Nihat Kaşıkçı değerlendirdi: Sosyal medya kısıtlamasına bir de bu gözden bakın!
Son günlerde ülke gündemine oturan Instagram engellemesi, yoğun görüşmeler sonrasında yeniden erişime açıldı. Ülkemizde milyonlarca kullanıcısı olan Instagram ve diğer sosyal medyalar hakkında anadolugazete.com.tr Yazarı Nihat Kaşıkçı önemli değerlendirmelerde bulundu.
Sosyal medya, milyonlarca insanın kullanıcısı olduğu ve özellikle de ticari anlamda kullanılan bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Son günlerde de Instagram'a gelen kısıtlama farklı görüşlerden tartışmaların odağı oldu. Instagram'ın erişime kapatılmasına farklı yorumlar gelirken, anadolugazete.com.tr Yazarı Nihat Kaşıkçı da yaşanan durumu kendi gözünden anadolugazete.com.tr'ye değerlendirdi.
''ÂLEM SANAL OLSA DA TOPLUMLARA YAŞATTIKLARI GERÇEK DÜNYAYA AİT''
Sosyal medyalara olan erişim engelinin üçüncü dünya ülkelerinde değil de özellikle İngiltere ve ABD gibi ülkelerde tartışma konusu olduğunu belirten Kaşıkçı, ''Sosyal medya mecraları, dünyanın birçok ülkesinde ciddi tartışmaların konusu oluyor. Tartışmanın yoğunlaştığı ülkeler, önyargılardaki gibi ‘gelişmemiş üçüncü dünya ülkeleri’ değil; tam tersine, İngiltere ve ABD başta olmak üzere, çoğunluğu ‘gelişmiş-demokratik’ (!) ülkeler.
Kimi ülkeler, kendi kontrolü dışındaki sosyal medya platformlarını ‘casusluk şebekesi’ sayıyor; yasaklama ya da fiili engelleme gibi yollara başvuruyor. Bazı ülkeler, paylaşımlardaki şiddet, çocuk pornosu, uyuşturucuyu özendirme gibi gerekçelerle, ilgili dijital mecraları uyarıp hizaya getiriyor.
Âlem sanal olsa da toplumlara yaşattıkları gerçek dünyaya ait… Elbette bugünün insanı için en ayartıcı ve köleleştirici unsur, kendisini ifade edeceği bir meydanda, muhatap topluluğun beğenisini toplamak. Buna ‘like (layk) almak’ diyorlar. Ulvi hedeflerle tatmin edilememiş nefisler, etkisi en fazla bir gün sürecek sahte beğenilerle mutmain olmaya çalışıyor.'' dedi.
''BEĞENDİĞİN KADAR BEĞENİLİRSİN''
Milyonlarca genç kullanıcısı bulunan ve kendini beğendirme hevesiyle paylaşım yapan çok sayıda Instagram kullanıcısını eleştiren Kaşıkçı, ''Acıdır; ‘başarı’ dediğimiz tatmin duygusu, maskeli bir yüz tarafından iletilen güya beğenme işaretine bağlanmış. Oysa beğenen de beğenilen de çok iyi biliyor ki, bu beğeni lütufları, çoğu zaman karşılıklı alışveriş tadında gidip geliyor.
Basitçe ifade etmek gerekirse; beğendiğin kadar beğenilirsin. Peki bunun istisnası yok mu? Olmaz olur mu? Adına ‘fenomen’ veya ‘ünlü’ denilen, aslında yaptığı ‘şey’ dikkat çekmek için gidip suyun gözesine siğmekten ibaret olan sınır tanımaz tipler… İşte onların ‘like’ almak için, bunun karşılığını vermeye ihtiyacı yok. Çünkü devirdikleri çamlar, aştıkları kırmızı çizgiler, onları ‘hayranları çok olan’ tipler haline getirmiştir.'' ifadelerini kullandı.
''SANIRSINIZ O ZATIN ANASI-BABASI KATLEDİLMİŞ''
Instagram'a getirilen erişim yasağını özgürlük sorunu olarak algılayanları da eleştiren Kaşıkçı, anlaşılması zor olanın bunu dünyanın sonu gibi görenler olduğunu belirtti. Kaşıkçı bu durumu şöyle açıkladı:
''Televizyondaki sokak söyleşilerinde görüyoruz: Kendisine Instagram yasağından nasıl etkilendiği sorulan birçok zavallı, öyle cevaplar veriyor ki… Sanırsınız o zatın anası-babası katledilmiş… Dünyasının sonu gelmiş… Hayatla olan temel bağları koparılmış… Damarlarında dolaşacak kanı tükenmiş… Hatta soluduğu havanın içinde oksijen kalmamış…
Kafasını telefon veya bilgisayar ekranından kaldırıp, ufka ve gökyüzüne bakamayan… Etrafındaki doğal veya insan eliyle üretilmiş güzellikleri temaşayı akıl edemeyen… Kendisini hayata bağlayan; aile, anne-baba, kardeş, evlat ve gerçek hayat arkadaşlarını göremeyen… Tüm gıdasını, sanal ortamdaki arkadaş/takipçi gibi sahte ilişkilerden alabileceği zannına fazlaca bel bağlamış ‘müptelalardan’ bahsediyoruz…''
EN BÜYÜK BAĞIMLILIK SOSYAL MEDYANIN KENDİSİ
Bu durumu bir zihin yönlendirmesi olarak değerlendiren Kaşıkçı, ''İşin acısı; düşünme, muhakeme ve karar verme yetisini, kendisine sunulan ‘zihin yönlendirme mecrasına’ kiraladığının farkında olmayan bu tayfa, zihnine bağlanan o zincirleri çözebilecek müdahaleleri, sanki özgürlüklerini yok etmek isteyen darbeler gibi algılıyor.
Yahu birader, kafanı bir kaldır o ekrandan. Bir an için düşün: O bağımlısı haline geldiğin ve her gün patlamış mısır gibi bolca tüketmene rağmen en küçük bir faydasını görmediğin, günlük en az 6 saatini esir alan o bağımlılık hali, aslında senin özgürlük alanını ortadan kaldıran en önemli ‘meşgale’dir.'' şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.