Kültür Sanat Muhabirleri Derneği Anadolu tarihini masaya yatırdı
Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından “Anadolu Tarihi ve Kültür Değerlerini Anlama Çalıştayı” düzenlendi.
Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından "Anadolu Tarihi ve Kültür Değerlerini Anlama Çalıştayı" Ankara’ düzenlendi. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğünün katkılarıyla organize edilen çalıştay, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde yapıldı.
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Kültür Sanat Muhabirleri Derneği Başkanı İbrahim Gökdemir pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış Anadolu'nun her bir karış toprağında tarih yattığını söyledi. Çalıştayın Ankara'da düzenlemesinin önemine vurgu yapan Gökdemir, şöyle devam etti, “Geçmişte Ankara, Roma döneminde taşra örgütünün başkenti, Bizans döneminde imparatorların konakladığı önemli bir kent, Osmanlı döneminde Anadolu'nun merkezi ve İstiklal Savaşı'nın da komuta merkezi olmuştur. Ankara, bütün bu yönleriyle tarihimizin ve kültürümüzün başkentidir. Yaşayan nüfus itibarıyla da Anadolu'nun harmanıdır. Ulus'ta bulunan bugünkü Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinin bulunduğu yerleşke, Ankara'nın günümüze kadar gelen tarihinin bir aynasıdır. Çalıştayımızı Ulus'ta bu tarihi mekanda yapmamızın ana gayesi de Ulus'a dikkati çekmektir” ifadelerini kullandı.
GELENEK GELECEKTİR
Sanatçısı Doç. Dr. Münevver Üçer yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi, “Sanatlarımızın mutlaka bir geçmişleri vardır. Geleneğimiz vardır. Bu gelenek sayesinde sürdürebiliriz. Türk Toplumunun sosyal, kültürel ve günlük yaşamında bağlayıcı, belirleyici olan sanat toplumu bir arada tutan örf, adet ve geleneklerle kültürel bir yapıyla belirtiliyor. Kültür sanatımızın içerisinde Öyle sanatlarımız vardır ki bunlar geleneksel sanatlarımız başlığı altında çini, tezhip, minyatür, kalemişi hepsi bir tarihi değer olarak karşımıza çıkar.
Dönemin padişahlarına önem vermek lazım. Türkiye’de sanat hamilikle gelişir. Eğer bizi destekleyen, koruyan biri olmazsa biz ne kadar yaparsak yapalım bir yere gelemiyoruz. Bu ister Cumhurbaşanımız olsun, ister valilerimiz olsun, o dönemin en önemli kişisi padişahlar. Padişahlar donanımlı kişiler, çok iyi eğitilmişler, sanatla uğraşıyorlar. Sanatla uğraşmayan insan sanatın değerini veremez. Anlaması lazım. Fatih Sultan Mehmet’in karalamaları var. Çok güçlü resimler yapmış. Sanatımızın gelişmesinde önemli bir yeri vardır” dedi.
ULUS SIRADAN BİR YER DEĞİL
Ankara Sosyal Bilimler üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Barca konuşmasında, “Ülkemizin tarih ve kültür değerleri ile bunlardan aktif faydalanma arasındaki boşluk ve makas başka ülkelerle karşılaştırıldığı zaman üzücü bir hal alıyor. Böylesine zengin bir tarih ve kültürü olan ülkede, hem ekonominin, hem eğitimin, hem sanatın, hem sporun bu eksende olması beklenmiyor. Bu çaba sarf edilerek elde edilecek bir hazine değil, bir miras bu, büyük bir hibe. Bundan ne kadar faydalandığımız önemlidir. Kültür ve Turizmden bahsederken sanki sahip olduğumuz tek sahip olduğumuz sermaye kum, güneş ve deniz turizmi. Kültür turizmi, tarih turizmi, din turizmi, sanat turizmi, somut ve soyut varlıklarla ilgili çalışmalarımız da pek hesaba almış değiliz. Bu çalıştayın sahip olduğumuz potansiyel ile bu potansiyeli kullanma arasında ki farkın daraltılması adına son derece önemli görüyorum.
