Şentop’tan ‘damat’ konusuna ilişkin açıklama

Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, gündemde yer alan ’damatların’ tahliyelerine ilişkin, “Kimsenin hukuk karşısında gözünün yaşına bakılmamalı, yakınlığına, akrabalığına, ilişkilerine bakılmamalı.

Şentop’tan ‘damat’ konusuna ilişkin açıklama
Yayınlanma:
Güncelleme:

Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan “Neler Oluyor?” programına konuk oldu. İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sorularını cevaplayan Şentop, CHP’nin 15 Temmuz (FETÖ/PDY) Darbe Girişimini Araştırma Komisyonunun raporuna yönelik muhalefet şerhine ilişkin, “Yeni bir şey değil, 15 Temmuz öncesinden itibaren Cumhuriyet Halk Partisi’nin 17-25 Aralık’tan itibaren hatta Sayın Kılıçdaroğlu’nun böyle bir yaklaşımı var. Bir takım malzemeler veriliyor kendisine, tam olarak nasıl kullanacağını kendisi de bilmiyor. Ama bunlarla bir vur kaç taktiği ile saldırıyor. Darbe Komisyonu raporu ile ilgili olarak yaptıkları işte bu” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin konuştuğu iki kişi var”

Şentop, “Bizim yargı sistemimiz günlük, rutin devlet hayatı, sosyal hayat içerisindeki olayları çözmek üzere kurgulanmış. Örgüt dediğimizde uyuşturucu işi yapan üç beş kişi, örgüt bu. Buna göre bizim ceza yargılamalarımız planlanmış. Biz çok olağanüstü bir hadise ile karşı karşıyayız. Bu böyle bir mafya hareketi gibi bir yapılanma değil. Yaklaşık 50 bine yakın kişi tutuklu. 50 bine yakın kişi ile ilgili de adli kontrol konulmak suretiyle tutuksuz yargılanma devam ediyor. Böyle büyük bir yargısal faaliyeti yönetmek üzere kurgulanmış teşkilat veya usul hukuku bakımından hukuki alt yapı söz konusu değil. Çünkü bu öngörülebilen bir şey değil. Aksaklıkların bir kısmı bundan kaynaklanıyor. Yargıyı da biraz kendi haline bırakmamız lazım. Bu da önemli. Yargının işleyişi içerisinde bunları düzeltebilecek mekanizmalar da var. Serbest bırakıyor, itiraz oluyor tutuklanıyor veya tutuklanıyor. ‘Yanlış’ deniliyor, itiraz ediliyor, serbest bırakılıyor. Bunun da itirazı var. Bazı yanlışlıklar olabilir. Bunların düzeltilmesi de yargının işleyişi içinde mümkün. Ama dışarıdan sosyal medyada oluşturulan kampanyalarla yargıyı da psikolojik olarak baskı altında bırakıyoruz. Serbest bırakması gereken kişiyi bırakamıyor veya tutuklaması gereken kişiyi tutuklayamıyor ters bir kampanya yürütüldüğü zaman. Biraz bu konuda bence bu süreci sabırla takip etmek zorundayız. Sosyal medyanın aleyhinde kampanya yürüttüğü birisini tutuklasınlar. Yarın öbür gün başkaları ile ilgili geçerli tutuklama sebepleri olmadığı halde tutuklasın, onu istiyor. Bu falanın bir yakını veya falanın bir şeyi diye. Tersi de söz konusu olabilir. 50 bin civarında bir kişi adli kontrolle serbest bırakılmış. Türkiye’nin konuştuğu iki kişi var. İki damat var, bu bağlamda bir tartışma. Bu sulandırma işinin iki boyutu var. Birisi şu FETÖ’cü olduğu halde hakkında hukuken hak ettiği halde işlemler yapılmayanlar var. Veya işlemler yapılmaya başlanmış, çeşitli sebeplerle devreye girmeler, bunlarla beraber serbest bırakılmış tahliye edilmiş veya soruşturma, kapsam dışında bırakılmış, FETÖ’cü olduğu halde bu sürece dahil edilmeyenler, bir de şikayet olanlar var. FETÖ’cü olmadığı halde bu sürece dahil edildiği söylenenler var. Buradaki kararlılık çok önemli. FETÖ’nün en önemli bir unsurunun bile devlet içerisinde kalmayacağı şekilde kararlı şekilde mücadeleyi sürdürmek lazım” şeklinde konuştu.

Sanık savunmalarının tek tip olduğuna değinen Şentop, savunmaların arkasında bir kurgu olduğunu, ifadelerin bir senaryo dahilinde verildiğini söyledi.

“Eğer biz bir müsamaha gösterirsek Türkiye’nin bekası ile ilgili çok ciddi bir risk almış oluruz”

Şentop, damatlar konusunun birdenbire gündeme geldiğini belirterek, “Bu konuda Cumhurbaşkanımız kararlılıkla ilgili ciddi bir mesaj verdi. Çünkü bu mesele artık kişisel; ‘onu tanıyoruz’, ‘onu kurtaralım’ meselesi değil. Türkiye için bir beka sorunu haline geldi. Yakın olur, akraba olur fark etmez. Eğer biz bir müsamaha gösterirsek Türkiye’nin bekası ile ilgili çok ciddi bir risk almış oluruz. Kimsenin hukuk karşısında gözünün yaşına bakılmamalı, yakınlığına, akrabalığına, ilişkilerine bakılmamalı. Sırf akrabalıklar sebebiyle de hukuki süreçler düzgün, objektif ilerlemişse onun bunun akrabası diye de kimsenin zulme uğramasını kampanyalarla sağlamamak lazım. Ama tek bir FETÖ’cünün de sosyal hayat içerisinde aktif olmasına müsamaha etmeyecek bir sonuca doğru Türkiye’nin gitmesi lazım” dedi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.