Seçil Erzan davasında topçular konuştu: Arda Turan ve Muslera duruşma salonunda!

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Seçil Erzan ve Ali Yörük getirildi. Tutuksuz sanıkların da duruşmada hazır bulunduğu ve Mert Zeydanlı gibi müştekilerin de mahkeme salonunda yer aldığı belirtildi. Çok sayıda taraf avukatının da duruşmaya katıldığı ifade edildi.

Duruşmada şikayetçi olarak ifade veren Emre Belözoğlu, 4 milyon 200 bin doları Volkan Bahçekapılı'ya teslim ettiğini belirtti. Fonla ilgili bilgilendirme aldıktan sonra paraları topladığını ve Seçil Erzan'a teslim ettiğini söyledi. Ancak hiçbir karşılık alamadığını ve şikayetçi olduğunu vurguladı. Mahkemeye, fonun yöneticileri Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'ya ulaşıp ulaşmadığı sorulduğunda ise ulaşamadığını ifade etti.

Fernando Muslera da mahkemede ifade verdi. Seçil Erzan'ı tanıdığını ve yüksek kazanç vaadiyle fon hakkında bilgilendirildiğini belirtti. Muslera, paraları çekip Seçil Erzan'a teslim ettiğini ancak ana paranın dışında herhangi bir kazanç elde etmediğini dile getirdi. Mahkemede Muslera'ya yöneltilen soruları tercüman aracılığıyla cevapladı ve şikayetçi olduğunu vurguladı.

Duruşmada dikkat çeken bir diğer nokta ise müşteki olarak ifadeye çağrılan ünlü isimler Arda Turan ve Fernando Muslera'nın katılımı oldu. Bu isimlerin, nasıl dolandırıldıklarını ve ne kadar para kaybettiklerini mahkemede anlattığı belirtildi.

MUSLERA: ŞİKAYETÇİYİM

DHA'da yer alan habere göre Mahkeme Başkanı, şikayetçi Fernando Muslera'ya, "Para vermeye kim ikna etti?" sorusu üzerine Muslera tercüman aracılığıyla ifade verdi. Muslera, "2011'de Seçil Erzan'ı tanıdım. Bankadan arayarak tekliflerde bulunuyorlardı, finans işiyle ilgili olanlar üst düzey yöneticiler arıyordu. Daha sonra Denizbank'ın fon hesabıyla ilgilenen Seçil Erzan beni aramaya başladı. 1.5-2 aylık sürede yüzde 35'lik kazanç teklif etti. Bu Denizbank tarafından yapılan teklifti. Seçil Erzan aradı, 'Mehmet Aydoğdu ve Hakan Ateş fon dairesinin başında olan kişiler' dedi. Bunun üzerine Florya Şubesinden 700 bin dolar paramı çektim. Çektikten sonra Musa Mert Çetin'e verdim. Musa Mert, bu parayı Denizbank'ın Levent Şubesinde Seçil Erzan'a ofisinde teslim etti. Seçil'in aramasıyla Ziraat Bankasından 500 bin dolar alıp Musa Mert'e verdim, bu parayı da Musa Mert, Erzan'a Denizbank'ın kapısından verdi. Seçil Erzan paranın geri ödeneceğine dair yazılı bir belge verdi. Bana 1.2 milyonluk yatırımın karşılığında 700 bin dolar geri verildi. Ana param üzerinde herhangi bir kazancım olmadı" dedi.

Mahkeme Başkanı, "Seçil İspanyolca bilmiyordu, Seçil ile kendisi arasında kim aracılık yaptı" sorusuna Muslera, "Musa bey benim arkadaşımdır, güvendiğim birisidir. O yüzden bağlantıyı o sağlıyordu" dedi. "Seçil, dışında kendisini para yatırmaya ikna etmeye çalışan olmuş mu?" sorusuna Muslera, "Hayır. Sadece Seçil Erzan aracı oldu" diye cevap verdi. "Bu konuyla ilgili para kazanıldığına şahit olmuş mu? sorusuna "Başka kimseyle konuşmadım" dedi. Savcının "Seçil Erzan ile şahsi yakın bir ilişkisi var mıydı?", "Hayır, sadece banka ilişkisi vardı" dedi. Muslera, yatırım yaptıktan sonra bazı ünlü kişilerin de fonda paralarının olduğunu söyleyerek Erzan'ın kendisini rahatlatmaya çalıştığını ifade ederek "Şikayetçiyim" dedi.