Bu potansiyelin daha fazla atıl kalmasına hiçbirimizin gönlü razı olmaz. Ulus sıradan bir yer değil, dokuz medeniyetin üst üste bindiği Talatlardan Frigyalılara, Hititlerden, Romalılara, Selçuklulardan, Osmanlılara ve Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanan katman katman medeniyetin olduğu bir ada. Ulus’ta güçlü mesaj verebilirsek, Ulusa da bu mesajı vermiş oluruz. Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi olarak biz nasıl bir değere sahip olduğumuzu çok iyi biliyoruz” şeklinde konuştu.
KÜLTÜR KAVRAMI ÇOK ŞEYİ KAPSIYOR
Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sutay Yavuz’da yaptığı konuşmada, “Kültür kavramı, arkeoloji, eğitim bilimleri, insan bilimleri, etnografya ve sosyoloji gibi sosyal bilimlerin çeşitli disiplinlerinde ele alınan bir kavramdır. Kültür kavramı tanımlanırken esasen her disiplinin kendisine göre öncelediği unsurlara atıf yaptığı görülür. Dolayısı ile rahatlıkla kültür kavramının çok sayıda tanımı olduğunu söyleyebiliriz.
Sosyoloji perspektifinden kültüre baktığımızda ise şunu görüyoruz;
Bir toplumda; tarihsel gelişme süreci içinde yaratılan tüm değerler, kurallar, maddesel, tinsel ürünlerle bunların üretilmesini, kullanılmasını, sonraki kuşaklara aktarılmasını ve başkalarına iletilmesini sağlayan araçlardan bahsediyoruz.
Yani bu yaklaşıma göre kültür esasen toplumsal yaşamı mümkün kılan maddi veya maddi olmayan tüm unsurların üretilmesi, tüketilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması olarak kavramsallaştırılıyor.
Bu bakımdan kültürün bazı özelliklerine şu şekilde değinebiliriz; Kültür; öğrenilir, yapısaldır, dinamiktir, çeşitlilik arz eder ve temelde de insan varlığı ile ilgilidir.
Şimdi “kültür değerlerini anlama çabası” dediğimizde ise; Günümüzde dünyanın karşılaştığı en önemli toplumsal sorunların başında; “öteki” ile kurulan ilişkilerde uyum içinde birlikte yaşama problemi geldiğini söyleyebiliriz.
Küreselleşme, göç hareketleri, yeni toplumsal hareketler ve hatta “medeniyetler çatışması” şeklinde dile getirilen “karşılaşmaların”, “öteki” olarak gördüğümüz birey veya gruplarla kurulan sosyal, ekonomik ve siyasal ilişkilerin sorunlu bir şekilde tezahür etmesine yol açtığını söyleyebiliriz.
İşte tam burada; “kültür incelemeleri” ve “kültür değerlerini” anlama çabalarının bahsettiğim “öteki” olan ile kurulan sorunlu ilişkileri aşmaya ve problemleri çözmeye faydalı olacak olan bazı araçları ve alışkanlıkları ortaya çıkarabileceğini düşünüyorum.
Yani burada esas önemli olanın bir takım maddi veya maddi olmayan varlıkların korunması veya muhafaza edilmesi kadar (ya da bunlardan daha çok);
• İnsanın toplumsal yaşamını mümkün kılan tarihsel veya güncel tecrübelerin mahiyetinin anlaşılması,
• Bunların başkalarıyla paylaşılması,
• Böylelikle insan oluşumuza dair ortak paydaların ön plana çıkarılması gibi hususların daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Dolayısı ile “kültür değerlerini anlama” çabasının bir alışkanlığa dönüştüğü durumda;
• “Öteki” olanla empati kurmamızı,
• Farklılıkları kapsayıcı bir bakış açısı geliştirmemizi,
• “Öteki” olanla ortak payları yakalamamızı,
• Öteki’de “değerli” olan unsurların farkına varmamızı kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum.
