Kılıçdaroğlu’ndan taşeron işçi eleştirisi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Taşeron işçisini çalıştırmak 21.yüzyılın Türkiye’sine yakışmıyor. Taşeron işçisi 21. yüzyılın kölesidir” dedi.

Kılıçdaroğlu’ndan taşeron işçi eleştirisi
Yayınlanma:
Güncelleme:

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. 21 Mayıs 1864 tarihinde Çerkeslerin Çarlık Rusyası tarafından sürgüne tabi tutulmasının yıldönümüne değinen Kılıçdaroğlu, “Bu sürgünde yaşamını yitiren tüm Çerkesleri saygıyla anıyorum. Çerkeslerin acısı da İngiltere’de gerçekleşen terör saldırısında hayatını kaybedenlerin acısı da içimizdedir” dedi. Hayatta iyi şeylerin olduğuna da dikkat çeken Kılıçdaroğlu, Fenerbahçe’nin, THY Euroleague Finali’nde Yunan ekibi Olympiakos’u 80-64 mağlup ederek şampiyon olmasını kutladı.

Taşeron işçilerinin sayılarının bugün 1 milyon 700 binin üzerinde olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, taşeron işçilerin sorunlarına değindi. İktidarın, taşeron işçilerine kadro vereceklerinin sözünü verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, “‘Verirseniz sevinir, gelir kutlarız’ dedik. Oyları aldılar taşeron işçileri unuttular. Bu, Adalet ve Kalkınma Partisinin, adalet ve kalkınmayı içine sindiremediği bir gelenekten geliyor” diye konuştu.

Taşeron işçisinin iş güvencesinin olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “İşine son verdim dediği an kapının önüne koyarlar. Güvencesiz bir işte çalışmak çok zordur. Eve gidersiniz ve aklınıza hep işim devam edecek mi, acaba benim de bir kadrom olacak mı? diye korkudan sesini bile çıkaramaz. Size iş güvencesi vermiyorlar. Alın terinden, üretimden yana olan CHP sizin iş güvencenizin güvencesi olacaktır. Aynı iş yerinde aynı işi yapan 2 kişiden biri kadrolu diğeri taşeron işçisiyse o taşeron işçisi ikinci sınıf işçi olarak görünüyor. Her türlü işi yaptırırlar. Ömür boyu asgari ücrete mahkum olurlar. Bazı yerlerde ise ücret ödenir ve bir kısmını da geri alırlar. İşini kaybetmemek için ücretinin bir kısmını patronuna iade eder. CHP’li belediyelerde taşeron işçisi dahil ücret en az net 1.500 TL’dir” ifadelerini kullandı.

Taşeron işçisinin, sendika üyesi olma hakkının olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Böyle bir ortamda taşeron işçisini çalıştırmak 21. yüzyılın Türkiye’sine yakışmıyor. Kıdem tazminatı hakları yoktur. Normalde bir işçinin 8 saat çalışması lazım ama taşeron işçisinin ben 8 saat çalışacağım deme hakkı yoktur. Çalışmazsa işine son verilir. Haksızlığa uğradı diyelim. Avukat tutacak parası yoktur, onu destekleyecek sendika yoktur. Dava açacak harç parasını ödeyemez. Taşeron işçisi 21. yüzyılın kölesidir. Bu kölelik anlayışınıza karşı çıkacağız. Size kadro verilinceye kadar sizin haklarınızı her yerde dile getireceğiz.”

Yaklaşan Ramazan ayına değinen Kılıçdaroğlu, “Ramazan ayının barış ve huzur getirmesini istiyoruz. Ramazan ayında orucumuzu tutar, dualarımızı eder, ibadetimizi yaparız. Geçen gün Amasra’dan bir grup işçi geldi. 28 işçinin işine son verilmiş. İşçi sayısı fazla denmiş ve bunların işine son verildikten sonra aynı maden ocağına 50 işçi işe alınmış. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına sesleniyorum. O 28 işçi işinden edildikten sonra hangi gerekçeyle 50 işçi oraya alınmıştır. Ramazan geliyor. O işçilerin bütün günahları sizin boynunuza. Bu işverene bir teklifim var. Ramazan geliyor. 28 işçiyi yeniden işe al. Bunların hepsi usta işçiler. İşinden kaytarmıyor. Yerin metrelerce altında çalışıyorlar. Bunların işine son vermek bir vicdanın kaldırabileceği bir şey değildir. 28 işçinin işe alınmasını ve onların evine ekmek götürmelerine vesile olmasını bekliyoruz” dedi.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramının Türkiye için çok önemli olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Çanakkale’yi geçilmez kılan Gazi Mustafa Kemal’i bu toplum ve bu tarih asla unutmaz. 13, 14, 15 yaşında gençlerimizi toprağa verdik. Her karışında şehitlerimiz var. Çanakkale’yi geçilmez kıldılar ama daha sonra bir adam çıktı ve bir anlaşmaya imza attı ve geçilmez denilen Çanakkale tek kurşun atılmadan aynı düşman gemileri tarafından geçildi, Marmaray’a gelindi ve Dolmabahçe’nin önüne demirlediler. Tek kurşun atmadan. Neden hep tek adam rejimine karşı çıktık. İşte bunun için. Her gittiğim yerde de Çanakkale’yi örnek verdik. Sonra Gazi Mustafa Kemal, 16 Mayıs 1919’da o gemileri gördüğünde dedi ki: ‘Geldikleri gibi gidecekler.’ Geldikleri gibi göndermek için Samsun’a çıktı. 19 Mayıs 1919 Türkiye Cumhuriyetinde Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcıdır. Amasya’da ‘Milletin istiklalini milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ dedi. Sonra Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi ve sonra Ankara’da TBMM’nin açılışı. Biz bu töreni bütün bu duygularla ve tarihimizi hatırlayarak kutlamak istiyoruz.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.