Metronun oturma düzeni nasıl tasarlandı? Uzun koltuklar bize ne anlatıyor?

Metroların tasarımında, yolcu davranışlarına dayalı bir dizi strateji uygulanıyor. Özellikle metrolar, yoğun ve hızlı bir indi-bindi trafiğine sahip araçlar oldukları için, otobüslerde ve metrobüslerde olduğu gibi koltuk düzenlemeleri yapılmak yerine, daha fazla ayakta yolcu taşıyabilecek bir düzen tercih ediliyor.

UZUN KOLTUKLAR İNDİ BİNDİ SÜRECİNİ HIZLANDIRIYOR

Uzun koltukların varlığı, yolcular arasında hareket özgürlüğünü artırarak, indi-bindi sürecini hızlandırıyor. Bu düzenleme, insanların oturmak için uzun süre çabalamasını ve böylece metroya binen diğer yolcuların bekleme süresinin uzamasını engelliyor. Ayrıca, metrolar genellikle kısa mesafeli yolculuklar için kullanıldığından, yolcuların uzun süre oturmak istememesi de bu düzenin bir diğer gerekçesi.

GENİŞ KAPILAR NASIL AYARLANDI?

Diğer ulaşım araçlarındaki koltuk düzenlemeleri ise farklı zorluklar yaratıyor. Otobüslerde koltukların yan yana olması, özellikle yerinden kalkma ve oturma işlemlerinde sıkışıklığa ve rahatsızlığa yol açabiliyor. Bu da indi-bindi sürecini yavaşlatıyor ve yolculuk sırasında konforsuzluk yaratıyor.

Metrolardaki geniş kapılar ise, yolcu davranışları göz önünde bulundurularak tasarlandı. Yolcular genellikle çıkış kapısına yakın direklerde beklemeyi tercih ettikleri için, kapılar daha geniş yapılarak bu davranışa uygun bir tasarım sağlandı.

Metroların oturma düzeni ve kapı genişlikleri, megakentlerin yoğun ulaşım ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanmış, yolcu konforunu ve seyahat verimliliğini artırmayı hedefleyen pratik çözümler olarak değerlendiriliyor.