Dolayısı ile insanlığın bakiyesi olan kültür değerlerini anlama yönünde geliştireceğimiz yöntemler, tavır ve yaklaşımlar hiç şüphesiz günümüzde “öteki“ olan ile doğru ve sağlıklı ilişki kuramamaktan kaynaklanan toplumsal ve siyasal birçok sorunun aşılmasına da katkı sağlayacağını düşünüyorum.
Ülkemizde kültürel mirasın değerlendirilmesine baktığımızda veriler bize şunları gösteriyor;
Türkiye genelinde müze sayısı 2018 yılında 451 olarak tespit edilmiş. Bunların 200 tanesi Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, 251 tanesi ise özel müze kategorisinde yer almakta.
Özel müze sayısında hızlı bir artış var; 2004 yılında bu sayı 200 iken 4 yılda yaklaşık %25 artışla 2018 yılında 251 sayısına ulaşılmış. Bakanlığa bağlı müze sayısı ise aynı dönemde sadece 8 müze artmış.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı müzelerdeki eser sayısı 3 milyon 337 bin, özel müzelerde mevcut eser sayısı ise 396 bin olarak tespit edilmiş (Bakanlıktaki eser sayısı yaklaşık 10 misli daha fazla).
Müze ve ören yeri ziyaretlerinde zaman içinde önemli artışlar var. Bakanlığa bağlı müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı 2018 yılında geçen yıla göre %37 artarak 28 milyon 169 bin 615 sayısına ulaşmış. Bu ziyaretlerin önemlice bir bölümü de ücret ödeyerek yapılan ziyaretlerden oluşmakta.
Özel müze ziyaretçi sayısı ise 2018 yılında, 2017 yılına göre %22 artarak 12 milyon 478 bin 229 sayısına ulaşmıştır.
Bu istatistikler Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 26 Eylül 2019 tarihinde yayımlanan “Kültürel Miras, 2018” istatistik haber bülteninden alınmıştır. Dileyenler TÜİK’nun web sitesinden bu haber bültenine ve daha ayrıntılı verilere ulaşabilir.
Bu veriler ülkemizde kültürel mirasa karşı giderek artan bir ilgi olduğu izlenimi vermektedir. Bu durum bir yandan ülkemizdeki turizm sektörünün büyümesi ve yurtdışından daha fazla ziyaretçi almamızla ilişkidir. Diğer yandan ise Türk toplumunda orta ve üst sınıfların giderek daha kentsel, daha eğitimli, daha fazla yabancı dil bilen, daha kozmopolit ve dünyadaki diğer toplumlarla daha ilgili olmasının bir yansıması olarak görülebilir” ifadelerini kullandı.
KADİM ANKARA’NIN KENTSEL CUMHURİYET İLE GENÇLEŞTİ
Çalıştayda Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Sema Demir, "Ulus örnekleminde Ankara, kültürel değerleri ve içerikleriyle yaratıcı şehir olabilir mi?", Ankara 3000 bin yıldır hayatın kesintisiz sürdürüldüğü nadir kentlerden birisi. 9 bin yıllık tarihten bahsediliyor bazı şehirler için. Ama onlarda şunu görüyoruz bir dönem boşluk var. Ankara’da ise 3 bin yıl boyunca tarihte yaşam hiç kesilmemiş. Şehrin çekirdeği de Kale etekleri, Agustus Tapınağı ile bu sürekliliğe eşlik etmiş. Cumhuriyetin kuruluşu ile kentsel çekirdeğin alanı biraz daha genişleyerek Ulus adını almıştır. Kentsel çekirdek ile kaygılar olsa da bugün ayakta. Kadim Ankara’nın kentsel Cumhuriyet ile gençleşti. Ankara’nın Başkentliği ile başlayıp, günümüze kadar yaratıcı şehir olma dramı üç perde de değerlendirilebilir.
Üç perdede ele alırken, biraz eleştirel yaklaşımla bunu yapmaya çalıştım. Zira kenti yaşatmak, kentin yaratıcılığını sağlayabilmek, kente kentliye dolayısıyla aslında kendimize eleştirel gözle bakabilmektir. Kendimizi yeri geldiğinde yerden yere vurabilmekle olabiliyor. Yoksa Kendimizi yücelterek bir yere varamayız. Bir kez daha başkentlik rolü verilen Ankara’nın yeniden yaratılması gerekiyordu.
