Prematüre bebekler 3 yılda yaşıtlarına yetişiyor

Günümüzde her 10 bebekten biri prematüre olarak dünyaya geliyor. Bu bebekler için en önemli süreç 23, 28 ve 32’inci haftalar. Bu haftalarda doğru atılmayan adımlar bebeğin hayatını riske attığı gibi ilerleyen dönemde sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına n

Prematüre bebekler 3 yılda yaşıtlarına yetişiyor
Yayınlanma:
Güncelleme:

Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Atalay Demirel, 17 Kasım Dünya Prematüre Günü kapsamında, prematüre bebeklerin gelişim sürecini anlattı:

ORGAN GELİŞİMİ ÇOK ÖNEMLİ

Bebekler 22-23 haftadan sonra yaşam sınırına girmiş oluyor. Ancak 26 haftaya kadar gri bölge olarak kabul ediliyor. Bu dönemin organ fonksiyon özelliklerinin henüz daha belirgin olarak gelişmediği bir dönem olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Demirel, “Bu haftalar atlatıldığında ve 28. haftaya girilerek bebek 1000 grama ulaştığında bu risk nispeten azalmış oluyor” diyor. Buna ek olarak 32. hafta da akciğer gelişiminin dönüm noktası olarak kabul edildiği için çok önemli.

Yrd. Doç. Dr. Demirel, “Bu haftada bebeğin vücudunda akciğerin rahat gelişebilmesini sağlayan “surfaktan” isimli bir madde üretilmeye başlıyor. Bu madde sayesinde bebeğin doğumundan sonra ortaya çıkabilecek solunum problemleri riski azaltılmış oluyor. Bu nedenlerden ötürü erken doğan bebeğin sağlığı için 23. hafta, 28. hafta ve ardından 32. hafta kritik dönemler olarak kabul ediliyor” diyor.

HER 10 BEBEKTEN BİRİ ERKEN DOĞUYOR

Doğum haftası azaldıkça organ fonksiyonlarının tamamlanmamış olması nedeniyle bebeğin hayati riski artıyor. Günümüzde her 10 bebekten biri erken doğuyor. Ancak günümüzde anne karnındaki ve doğum sonrasındaki bakım şartlarının daha iyi olması sayesinde bebek kayıplarının gün geçtikte azaldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Demirel, “Erken doğan bebeklerin yaşam şansının her bebek için ayrı değerlendirilmesi gerekse de genel olarak 27-28. haftadan sonra ve 1000 gramın üzerinde doğan bebeklerin yüzde 90’ı hayatta kalabiliyor. Ülkemizdeki bebek kayıplarının oranı ise ortalama olarak yüzde 1 civarında” diyor.

35. HAFTADAN SONRA DESTEK ALMADAN YAŞAM BAŞLIYOR

Erken doğan bebekler 35. haftada destek almadan kendi başlarına nefes alıp vermeye, ısılarını kuvöz dışındaki giysileriyle kendi başlarına koruyabilmeyi ve emme, yutma, nefes alma koordinasyonunu sorunsuz yapabilmeye başlıyor. Bu nedenle erken doğan bebeklerin çoğu 35. haftaya kadar doktor izlemi altında kalıyor. Taburcu olduktan sonra da 1 ay daha koruyucu olmak gerekiyor.



3 YAŞINA KADAR YAŞITLARIYLA AYNI KİLO VE BOYA ULAŞIYOR

Erken doğan bebekler doğum haftaları ve kilolarına göre farklı zamanlarda aydaşları ile aynı boy ve kiloya ulaşıyor. Bununla birlikte en geç 3 yaşına kadar kendi yaşıtları ile aynı fiziksel seviyeye ulaşabiliyorlar. Kilo olarak daha küçük doğan bebeklerin yaklaşık yüzde 10’unun bu sürede aynı kiloyu yakalayamadığını belirten Yrd. Doç. Dr. Demirel, bu bebeklerin endokrin gibi diğer bölümlerle entegre şekilde takip edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Erken doğan bebeklerin organ gelişimleriyle ilgili bir gelişme sorunu yoksa, yoğun bakım takip süresini nispeten kabul edilebilir sıkıntılarla atlattıysa ve taburculuk sonrası hastane dışı erken dönem takibinde bir problem çıkmadıysa normal doğan bebeklerle aynı koşullarda büyüyebiliyorlar.

ÖLÜM ORANI HER GEÇEN GÜN AZALIYOR

Yenidoğan yoğun bakım sürecinin dünyada son 50 yıldır var olduğunu, ülkemizde ise ortalama 40 yıldır uygulandığını belirten Yrd. Doç. Dr. Demirel, “Bununla birlikte son 10-15 yılda erken doğan bebeklerin bakımlarında çok önemli adımlar atıldı. Ek olarak yeni teknolojik aletler, yeni ilaçlar ve eğitilmiş sağlık personel sayısının artması da erken doğan bebeklerin ölüm oranının gün geçtikçe azalmasını sağlıyor” diyor.

PREMATÜRE BEBEKLERİ BEKLEYEN HASTALIKLARA DİKKAT!

Erken doğan bebekleri doğum haftaların ve anne karnındaki gelişimlerine göre bekleyen birçok sağlık sorunu var. Özellikle doğuma kadar hangi organ yeterince gelişmediyse o organda sıkıntı görülmesi muhtemel hale geliyor. Bununla birlikte solunum sıkıntısı, kalp problemleri, beyin kanaması, böbrek ve bağırsak sorunları erken dönemde en sık görülen sağlık sorunları arasında sıralanabilir. İleriki dönemlerde ise işitme ve görme sıkıntıları, nörolojik sorunlar ve fizyoterapi uygulanması gereken kas iskelet sistemi problemleri öne çıkabiliyor.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.