Ne İstiyorsunuz İnsan Olmayanlar

Bu milletten ne, istiyorsunuz? Siz Türk milletine mi düşmansınız? Yoksa İslam’a mı düşmansınız. Siz bütün insanlığa düşmansınız. Siz Müslüman olamazsınız, siz insan olamazsınız. Siz satılmış, beyni yıkanmış, fiziken insan, ruhen hayvanlaşmışsınız. Böyle olmasanız bu katliamları yapamazsınız. Bunları yaparak biz varız mı diyorsunuz? Siz insanlığa mı gözdağı vermeye çalışıyorsunuz? Eğer böyle düşünüyorsanız günden güne daha çok lanetleniyorsunuz. Her Müslüman Türk milletinin gözünde hiç yoksunuz. Siz utanmadan bir de İslam adına çalıştığınızı savunuyorsunuz. İslam’ı yaşayan hiçbir Müslüman karşısındaki kim olursa olsun masum insanlara kıymaz. Sizin gibi gözdağı vermek için vücudunu başından ayırmaz. Siz Türk milletine ve insanlığa  düşmanlığınızı bir an önce sonlandırın. Türk milleti var oldukça ne bayraklar inecek, ne de ezanlar susacak. Cesaretiniz varsa kalleşçe, canlı bombayla değil, Mehmetçiğin karşısına cephede çıkın. O zaman Allah’a inanan, Alla hu Ekber diyerek savaşanlar kim bir görün. Sizin gibi Alla hu Ekber deyip baş kesenler camileri bombalayanlar hiçbir zaman İslam’ı temsil edemezler. Milletimin kıymetli temsilcileri, iktidar ve muhalefette görev alanlar zaman birleşme zamanı. Zaman, milletin menfaatine uygun konuşma zamanı. Bunu yapmayıp, hemen güvenlik zafiyeti var diyebiliyorsanız o polisin, o askerin günahını alıyorsunuz. Onlar ki canı pahasına istihbaratını topluyor, ona göre her türlü tedbirini alıyor. Vatandaşını koruyabilmesi için şehit düşüyor. Sen ise ağzın dolu lafla güvenlik zafiyetinden bahsediyorsun. Anarşi can alıyor, hükümet uyuyor diyebiliyorsun. Acaba bugün görevde sen olsan uyur musun? Herhalde uyursun ki şimdiki görevdekilerini de uyuyor zannediyorsun. Terör örgütü hem dünyayla hem de kendi içinde kavgalı bir Türkiye ister. Komşularıyla dünyayla barışık kendi içinde barışık bir Türkiye istemez. O zaman terörün kaybetmesi demektir. Işid denilen bir örgüt Türkiye’nin Rusya’yla, İsrail ile dost olmasını ister mi? Komşularımızla normalleşmemizi istemezler. Onun için işte son olarak İstanbul’daki gibi saldırdılar. Teröre en iyi cevap komşularımızla ilişiklerimizi normalleştirmeye devam ettirmek. Kararımızdan dönmemektir. Terör her zaman istikrarsızlık içinde cehenneme dönmüş bir bölge ister. İstikrar ve barış devleti olarak Türkiye’nin kalmasını istemezler. Bu nedenle Türkiye’yi istikrarsızlaştırmaya çalışırlar. Onun için başımızdaki bu belaların def edilmesi için komşularımızla iyileşmeye devam etmek, emniyetimizi sağlayacak ana tedbir istikrar ve iç barışımızı güçlendirmektir. Bunu yaparken iktidar muhalefet çekişmeleri düşünülemez. Sorun Türkiye Cumhuriyeti devletidir, onu meydana getiren 78 milyon Türkiye cumhuriyeti vatandaşı bir olmak, diri olmak zorundadır. Başımızda terör belası varken iktidar muhalefet kavgasına gerek var mı terörün önlenmesi için iktidar ve muhalefetin birleşmesinde fayda vardır. Bu milletin menfaati için Rusya ile İsrail ile anlaşırken Mısır’la çözümler aranırken niçin kendi içimizde hükümet ile muhalefet anlaşamıyor? Bunu anlamak mümkün olmuyor. Bizim muhalefetimiz komşularla kırgınlık olunca hemen komşumuz kalmadı, her devlete düşman olduk, böyle dış politika olmaz, dış politika iflas etmiş derler. Hatta Rus uçağının düşürülmesinin bile yanlış olduğunu söylerler. Bütün bunlar unutulup karşılıklı yumuşama olunca da ne tavizler verildi derler. Kendi milletimizin menfaati için iyi oldu demezler. Hemen İsrail şunu kazandı, Rusya bunu kazanacak diye hükümeti suçlarlar. Anlaşmalar karşılıklı tavizlerle hoşgörüyle olur. Bunda karşılıklı menfaatler söz konusudur. Bunu kötülemenin anlamı ne olabilir? Ne olursa olsun iyi ilişkiler, barışlar, dövüşten kavgadan daha iyidir. Karşılıklı menfaatler bunu gerektirir.