Ankara yeniden kurulurken bunun iki ayağı vardı. Birinci ayağında sert altyapı ve üst yapı kurumu var. Birde yumuşak altyapı ve üst yapı kurulumu var. Ankara kurulurken, çok ciddi mimari faaliyetlere ihtiyaç vardı. Bunun için canla başla bir çalışma başlatılmış. Ankara’nın alt yapısı üst yapısı tamamlanmak üzere 1923 yılında mimar Vedat İpek tarafından tasarlanan TBMM Binası tamamlanıyor” dedi.
ULUS’UN KORUMA İMAR PLANI YOK
ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları daire başkanı Bekir Ödemiş te konuşmasında şunları söyledi, “Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, "Tarihi miraslarımızı korumak için yapılması gerekenler;
DOLMUŞ DURAKLARI PROJESİNDEN VAZGEÇTİK
Güvenparkla ilgili koruma amaçlı imar planı ve ona paralel kentsel tasarı yapılmış, ancak Güven parkla ilgili koruma amaçlı imar planına dolmuş durakları referans alınarak itirazda bulunarak orayla ilgili yürütmeyi durdurma kararı var. Ama Mansur başkanla yaptığımız toplantıda dolmuş durakları projesinden oradaki tarihi ve doğal dokunun zarar görmemesi nedeniyle vazgeçtik. Vazgeçme beyanımızı mahkemeye sunarak hukuki süreci aşıp, kentsel tasarım planını biran evvel faaliyete geçirmek istiyoruz. Kızılay’ı da ayağa kaldırmamız gerekiyor. Dolmuş durakları projesi oradaki tarihi dokuya zarar vermemesi için projemizden vazgeçtik. İçerisinde etkinliği düzenlediğimiz bu binada dahil olmak üzere Ulus’un koruma imar planı yoktur. Acilen Koruma imar planına alınması gerekmektedir.
SİT ALANLARI VE TESCİLLİ YAPILAR
Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkanlığı olarak Ankara İl mücavir alan sınırları içerisinde yer alan tüm sit alanlarında ve Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanı sınırları içerisinde Koruma Amaçlı İmar Planı, Avan Proje, Mimari Proje, Rölöve, Restorasyon, Restitüsyon Projeleri, Kamulaştırma, Sokak Sağlıklaştırma Projeleri, Uygulama vb. İşlemler yürütülmektedir.
Ankara İl mücavir alan sınırları içerisinde yaklaşık;
Arkeolojik Sit Alanı: 697 adet
Doğal Sit Alanı: 31 adet
Kentsel Sit Alanı: 10 adet
Tarihi Sit Alanı:10 adet
Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı: 6 adet
Tarihi ve Kentsel Sit Alanı: 1 adet
Toplam 755 adet sit alanı bulunmaktadır.
Ankara İl sınırları içerisinde korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli yaklaşık 2400 adet yapı bulunmaktadır.
ESKİ CUMHURBAŞKANLIĞI KÖŞKÜ, ELÇİLİKLER, BOTANİK VE SEĞMENLER PARKINI KAPSAYAN DOĞAL SİT ALANLARI 1/5000 VE 1/1000 ÖLÇEKLİ KAİP
Başkanlığımızca Cumhurbaşkanlığı Köşkü, Elçilikler, Botanik ve Seğmenler Parkını Kapsayan 3. Derece Doğal Sit Alanına Koruma Amaçlı İmar Planları hazırlanmıştır.
