Kültür ve Turizm Bakanlığı Daire Başkanı Sanem Arıkan: Ankara şarkılarına argo sözler eklenerek geleneksel kültürümüz bozuluyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı Daire Başkanı Sanem Arıkan, Ankara’nın kültürel mirasını korumanın önemini vurgulayarak, şehrin kendi kendini yönetme bilincine sahip olduğunu belirtti. Arıkan, turizmdeki sorunlara çözüm önerileri sunarken, gönüllü çalışmalara ve etkinliklere dikkat çekti.
ÖZEL HABER: GAMZE ERDOĞAN
Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü Koordinasyon ve Destek Hizmetleri Daire Başkanı Sanem Arıkan, Ankara’nın kültürel önemine dair anadolugazete.com.tr’ye açıklamalarda bulundu.
Arıkan, “Millet olarak gittiğimiz her yere barışı, sevgiyi, düzeni ve mazlumların korunmasını götürmüş bir toplumuz. Bu sebeple biz, coğrafyamızla ve yönetimimizle birlikte ulaşabildiğimiz her yerde, mazlumların koruyucusu, ağabeyi ve babası rolünü üstleniyoruz.” diyerek, Ankara’nın bu misyona ev sahipliği yapan bir şehir olduğunu vurguladı.
“ANKARA’NIN BAŞKENT OLMASI SADECE COĞRAFİ KONUMUNDAN KAYNAKLI DEĞİL”
Ankara’nın başkent olmasının sadece coğrafi konumdan kaynaklanmadığını belirten Arıkan, “Ankara’nın başkent olması, Atatürk’ün rastgele bir tercihi değildir. Coğrafi konumu ve stratejik özellikleri elbette önemli, ancak asıl mesele, Ankaralıların devlete, millete ve bayrağa olan sevgisi ve yönetme bilincidir." dedi.
"Ankara, kendi kendini yönetme bilincine sahip bir şehirdir." diyen Arıkan, şunları kaydetti: "Polatlı’daki Gordion’dan Ahilik Cumhuriyeti’nin 72 başkentine kadar uzanan bir geçmişi vardır; bu, Ankara’nın tarih boyunca kendi kendini idare eden bir şehir olduğunu gösterir. Mustafa Kemal Atatürk de Ankara’nın ve Ankaralıların önemini, ‘Ankara’nın ve Ankaralıların benim gönlümde bambaşka bir yeri vardır’ sözüyle ifade etmiştir. Atatürk, Milli Mücadele’deki tutumları dolayısıyla Ankaralıları takdir etmiştir. Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in kuruluşuna dair kitaplarda, Ankara’nın büyük bir kasaba olduğu iddia edilir; ancak bu yanlıştır. Ankara, 18. yüzyıla kadar yurt dışına 20 bin ton sof kumaşı ihraç eden büyük ve zengin bir şehir olarak önemli bir yerleşim yeriydi.”
“ANKARA MÜZİK KÜLTÜRÜNÜN BOZULDUĞUNU GÖRÜYORUZ”
Seymenlik kültürünün önemine dikkat çeken Arıkan, günümüzde bu kültürün yalnızca halk oyunlarıyla sınırlıymış gibi algılandığını ifade ederek şunları ekledi: “Seymenler, devlet zor durumda kaldığında halkın önderliğini yapan, bilgili ve etkili insanlardır. Kültürümüzün ağırlığını ve bilincini taşırlar. Ankara oyun havalarının popülaritesi günümüzde güzel bir gelişme, ancak bu Ankara’nın gerçek geleneksel müzik ve eğlence tarzı değildir. Seymenlerin oyunları, ağır ve gururlu hareketlerle icra edilen, köklü bir kültürdür. Günümüzde bazı Ankara şarkılarına argo sözler eklenerek geleneksel kültürümüz bozuluyor. Bu tür müziklerin, gerçek Ankara müziği olarak sunulması kabul edilemez. Ankara’nın kültürü, asil, gururlu ve edepli bir kostak dedilen bir tavır taşır. Müziği ve dansı da bu değerlere dayanır. Bu nedenle geleneksel kültürümüzün korunması ve doğru şekilde aktarılması çok önemlidir.”
“TURİZM AÇISINDAN DÜNYA BAŞKENTLERİ ARASINDA GERİ SIRALARDAYIZ”
Ankara’nın turizm alanında dünya başkentlerine göre geri sıralarda yer aldığını dile getiren Arıkan, bu durumu şu sözlerle anlattı:
“Turizm açısından dünya başkentleri arasında geri sıralardayız. Bunun en önemli nedenlerinden biri, Ankara’ya yurt dışından direkt uçuşların olmamasıdır. Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran bu konuda büyük çaba sarf etse de hava yolları ticari kaygılar nedeniyle bu eksikliği gidermedi. Ayrıca havaalanına ulaşımda sorunlar yaşıyoruz. Ankara’da bir fuar alanının olmaması, kongre merkezi eksikliği de turizmi ve ticareti olumsuz etkilemektedir.”
“KÜLTÜREL ETKİLEŞİMDE GÖNÜLLÜLÜK ESASTIR”
Ankara’nın sanatsal ve kültürel kimliğini korumanın önemine vurgu yapan Arıkan, “Kimliğimizi ancak çocuklarımıza doğru şekilde aktararak sürdürebiliriz. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın katkılarıyla düzenlediğimiz Hadi Poyrazoğlu Kukla ve Karagöz Festivali gibi etkinlikler, bu aktarımın önemli bir parçasıdır” dedi. Bununla birlikte, geleneksel kültürün doğru bir şekilde yansıtılması gerektiğinin altını çizdi.
Arıkan, “Avrupa’da vatandaşlar birçok derneğe üye olarak gönüllü çalışır ancak bizde sivil toplum kuruluşları, daha çok birilerini tanıma ya da ticari amaçlarla kullanılıyor. Oysa kültürel etkileşimde gönüllülük esastır. Gönüllü olarak çalışanların güçlendirilmesi ve halk için çalışmalarının desteklenmesi kültürümüzü gelecek kuşaklara aktarma konusunda önem taşımaktadır.” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.