Kılıçdaroğlu: 'Hayır’ bu memleket için hayırlı olacak'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandumda 'hayır’ oyunun memleket için hayırlı olacağını söyleyerek, “Demokrasiden yanaysan ‘hayır’, otoriter tek adamdan yanaysan ‘evet’ oyunu kullanacaksın" dedi.
Ankara'da iş adamları ile kahvaltıda bir araya gelen Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan halk oylamasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Bu çıkarsa, kabul görürse kaç kanun değişecek? Bilen var mı? En az 2 bin 20 kanun. Siz kanunları takip etmekten zaman bulamayacaksınız işinizi yapmaya. Kim çıkaracak bunları? Bir kişi, sayın başkan kanun çıkarma yetkisine sahip olacak kararnameyle, siz resmi gazeteleri günün 24 saatinde izleyeceksiniz acaba ne oldu ne bitti diye. Siz buna doğru diyorsanız ‘evet’ oyu kullanacaksınız. ‘Böyle bir şey olmaz Meclisin kanun çıkarma yetkisi bir kişiye verilmez’ diyorsanız ‘hayır’ oyu vereceksiniz” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, kanun yapma yetkisinin Meclise ait olduğunu söyleyerek, “Çünkü Mecliste bütün partiler oradadır. Dolayısıyla uzlaşma olur bir kanun çıkarken. Şimdi Türkiye’nin işleyişi ve idari yapısı ile ilgili bütün kararnameleri başkan çıkaracak. İşleyişi ve idari yapısı ile ilgili örneğin; kim müsteşar olacak devlette ve bu müsteşarın nitelikleri ne olacak? Bir kişi belirliyor. Şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi belirliyor. Yürütme organı o kanuna uygun olarak müsteşar atamak zorundadır” şeklinde konuştu.
“Türkiye’nin ne kadar açık bir tehlike ile karşı karşıya kaldığını bilmeniz lazım”
“Eğer bir kişi hem hakim olacak, hem savcı olacak, hem başkan olacak, hem devleti yönetecek, hem de Meclisin yerine geçecekse o zaman demokrasinin bir anlamı kalmamış demektir” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki tablo budur. Bu tablo üzerinde hepimizin düşünmesi lazım. Ona göre karar vermeniz lazım. Suriye politikası 2 yıldır fiili tam başkanlık sistemi yaşıyoruz. 2 yılda ne oldu? İstikrar oldu mu? Ekonomide büyüme oldu mu? İşsizlik azaldı mı? Normalde dış politikada kimin konuşması lazım? Dışişleri Bakanı ve Başbakan’ın konuşması lazım. Normalde bizim geleneğimizde, töremizde cumhurbaşkanları çok az konuşur. Az konuşur, yerinde ve zamanında konuşur ve bütün millet onu dinler. Bakalım ne söylüyor sayın cumhurbaşkanı diye. Siz günün 24 saati konuşursanız olmaz. O ağırlığı kaybedersiniz. İç çatışmanın bu anayasa zemini hazırlanıyor. Merkez Bankasının politikası, parlamenter sistem içinde büyüme, bütün bunların hepsi var. TBMM bizim tarihimizde çok önemlidir. Milli Kurtuluş Savaşı’nı yönetmiştir. O nedenle unvanı Gazi Meclistir. Dünyada Milli Kurtuluş Savaşı’nı yöneten başka bir meclis yoktur. Erzurum Kongresi’ne bakın bir adam mı karar verdi? Hayır, orada kongre var. Şimdi bütün yetkiyi bir kişiye veriyoruz. Tehlike nedir biliyor musunuz? Bir kişiyi herhangi bir organ ikna ettiği zaman en geç 24 saat içinde devleti ele geçiriyor. Neden? Bir Resmi Gazete’de yayınlanacak bir kararname ile devletin bütün müsteşarları, bütün genel müdürleri, valilerini bir kararname ile değiştirebilirsiniz ve devleti ele geçirebilirsiniz. Öyle 30 yıl, 40 yıl uğraşalım da devleti ele geçirelim yok. Bir kararname ile hepsini ele geçirebilirsiniz. Kimin işine gelir bu? Türkiye’nin ne kadar açık bir tehlike ile karşı karşıya kaldığını bilmeniz lazım.”