Cumhurbaşkanlığı Köşkü, Elçilikler, Botanik ve Seğmenler Parkını Kapsayan 3. Derece Doğal Sit Alanına 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planlarının 1. Etabı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakanlık Makamının 13.06.2012 tarih ve 4071 sayılı OLUR'u ile 644 sayılı KHK'nın 13/A maddesi uyarınca;
Cumhurbaşkanlığı Köşkü, Elçilikler, Botanik ve Seğmenler Parkını Kapsayan 3. Derece Doğal Sit Alanına 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planlarının 2. Etabı ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakanlık Makamının 12.08.2013 tarih ve 8033 sayılı OLUR'u ile 644 sayılı KHK'nın 13/A maddesi uyarınca onaylanmıştır. Herhangi bir mahkemede davaya konu edilmemiş
GÜVENPARK 1. DERECE DOĞAL SİT ALANI KORUMA AMAÇLI NAZIM İMAR PLANI VE KENTSEL TASARIM PROJESİ
Ankara İli, Çankaya İlçesi Ankara Büyükşehir Belediyesi mülkiyeti 9441 ada 1 parseli kapsayan Güvenpark, Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 13.07.1994 tarih ve 3591 sayılı kararıyla 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak ilan edilmiştir.
Güvenpark içerisinde yer alan Atatürk Anıtı ise yine anılan kararla anıt heykel olarak tescil edilmiştir.
Başkanlığımızca alana Koruma Amaçlı İmar Planı ve Kentsel Tasarım Projesi Hizmet Alım ihalesi yapılmıştır.
Güvenpark 1. Derece Doğal Sit Alanı 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planları Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.03.2018 tarih ve 490 sayılı Kararıyla onaylanmış;Ankara I Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 05.04.2018 tarih ve 5401 sayılı kararıyla; Ankara 2 Nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 26.04.2018 tarih ve 432 sayılı kararıyla uygun bulunmuştur.
Koruma Amaçlı İmar Planları Bakanlık OLUR'u için; Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 30.04.2018 tarih ve E.12924-630 sayılı yazısıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğüne gönderilmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakanlık Makamının 16.10.2018 tarih ve 184629 sayılı Olur'u ile 1 No'lu Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109. maddesi uyarınca onaylanmış ve askı süreci tamamlanarak Koruma Amaçlı İmar Planı kesinleşmiştir.
TMMOB Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve Peyzaj Mimarları Odası tarafından idaremiz aleyhine Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılmış olup, dava süreçleri devam etmektedir.
TMMOB Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve Peyzaj Mimarları Odası tarafından idaremiz aleyhine Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılmış olup, dava süreçleri devam etmektedir. Herhangi bir yürütmeyi durdurma karar bulunmamaktadır. Kentsel tasarım projeleri ise henüz hazırlanmamıştır.
Güvenpark dolmuş durakları projesi İdaremiz Fen İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülmektedir.
ABDİ İPEKÇİ PARKI 1. DERECE DOĞAL SİT ALANI KORUMA AMAÇLI NAZIM İMAR PLANI VE KENTSEL TASARIM PROJESİ
Ankara İli, Çankaya İlçesi, bir kısmı Belediyemiz mülkiyeti 4236 ada 18 parselde bir kısmı DOP alanında kalan Abdi İpekçi Parkı 1. Derece Doğal Sit Alanına Başkanlığımızca Koruma Amaçlı İmar Planı ve Kentsel Tasarım Projesi Hizmet Alım ihalesi yapılmıştır.
Abdi İpekçi Parkı 1. Derece Doğal Sit Alanı 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planları Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 17.03.2017 tarih ve 579 sayılı Kararıyla onaylanmış;
Ankara 2 Nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 07.06.2017 tarih ve 356 sayılı kararıyla uygun bulunmuştur.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakanlık Makamının 27.04.2018 tarih ve 76162 sayılı OLUR'u ile 644 sayılı KHK'nın 13/A maddesi uyarınca onaylanmış ve askı süreci tamamlanarak Koruma Amaçlı İmar Planı kesinleşmiştir. Herhangi bir davaya konu edilmemiştir.
YENİMAHALLE İLÇESİ, YUMURTATEPE TÜMÜLÜSÜ KAİP
"15 Temmuz Darbe Müzesi" olarak kullanılmak üzere Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, Çamlıca Mahallesi 16023 ada 4, 5 ve 6 nolu parseller ile Tümülüs ve civarında yer alan 3. Derece Arkeolojik Sit Alanını kapsayan alana dair 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı hazırlanmıştır.
