Nevzat Özer: “Türkiye'de her yıl kirli hava nedeniyle ölümlerin sayısı 45 bini buluyor”
TEMA Vakfı Ankara Temsilcisi Nevzat Özer, anadolugazete.com.tr’ye özel açıklamalarda bulundu.
ÖZEL HABER: MUHAMMED AYBER
anadolugazete.com.tr’nin sorulanı yanıtlayan TEMA Vakfı Ankara Temsilcisi Nevzat Özer, “Türkiye özellikle son yıllarda çok ciddi ölçüde vahşi madencilikle karşı karşıya. Biz 28 ilin maden haritalarını çıkarttık. Bunlar ne kadar? Bu madenler faaliyete gerçekleşirse ne kadar bir alan gidecek? Yaklaşık yüzde 65’leri buluyor. Yani Türkiye’nin kabuğu soyulacak.” dedi.
“YEŞİL ÖRTÜ YOK EDİLİYOR”
Özer: "Kaz Dağları’nın ormanlarından tutun Kütahya’da Murat Dağı, Artvin’in Cerat Tepesi, Fatsa’nın içme suyunun geldiği dağlar… inanılmaz bir kimyasal madencilik tehdidi altında. Hem yeşil örtü yok ediliyor hem de o madeni işlerken ciddi bir kirlilik yaratılıyor. Bununla ilgili çok çalışıyoruz. Savunuculuk tarafımız burada başlıyor."
“KİRLİ HAVA ANKARA HALKININ CİĞERLERİNDE”
"Nallıhan’a bakın orada bir termik santral var. Doğru düzgün filtresi yok. Eskiden bir şeyler yapılmış, oraya ikincisi yapılmak isteniyordu engel olduk durdurduk. Çünkü oradaki kirli hava Ankara halkının ciğerlerinde. Ankara batıdan da çok rüzgâr alır. Oradaki kirlilik bugün Ankara’da bir sürü insanın ölüme giden ciddi hastalık vakalarına neden oluyor. Biz bu vahşi zihniyeti kabul edemeyiz. Biz bu mücadeleyi yürütüyoruz.”
Madenlerdeki kimyasal işlemler olsun, termik santraller olsun bunları teknolojiyle çağdaşlaştırılıp daha doğa sever bir hale getirilebilir mi?
“ÇOK DEĞERLİ BİR COĞRAFYAMIZ VAR”
"Olabilir hepsi mümkün. Burada ama maliyetler yukarı çıkıyor. Bir de Türkiye böyle kirli birtakım sektörlerin yoğunlaştığı bir yer olamaz. Bu ülke Avrupa kadar ekolojik çeşitliliği olan bir ülke. Avrupa kıtasında 12 bin bitki türü var. Bizde daha fazlası var. Bu açıdan çok değerli bir coğrafyamız var. Yok çimento, yok termik santral, bakın dünya kömürden vazgeçiyor. Linyit falan öyle vazgeçilmez şeyler değil. Çimentoda Avrupa birincisi olmuşuz. Bütün Fransız firmaları Türkiye’de. Niye? Gitsin kendi ülkelerinde yapsınlar. 'Biz ihracat şampiyonuyuz' da bilmem ne. Bu Türkiye’nin toprağını, tarımını, havasını en çok enerjide kullanıyor."
“ENERJİMİZİN YÜZDE 78’İNİ İTHAL EDİYORUZ”
"Çimento dediğin bugün maliyetinin yarısı enerji. Biz enerji zengini bir ülke miyiz? Enerjimizin yüzde 78’ini ithal ediyoruz. Şimdi böyle bir ülke bu kadar yüksek enerji gerektiren, bu kadar kirlilik yaratan bir sektöre niye talip olur? Niye biz Batı'nın gündeminden düşürdüğü şeyleri ülkemize getiriyoruz? Niye ülkemize plastiğini çöpünü getiriyoruz?
Bugün altın madencileri gitsinler aynı şeyleri Amerika’da Kanada’da İngiltere’de yapsınlar. Bugün en büyük altıncılar onlar. Bizimki artık sömürge madenciliği gibi bir şey. Afrika’yı iliğine kadar sömürdüler, sonra kimyasallarla kirlenmiş, insanlarının sağlığını bozmuş bir halde terk edip gittiler."
“KİRLİ HAVA NEDENİYLE ÖLÜMLERİN SAYISI 45 BİNİ BULUYOR”
"Doğru tercihlerle şu gömleğin düğmesini doğru yapmamız lazım. Buna yanlış başladığımızda hepsi yanlış geliyor. Yasa vardı 10 sene oldu. Çatalağzı’nın, Afşin’in, Elbistan’ın, Nallıhan’ın filtrelerini yapacaktı. Yasa her iki yılda bir Meclisten karar çıkıp iki yıl daha uzatılıyor ve bugün Türkiye’deki bu tertemiz havanın büyük bir bölümünün kirliliğinden sorumlu bu santraller. Türkiye’de kirli hava nedeniyle ölümlerin sayısı 45 bini buluyor. Yani temiz hava solumak temel insanlık hakkı değil mi? Temiz suya erişmek bir insanlık hakkı değil mi? Burada bunun görünmeyen çok yüksek maliyetleri var.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.