Kıymaz ve Güngör’e profesörlük unvanı

Ahmet Yesevi Üniversitesi Hazırlık Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Ahmet Güngör İle Ahmet Yesevi Üniversitesi Türk Dili Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Kıymaz'a "Profesörlük" unvanı verildi.

Kıymaz ve Güngör’e profesörlük unvanı
Yayınlanma:
Güncelleme:

HABER FOTOĞRAF

GÜLTEN KURT

 

Kazakistan'ın Çimkent'te bulunan Bölgesel Sosyal Girişimcilik Üniversitesi tarafından Doç. Dr. Ahmet Güngör ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet Kıymaz’a profesörlük unvanı verildi. Kıymaz ve Güngör önceki aylarda üniversitede "Muhtar Awezov", "Hoca Ahmet Yesevî Öğretisi ve Türk Dünyası", "Türk Dilinin Tarihî Gelişimi", "Türkiye-Kazakistan İlişkileri" konularında konferanslar ve dersler vermişlerdi.

Doç. Dr. Ahmet Güngör ile Yrd. Doç. Dr. Ahmet Kıymaz'ın Türkiye-Kazakistan ilişkilerini olumlu yönden artırmaları, Türk dili ve kültürüne yaptıkları katkılar karşılıksız kalmadı; gayret ve faaliyetlerinin karşılığı olarak Bölgesel Sosyal Girişimcilik Üniversitesi tarafından adı geçen öğretim üyelerine senato kararıyla, "Profesörlük" unvanı verildi. Düzenlenen "Profesörlük" diplomalarını verme törenine, Üniversite Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Carılkasım Kerimbekulı, Üniversite Rektörü Prof. Dr. S.R. Boranbayev, Üniversite Enstitü Müdürü Prof. Dr. Ermehan Kıysavbayev, Üniversite Senato Üyeleri ve öğretim üyeleri katıldı.

GÜNGÖR: BENİM İÇİN ÇOK ANLAMLI VE ÖNEMLİ

Doç. Dr. Ahmet Güngör'ün törende yaptığı konuşmada, "Bugün sizlerin huzurunda olmaktan memnun olduğumuzu ifade etmek isterim. Üniversitenizin daveti üzerine Kazakların ve Türk dünyası edebiyatının önde gelen yazar, akademisyen, halkbilimci, gazeteci, tiyatro yazarı ve daha birçok özelliklerini burada sayamadığımız büyük edebiyatçı Muhtar Awezov başta olmak üzere Türk - Kazak kültür ve edebiyatları ile ilgili konferanslar, dersler vermek, bizler için büyük bir lütûftur. Türkiye’de Kazak edebiyatına dair çalışmalarımız uzun yıllara dayanır. Çıkarmış olduğumuz Abay, Jambıl Jabayev ve Muhtar Awezov sayılarıyla Türk insanlarına Kazakların ünlü şair ve yazarlarını tanıtma gayreti içinde olduk. Ayrıca, Kazak dilci ve edebiyatçılarının makalelerini Türkiye Türkçesine çevirdik. Elbette son zamanlarda Kazak edebiyatına dair birçok çalışmalar, genç dilci ve edebiyatçılar tarafından Türkiye’de yürütülmektedir. Üniversite senatonuzun almış olduğu kararla şahsıma vermiş olduğunuz "Profesörlük" unvanı, benim için çok anlamlı ve önemlidir. Burada, başta Sayın Mütevelli Heyet Başkanı olmak üzere üniversitemizin rektör ve rektör yardımcılarına, siz değerli akademisyenlere teşekkür eder, saygılarımı sunarım." dedi.

KIYMAZ: BÜYÜK ŞEREF DUYMAKTAYIM

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Kıymaz da yaptığı konuşmasına teşekkür ederek başladı. Kıymaz, “Hoca Ahmet Yesevî'nin, Abılay Han'ın, Abay Kunanbay'ın ve Nazarbayev'in ülkesinde, Çimkent'te sizlere seslenmekten büyük şeref duyuyorum. Biz söyleyelim-söylemeyelim, birileri duysun-duymasın, bizim hepimizin 1000 yıl önce, atası birdi. Türkiye'de yaşayan bizler Oğuz'uz, sizler Kazak'sınız, Kırgız'sınız, Özbek'siniz. Ama hepimiz Türk'üz. Ben, Türkiye'de subay yetiştiren Kara Harp Okulunda uzun yıllar Türk dili hocalığı yaptım. 1992 yılından itibaren pek çok Kazak, Kırgız, Özbek, Azeri öğrencim oldu.  İlk gençlik yıllarımdan itibaren Türkiye dışındaki siz değerli soydaşlarıma, kardeşlerime hep muhabbet besledim. Şu anda Çimkent'te, Almatı'da Kazakistan ordumuzda görevli "Yarbay" rütbesinde bulunan ve hâlâ görüştüğüm öğrencilerim var. Bu durumdan büyük şeref duymaktayım. Hoca Ahmet Yesevî Üniversitesinde görevlendirilmemden sonra ise, daha yakından tanıdıkça sizleri bir başka sever oldum. Hoca Ahmet Yesevî Üniversitesindeki görevim vesilesi ile üniversitenizdeki değerli yönetici ve öğretim üyeleriyle yakından tanışma fırsatını elde etmiş olmaktan da büyük mutluluk duydum. Son aylarda, üniversitenize davet edilerek konferanslar, dersler verdim. Ayrıca, internet üzerinden de dersler vererek sevgili öğrencilerimize ve Kazakistan'a hizmet etme gayretinde bulundum. Bu konferans ve derslerden dolayı da çok bahtiyar olduğumu özellikle ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

Kıymaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye'de televizyonlarda ve konferanslarda zaman zaman konuşurum, dergi ve gazetelerde yazarım. Türkiye-Kazakistan ilişkilerinin daha olumlu düzeye gelmesi konusundan ve Hoca Ahmet Yesevî öğretisinden hep bahsederim. Hoca Ahmet Yesevî öğretisi ve onun hayat felsefesi, Türk-Kazak-Kırgız-Özbek hepimize örnek olmalı, hepimizi daha çok birleştirmeli düşüncesine hep sahip oldum. Bu konuda, Rabb'ime hep dua ediyorum. Allah'ın izniyle, sabırlı olursak, gayretli olursak, birbirimizi daha çok sever ve dayanışmamızı daha çok güçlendirirsek bütün Türk toplulukları olarak önümüzdeki çeyrek yüzyılda Türk dünyasının dünya siyasetine, dünya ekonomisine yön vereceğine yürekten inanıyorum. Son düşüncem şudur; bu "PROFESÖRLÜK" unvanının üniversiteniz tarafından verilmesinden yüksek düzeyde manevî zevk aldım, büyük şeref duydum. Bu nedenle, Vakıf Mütevelli Heyet Başkanıma, Üniversite Rektörüme, Enstitü Müdürüme ve "Profesörlük" unvanını lâyık gören bütün öğretim üyelerine ayrı ayrı teşekkür eder,  saygılarımı sunarım” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.