"EN AZINDAN ANA PARAMI KURTARMAYA ÇALIŞTIM"

Mahkeme başkanı, "Para aldığında 700 bin dolar, herhangi bir belge aldın mı?" sorusuna "Hayır" dedi. Bir avukatın, "Ana paradan 700 bin doların geri alınmasında Musa Mert Çetin'in rolü olmuş mu?" sorusuna Muslera, "O olmasaydı parayı da geri alamazdık, Musa Bey'e teşekkür ediyorum" dedi. "Şubeye gidip bizzat para çekme işlemi olmuş mu?" sorusuna ise Muslera, "Gittim fakat herhangi bir işlem gerçekleşmedim" dedi. "Seçil'i tanımadığını söylemişti. Ona mı güvenerek para verdi?" sorusuna, "Seçil'i tanımıyordum, bankanın büyük bir banka oluşuna güvendim. Seçil'in de müdür olmasına güvendim. Musa Mert'e paramı transfer etmesi için güvendim" şeklinde cevap verdi. Muslera, "Bazı şeylerin yolunda gitmediğini anlayınca en azından sadece ana paramı kurtarmaya çalıştım" dedi. "Musa Mert Çetin vasıtasıyla 'Paramı vermezlerse banka yönetimine gideceğim, Fatih Terim'e gideceğim' demiş mi?" sorusuna Muslera, "Sadece paramı vermezlerse bankanın üst düzey yönetimine gideceğim dedim" şeklinde ifade verdi. Muslera ifadesinin ardından salondan ayrıldı.

"NEFSİME YENİK DÜŞTÜM"

Arda Turan, müşteki olarak verdiği ifadesinde, “Kendisini Florya’da ziyaret ettim. Bankası tarafından efsaneleştirilmiş bir kadındı. Mevduat getirmemde ısrar etti. Hayatım boyunca hiç faiz almadım. Bana fondan kazanacağım paranın faiz olmadığını söyledi. Nefsime yenik düşerek kabul ettim. 13 milyon 900 bin doları parça parça verdim. Dekont istediğimde dekont olarak kağıt verdi. Şubeye gittiğimde ekranı gösterdi. Kendisi bankanın starıydı. Ben biz bu paraları neden elden veriyoruz dedim. O bize, paralar hazineye gidiyor diye yanıt veriyordu. Ben Denizbank’a güvenerek bu parayı yatırdım. Hepimiz mağduruz. Denizbank suçludur. Ben şube müdürüne parayı teslim ettim. 7.5 milyon dolar kaybettim ama hakaret etmedim" dedi.

"SAF OLMASAM BU KADAR PARAYI VERMEZDİM"

Arda Turan ifadesine şöyle devam etti: “Efendim bu konularda safım. Saf olmasam bu kadar parayı verir miydim? Denizbank’a güvenerek para yatırdım. Hem kardeşim hem de benim banka içerisinde görüntüler olması lazımdı. Neden yok? Hazine yetkilisine veriyoruz diyordu. Bize fon haberleri atıyordu. Ocak sonunda bazı futbolcular olduğunu öğrendim.

Mahkeme başkanının, “Etkin pişmanlık hükümlerinde yararlanmasını ister misiniz?" sorusuna ise

Arda Turan, "Efendim ben paramı alayım da hiç yatmasın" diye yanıt verdi.

Turan, bir avukatın “Denizbank’a gittiğinizde nerede duruyordunuz?’ sorusuna, “Ben ne zaman Denizbank’a gidersem beni odasında ağırladı. Denizbank çok konforlu bir yerdi. Bankada teslim ediyordum” şeklinde konuştu.