Su yönetiminde yerel yönetimlere büyük görev düşüyor!
Su Politikaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Yıldız, iklim değişikliğinin Türkiye'nin su kaynakları üzerindeki etkilerini ve gelecekte yaşanabilecek su sorunlarını değerlendirdi. Yıldız, Türkiye’nin büyük bir bölümünün yarı kurak bir iklim kuşağında yer aldığını ve iklim değişikliğinin etkisiyle bölgesel kuraklıkların son yıllarda daha sık ve daha şiddetli yaşandığını belirtti.
ÖZEL HABER: AYBALA ALMİNA MELEK
Gerçekleştirilen röportajın ilk kısmında Su Politikaları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Yıldız, su kaynakları ve politikaları üzerine önemli açıklamalarda bulunurken Başkent Ankara'nın su verimliliğini de değerlendirmişti. Röportajın ikinci kısmında ise verimli ve tasarruflu su tüketimi için yerel yönetimler başta olmak üzere alınması gereken tedbirleri ve iklim değişikliğine bağlı olarak Türkiye’de su kaynaklarını gelecek yıllarda nelerin beklediği ele alındı.
"SU FAKİRİ ÜLKELERDEN BİRİ OLMAYA DOĞRU YAKLAŞIYORUZ"
Yıldız, Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını ve su kaynaklarının nüfusa ve bölgelere göre dengesiz dağıldığını ifade etti. Uluslararası kriterlere göre nüfus arttıkça Türkiye’nin su fakiri ülkeler arasına girme riski taşıdığını vurgulayan Yıldız, 2040 yılında bazı nehir havzalarında su bütçesi açığı yaşanabileceğine dikkat çekti.
Sadece su miktarının değil, su kalitesinin de önemli olduğunu belirten Yıldız, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın raporlarına göre su kirliliğinin arttığını, 2019 yılında 27 ilde birinci öncelikli çevre sorunu olan su kirliliğinin, 2022 yılında 33 ile yayıldığını söyledi.
Yıldız, "66 il müdürlüğünün 425 yüzey suyu izleme noktasından aldığı numunelerde muhtemel kirlenme nedenleri arasında evsel atık su kirliliği öne çıkıyor. Türkiye’nin ülke genelinde çok yaygın bir su krizi ile yakın gelecekte karşılaşması ihtimali yüksek değil. Ancak bölgesel su sorunlarımız artacak. Aşırı kurak dönemlerin iki yıl üst üste devam etmesi sonrasında bazı bölgelerimizde su sorunu kriz noktasına ulaşabilir. Ayrıca gerekli önlemler hızla alınmazsa yaz aylarında su talebi çok artan ve halen su sıkıntısı yaşayan Datça, Marmaris, Bodrum gibi turistik bölgelerimizde de su sorunu krize dönüşebilir." dedi.
"YEREL YÖNETİMLER SU HİZMETLERİ YÖNETİMİNDE BÜYÜK SORUMLULUK TAŞIYOR"
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından Su Verimliliği Seferberliği kapsamında oluşturulan Su Verimliliği Alt Kurulu'nda Su Politikaları Derneğinin resmi olarak temsil edildiğini belirten Yıldız, Kentsel Su Verimliliği Alt Çalışma Grubuna da görüş ve önerilerini ilettiklerini de belirterek, yerel yönetimlerin su hizmetleri yönetiminde büyük sorumluluk taşıdığını vurguladı.
Yıldız, yerel yönetimlerce su şebekelerindeki kayıp kaçak oranlarını düşürmenin, kurumsal kapasiteleri geliştirmenin, su havzalarını korumanın ve toplumsal su kullanım bilincini yaygınlaştırmanın önemine dikkat çekerek, atıksuların ileri tekniklerle arıtılarak çim ve tarımsal sulama gibi alanlarda kullanılmasının yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti.
"DİJİTAL DÖNÜŞÜME YÖNELİK ADIMLAR ATILMALI"
Yerel yönetimlerin kentsel dönüşümle yeniden yapılacak binalarda gri suyun (az kirlenmiş banyo ve lavabo suyu) yeniden kullanımını teşvik etmesi gerektiğini söyleyen Yıldız, yağmur suyu hasadının teşvik edilmesi ve aşırı yağışlar sonucu oluşan şehir sellerini önlemek için suyun yeraltına daha fazla sızmasını sağlayacak tedbirlerin alınması gerektiğini ifade etti.
Yerel yönetimlerin hem suyun verimli kullanılması hem de iklim değişikliğinin su temini ve çevre sağlığı üzerindeki tehditlerini azaltmak için kurumsal kapasitelerini geliştirmeleri ve işletme verimliliklerini artırmaları gerektiğini belirten Yıldız, dijital dönüşüme yönelik adımlar atılmasının ve bu alanda yetişmiş personel sayısının artırılmasının önemine değinirken ayrıca, abonelerin çeşme sularını içme suyu olarak kullanma oranlarının tespit edilmesi ve bu oranın artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.