kültür sanatına hizmetleri olan değerleri sanatçıları, bir araya getirerek yerli ve milli değerlerimize sahip çıkmamız gerekli. Kültür sanat buluşmaları bu amaçla gerçekleştiriyoruz” söyleminde bulundu.