Ankara I Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 03.11.2016 tarih ve 3792 sayılı kararı ile uygun bulunan Koruma Amaçlı İmar Planları Belediyemiz Meclisinin 27.11.2016 tarih ve 2399 sayılı kararı ile onaylanmıştır. Dava süreci bulunmamaktadır.
ULUS TARİHİ KENT MERKEZİ KENTSEL SİT ALANI KANİP
Ankara II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 22.09.2014 tarih ve 1044 sayılı kararı ile uygun bulunmuş;
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 14.10.2014 tarih ve 1871 sayılı Kararı ile onaylanmış; Ankara 7. İdare Mahkemesi’nin 05.09.2016 tarih ve 2015/1830 Esas, sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Danıştay 6. Dairesi Başkanlığınca temyiz istemi reddedilmiş karar idaremize Mart ayında bildirilmiştir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na başvurulmamış, karar kesinleşmiştir. Yeniden bir planlama sürecine girilmesi gerekmektedir.
Ankara İli yerleşim merkezi sınırları kapsamında kalan Ayaş İlçesi Kentsel Sit Alanı ile Çamlıdere Kentsel Sit Alanı için, ayrıca Çankaya İlçesinde yer alan Kuğulu Park, Kurtuluş Parkı ve Papazın Bağı I. Derece Doğal Sit Alanları için Koruma Amaçlı İmar Planı çalışmaları yapılması gerekmektedir.
ULUS TARİHİ KENT MEYDANI YENİLEME ALANI
Ulus Tarihi Kent Merkezi Kentsel Sit Alanı Batıda Çankırı Caddesi ve Atatürk Bulvarı, Doğuda Kestane Caddesi, Kuzeyde Bentderesi Caddesi ve Doğu Kale Surları ve Güneyde Dumlupınar Caddesine ulaşan yaklaşık olarak 185 hektarlık bir alanı kapsamaktadır.
Tarihi Kent Merkezi Sınırları içerisinde 7 hektar genişliğinde I. Derece Arkeolojik Sit Alanı ile 1 hektar genişliğinde II. Derece Arkeolojik Sit Sınırı (Roma Hamamı ve Roma Tiyatrosu) yer almaktadır. Alanda 1300’e yakın tescilli yapı bulunmaktadır.
Ankara Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanı Bakanlar Kurulu’nun 22.06.2015 tarih ve 2015/7872 sayılı kararı ile 5366 sayılı Yıpranmış Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun” kapsamında ilan edilmiştir. Yenileme Alanı; Kuzeyde Çankırı Cad., Kevgirli Sokak Hıdırlıktepe – Atıfbey - İsmetpaşa Kentsel Dönüşüm Alanının güney sınırlan, Bentderesi Caddesi,
Doğuda Ankara Kalesi doğusu kentsel sit sınırları; Güneyde Altındağ Belediyesi önünden başlayarak hastaneler bölgesiyle sınır teşkil eden Talatpaşa Bulvarı, Batıda Opera Binası önünden devam eden Atatürk Bulvarıyla Merkez Bankası parseline uzanan İstiklal Caddesi, İnebolu Sokak ve Cumhuriyet Caddesi’nden tekrar Çankırı Caddesi’ne bağlanan aks ile çevrelenmektedir
TARİHİ MEKANLARIN KORUYUCULARI BİZLERİZ
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seyithan Ahmet Ateş, "Tarih ve kültürü yeniden keşfetmede teknolojinin yeri" konuşmasında, “Tarihi mekanlarımızın asıl koruyucuları bizleriz. Ankara nüfusunun yüzde 95’i bu mekanları içselleştirmeden farklı mekanlarda yaşıyorlar. Bu insanlara bu mekanlarda ki yaşanmışları aktarmak farklı bir çalışmayı gerektiriyor. Kağıt üzerinde veya yapısal olarak bu mekanları korumak sürdürülebilir olamaz. Tarihi mekanlarımızla gençlerimiz arasında bir yakınlaşma sağlamalıyız. Bunu sağlayabilirsek, ilgili kurumlarımız bu alanı koruma altına alalım demeden sosyal bir hareketle oraları kendileri koruma altına alacaktır. Siz bugün Ankara’da ki hangi genci hafta sonu gel birlikte zafer anıtının özelliklerine bakalım diyebilirsiniz. Bunu yapmak için bir cep telefonu uygulamasından “Gacamer” ismini verdiğimiz bir cep telefonu uygulamasından bahsedeceğiz.