“Demokrasiden yanaysan ‘hayır’, otoriter tek adamdan yanaysan ‘evet’ oyunu kullanacaksın”
Kılıçdaroğlu, 16 Nisan halk oylamasına ilişkin seçmenlere seslenerek, “Tercihi ne olursa olsun her vatandaşın sandığa gitmesi lazım. Bu işin vebali büyüktür. Ya çocuklarımıza güzel bir Türkiye bırakacağız. Ya çocuklarımıza demokrasisi olmayan bir Türkiye bırakacağız. Ya hep birlikte hiçbir ayrım yapmadan bütün vatandaşlar barış içinde yaşayacağız ya da bu toplum ikiye, üçe bölünmüş olacak. Benim sorumluluğum var ama benim sorumluluğum kadar sizin de sorumluluğunuz var. Sandığa gideceksiniz. Ben size anlatıyorum. Siz de anlatacaksınız, siz de söyleyeceksiniz. Bu gidişin gidiş olmadığını sizin anlatmanız lazım, sizde söyleyeceksiniz. Ülke sadece benim ülkem değil ki, hepimizin memleketi. Sorun memleket sorunu çözeceksek beraber çözeceğiz. Bu işin sağı solu da yok, ortası da yok. Bu iş demokrasiden yana mısın, otoriteden yana mısın? Olay budur. Demokrasiden yanaysan ‘hayır’, otoriter tek adamdan yanaysan ‘evet’ oyunu kullanacaksın” dedi.
“Gençlerin oyunu almak için bir tuzak daha kurmuşlar” diyen Kılıçdaroğlu, “18 yaşında milletvekili olacaklar. Kimin çocuğu 18 yaşında milletvekili olacak? Kendi çocukları 18 yaşında milletvekili olacak. 2 yıl sonra ayda en az 10 bin liralık bir emekli aylığı hakkını kazanmış olacak ve ömür boyu da askerlikten muaf olacak. Siz buna ‘evet’ diyorsanız ‘evet’ diyeceksiniz. ‘Ya bu yanlıştır. Böyle bir şey olur mu?’ diyorsanız ‘hayır’ oyu kullanacaksınız. Bu kadar basit” şeklinde konuştu.
“Freni ve denetimi olmayan bir sistem”
Kılıçdaroğlu, referandum sonrası ‘evet’ ya da ‘hayır’ şeklinde yapılacak oylamanın her iki ihtimalini de değerlendirerek, “‘Hayır’ oyu çıkarsa sayın cumhurbaşkanı zaten yerinde duruyor. Süresi doluncaya kadar görevini yapacak. Sayın başbakan yerinde duruyor. Süresi doluncaya kadar başbakanlığı yapacak veya bir saray darbesi ile karşılaşmazsak. Bütün bakanlar yerinde duruyorlar. Parlamento yerinde duruyor. Bir sorun yok. Düzen normal devam ediyor. Parlamenter sistemin eksiklikleri var mı? Var tabi. Giderilmeli. Yüzde 10 seçim barajını kim getirdi? 12 Eylül darbecileri getirdi. Ne diyorlar? Darbeye karşıyız. Darbeye karşıysan darbecilerin getirdiği kanunu değiştirelim. Darbe hukukunu değiştirelim. ‘Hayır’ bu memleket için hayırlı olacak. ‘Evet’ çıkarsa ne olur? Bunu düşünmek aslında istemiyorum. Ben bu milletin sağduyusuna güveniyorum. Dipsiz bir kuyuya, sonu belli olmayan bir yola çıkılmaz. Freni ve denetimi olmayan bir sistem” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.