MİT'in MOSSAD operasyonunda her gün yeni bir bilgi ekleniyor

Türkiye'de ikamet eden yabancı uyruklulara yönelik İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad adına "uluslararası casusluk" faaliyeti yaptıkları iddiasıyla tutuklanan 15 şüpheliye ilişkin savcılığın sevk yazısına ulaşıldı.

Sevk yazısında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın geçmiş dönemde İsrail İstihbarat Servisi faaliyetlerini engelleme amacıyla yürüttüğü çalışmalar neticesinde elde edilen deliller doğrultusunda soruşturmanın yürütüldüğü belirtiliyor.

İsrail İstihbarat Servisi ile ilişkilendirilen kişilerin, ülkede bulunan Filistin ve Suriye uyruklu bireylerle temas kurarak İsrail Devleti için önem taşıyan bilgi ve belgeleri ele geçirdiği, bu bilgileri uluslararası para transfer şirketleri, havale ofisleri ve canlı kuryeler aracılığıyla ileterek ödeme aldığı tespit edildi.

Dedektiflerin biyografik bilgi toplama, keşif, tahkikat, fotoğraf ve video çekimi, bilgi ve belge toplama, canlı takip, takip cihazı yerleştirme, canlı kurye bulma ve siber faaliyetler gibi görevleri yerine getirdiği ifade edilen yazıda, bu faaliyetlerin genellikle şüphe uyandırmayan kişiler tarafından gerçekleştirildiği belirtiliyor. Ayrıca, dedektiflerin devlet kurumlarındaki görevlilerle iş birliği yaparak devletin veri tabanındaki bilgileri temin ettikleri kaydediliyor.

Yazıda, şüphelilerin İsrail İstihbarat Servisi Çevrimiçi Operasyon Merkezi'nin olası hedeflerine işaret edildiği ve bu bağlamda 46 kişi ile bağlantı kurulduğu ifade ediliyor. Ayrıca, şüphelilerin İsrail-Filistin çatışmasının küresel boyuta evrilmesi kapsamında İsrail İstihbaratı'nın ülkede ikamet eden Filistin vatandaşları ve ailelerini hedef aldığı değerlendirmesine yer veriliyor.

Sevk yazısında, şüphelilerin İsrail İstihbaratı adına faaliyetlerde bulunarak özellikle Filistin vatandaşı ve Hamas bağlantılı kişilerin bilgi, belge ve fotoğraflarını temin ederek İsrail istihbaratına aktardığı, bu karşılığında terör örgütleri tarafından kullanılan para sistemlerini kullanarak menfaat sağladıkları sonucuna varıldığı belirtiliyor. Örneğin, zanlı Hazem M.A.E.'nin sağlık destek personeli olarak çalıştığı sırada Filistin'den getirilen yaralı ve yardıma muhtaç kişilerle ilgilendiği, bu kişilere ait bilgileri İsrail istihbaratı ile paylaştığı ifade ediliyor.

Şüpheli Muhammed B'nin ise Filistin'de yaşanan zulmü anlatmak amacıyla çalışan bir dernekte görev yaptığı ve topladığı kişisel bilgileri 500 dolar karşılığında bir başka zanlıya ilettiği belirtiliyor.

Yazıda, şüpheliler arasında telefon trafiği ve para transferlerine dair detaylar incelenirken, bazı şüphelilerin suçtan kurtulma amacı güttükleri ve savunma yaptıkları ifade ediliyor.