Gacemer mesela zafer anıtına belli bir mesafede yaklaştığınız zaman puan kazanmaya başlıyorsunuz. Orada olduğunuzu onayladıktan sonra size sorular geliyor. Bu sorular neticesinde kullanıcı hem puan kazanıyor hem de uygulamanın yönlendirdiği tarihi eserle ilgili bilmediği bilgilere sahip oluyor.
Uygulamanın ana amacı, yeni nesillere ailelere, kültürel mirasımızı, tabiat güzelliklerimizi anlatmak sevdirmek ve öğretmektir. Uygulamamızda şuanda Ankara’da 30 mekan, İstanbul’da 10 mekan bulunmaktadır. Gençlik spor bakanlığı projeyi destekliyor. Biz kültürel miraslarımızı cazibeli hale getirmeliyiz. Örneğin bu uygulamada Aslanhane camiisi çok özel bir yapı. İçinde ejderha figürlerinin ve deve kuşu yumurtalarının bulunduğu bir camiiyi keşfetmeye varmışın? Şeklinde aktarıyoruz. Bu şekilde tarihi mekanlarımızı cazibeli hale getiriyoruz. Deve kuşu yumurtası neden orada? Diye soruyoruz. Cevaplardan birtanesi de imam cemate melemen yapacak diyoruz. Bu tür espirili hale getirerek uygulamayı gençlere tarihi mekanlarımızı cazibe haline getiriyoruz” dedi.
UNESCO DÜNYA MİRASI LİSTESİNE GİRMEK ÖNEMLİ
Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Zafer Şahin, "UNESCO dünya mirası çerçevesinde Anadolu'nun kültür ve tarihi nasıl değerlendirilir? Konulu konuşmasında, “2010 yılında Ankara, UNESCO Dünya Miras listesine girebilir mi? Diye fizibilite çalışmasıyla başladık. Ama en önemli deneyim bizim için Efes antik kentinin dünya miras listesine girmesini sağlayan çalışmanın koordinatörlüğünde yer almaktır. Efes gibi bir yer Dünya miras listesinde değildi. Bunun sebepleri vardı. Bu sebepleri bulduk ve miras listesine aldırdık.
Dünya mirası olmak demek ne ifade eder? Çok büyük bir beklenti içerisinde olmamak gerekli. Para pul gelmez. Ancak prestiji vardır. Siz Dünyaya ben gelişmiş bir ülkeyim, elimdeki bu insanlık mirasını koruyabilecek, gelecek nesillere taşıyabilecek durumdayım dersiniz. Bunun dolaylı faydaları vardır. Dünyada çok nitelikli bir turist kitlesi var. Sayıları 80 milyonu bulduğu biliniyor. Sadece Dünya mirası bölgeleri geziyorlar. Tanınmışlık ve turistik olarak bir faydaya dönüşür.
2010 yılından bugüne kadar Ankara’nın UNESCO Dünya Mirası listesine girebilecek bir yer olduğunu söylüyoruz. Bunu söylerken, Polatlı’daki Gordion kenti de örnek alınabilir. Başka yerlerde alınabilir. Ankara’nın 2 alternatifi olabilir dedik. Hacı bayram ile Agust tapınağı bir aradadır. İkinci alternatifte Cumhuriyet Ankara’sıdır. Kastımız Ankara 20. Yüzyılda modern planlama yöntemleriyle eski ve yeni kenti bir arada planlamayı başarabilen tek İslam kentidir.
Her iki alternatifinde dünya miras alanları süreci ve mevzuatı açısından güçlü yanları bulunmaktadır. Ankara Kentinin güçlü ir dünya miras alanlığı alternatifinin oluşturulabilmesi için bu iki alternatifin bir arada değerlendirilmesi ve gerekirse sentezlenmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.