Prof. Dr. Meral Aksoy: Nostaljik anlar yaşıyorum
Hacettepe Üniversitesi ve Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) iş birliğiyle düzenlenen "Sağlığın Çınarlarına Vefa Töreni" Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Tören’e katılan Hacettepe Mezunu Prof. Dr. Meral Aksoy, akademik kariyerine 300’e yakın yayın, 10 kitap ve çok sayıda uluslararası seminer ve toplantılar sığdırdı.
ÖZEL HABER: SÜMER TAŞKIRAN
Törende vefa teşekkür belgesi alan Prof. Dr. Meral Aksoy, Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü mezunu olarak deneyimlerini anadolugazete.com.tr’ye paylaştı.
Aksoy, “Hacettepe’den mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Tıp fakültesinde metabolizma master’ı yaptım. İstanbul'a ilk giden mezunlardanım ve İstanbul Üniversitesinde ilk diyet mutfağını kuranlardanım. Fakat orada uzun süre kalamadım. Çünkü kendimi geliştirmek istiyordum. Bu nedenle Londra’da şimdiki ismi ile King College’de futsanys master’ı yapmak için gittim. Ordan da Surrey Üniversitesi’ne geçtim. Biyokimya doktorası yaptım. Sonra yurda döndüm. Yurda döndüğüm zaman 80 ihtilâli olmuştu ve kadrolar kapalı olduğu için bir süre geçici olarak Talim Terbiye’de denklik şubesinde çalıştım. Sonra Hacettepe'de kadro açılınca buraya geldim. Daha sonra Post Doktora (Doktora Sonrası Araştırmacı) için Alman Kanser Araştırma Merkezi’ne gittim. Oradan post doktoramı aldım ve Türkiye’den ise doçentliğimi aldım. Ardından uluslararası bir çalışmaya katılarak, Birleşmiş Milletlerin proje geliştirme ve çevre problemleri Kazakistan’da Aral denizinin kurumasından meydana gelen felaketi ve bunun beslenme sorunlarına yansımasını inceledim. Sonra da Suudi Arabistan’dan gelen bir davetle Riyad’da King Saud Üniversitesi'nde beslenme ve post reached kurslarını kurdum. Amerika Washington eyaletinde bulunan uluslararası bir kuruluşta seçilmiş ve atanmış 20 üyeden biriyim.
300 ÇALIŞMA, 10 KİTAP, SEMİNER VE TOPLANTILAR
Prof. Dr. Meral Aksoy, zorlu bir akademik yolculuğun ardından uluslararası alanda önemli projelere imza attığını ve Covid-19 nedeniyle uzaktan öğrenim zorluklarına dayanarak işinden ayrıldığını belirtti.
Akademik kariyerinde birçok ders ve kitap yazma başarısına sahip olan Aksoy, Hacettepe Üniversitesi'nden davet almanın kendisini mutlu ve onurlandırdığını vurgulayarak şu sözleri sarf etti: “Hacettepe kısmen de olsa bana vefasını gösterdi. Çünkü ben orada doçent olduğum zaman doçentlik kadrosu yoktu. Bu nedenle 5 yıl atanamadım ve yardımcı doçentlikten doğrudan doğruya profesörlüğe atandım. Yardımcı doçentlikte de hiçbir zaman üçüncü dereceden kadro alamadım ve o sırada uluslararası bir çok çalışma yapıyordum ve ülkemi temsil ettiğim halde yurt dışına gidip gelirken bir türlü hususi yeşil pasaport kullanamamış, hep vize almak zorunda kalmıştım. 10 yıl boyunca kadro yetersizliğinden dolayı böyle bir ızdırap çektim diyebilirim. Ancak bugün burada olmaktan çok mutluyum. Eski arkadaşlarımı gördüm ve nostaljik anlar yaşıyorum.”
“HACETTEPELİ OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM”
“Hacettepe, üniversiteler arasında Türkiye’de parmakla gösterilenlerden biridir. Bu nedenle Hacettepeli olmaktan gurur duyuyorum. Bunu belirtmeden geçemeyeceğim ve hatta bana göre dünyadaki üniversitelerde ilkler içinde üst sıralarda olması lazım.” diyen Aksoy, Hacettepe Üniversitesi'nin Türkiye'deki önde gelen üniversitelerden biri olduğunu ve bu prestijli kurumun bir mezunu olmaktan gurur duyduğunu ifade etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.