Tarihî zirvenin perde arkasında neler yaşandı?
Türkiye, tarihi zirveye başarı ile ev sahipliği yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Külliye’de konuk edildi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin katılımı ile yapılan üçlü Suriye zirvesi hem içerik hem de yapılış şekli olarak bütün dünyaya örnek oldu. Liderlerin Ankara’ya gelişinden ayrılmasına kadar bütün detayların en ince ayrıntısıyla hesaplandığı zirve adeta parmak ısırttı. Sıfır hata ile gerçekleştirilen zirvede liderlerin attığı her adım, söyledikleri her cümle uluslararası haber ajansları tarafından dünyaya flaş haber olarak geçildi. Zirve sebebiyle sadece Ankara değil ABD’den Çin’e, Fransa’dan İsrail’e kadar birçok ülkenin başkentleri ve siyasetçileri de alarm hâlindeydi. Zirve bu başkentler tarafından saniye saniye takip edildi.
36 SAATTE TAMAMLANDI
Aylar öncesinden hazırlıklarına başlanan zirve, 36 saatlik bir maraton içerisinde kusursuz olarak tamamlandı. Üçlü zirve öncesinde bütün ayrıntıların düşünülmesi hem teknik hem de içerik anlamında toplantıya katkı sağladı. Baş başa ve heyetler arasındaki müzakereler sonrası direkt netice alındı.
İLK GELEN PUTİN OLDU
Organizasyon Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in uçağının Ankara’ya inmesi ile başladı. Rus lider, Akkuyu Nükleer Santrali’nin temel atma törenine katılmak için Suriye zirvesinden bir gün önce Türkiye’ye geldi. Zirvenin ilk gününde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya lideri Putin, video konferansla Mersin’e bağlanarak Akkuyu Nükleer Santrali’nin temelini attı.
DÜNYANIN GÖZÜ ÜZERİMİZDE
Aynı gün Rus heyeti ile Üst Düzey İş Birliği Konseyi Toplantısı gerçekleştirildi. Bu toplantılarda iki ülke arasında çok önemli anlaşmalar imzalandı, açıklamalar yapıldı. İlk günkü bu görüşme maratonunun ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ertesi gün Türkiye, Rusya ve İran liderleri arasında 3’lü Suriye zirvesine ev sahipliği yaptı. Oldukça kalabalık gelen Rus ve İran heyetleri muhteşem bir şekilde karşılandı. Karşılama ile ilgili bütün detaylar uluslararası ajanslar tarafından dünyaya geçildi, özellikle Rus basını her aşamayı anında kendi kamuoyuna aktardı.
OTELE GEREK KALMADI
Geziciler ile FETÖ’cülerin engelleme çabalarına rağmen inşa edilen Külliye’nin önemi bu zirvede anlaşıldı. Yakın geçmişte Cumhurbaşkanları tarafından kullanılan Çankaya Köşkü’nün yapısı böylesi bir zirveye imkân vermiyordu. Her türlü detayın düşünüldüğü Külliye ise bu tarihî buluşmaya başarıyla ev sahipliği yaptı. Zirve kapsamında Külliye’nin neredeyse bütün salonları konuk heyetlere tahsis edildi. İki lidere de geniş yer ayrıldı. Çalışma grupları otelde konaklamaya ihtiyaç duymadan faaliyetlerini yürütebildi. Aradıkları her imkânı bulabilen misafirler çok memnun kaldı. 300 basın mensubu zirveyi takip etti; Rusça, Türkçe, Farsça ve İngilizce tercüme yapıldı.
PUTİN’E TÜRK MÜZİĞİ VE KEBAP
Zirve, geçtiğimiz ay tekrar Rusya Devlet Başkanı seçilen Putin’in ilk yurt dışı ziyareti olması açısından da önem arz ediyordu. Putin yurt dışı ziyaretlerinde gittiği ülkelerde yatılı kalmama geleneğini bozarak Ankara’da bir gece konakladı. Rus lider ayrılmadan önce de Türk müziği dinledi, kebap yedi.
ANADOLU`NUN NÜKLEER GENÇLERİ İŞBAŞINDA
Ankara’daki Erdoğan-Putin buluşması dünyanın gözünü ve kulağını ayıramadığı bir zirve oldu. İki liderin ağzından çıkan her cümle dünyada yankılandı. Türkiye’nin nükleer lige adım atmasına uluslararası ajanslar özellikle dikkat çekti. Dünya basınının vurguladığı noktalardan biri de Türkiye’nin sadece nükleer teknoloji müşterisi olmayacağı ve kullanmakla kalmayacağı yönündeydi... İngiliz, Alman ve Amerikan basını “Türkiye, nükleer lige girmekle yetinmeyecek. Ankara, yıllar önce yaptığı yatırımlar sayesinde geleceğin nükleer Türk işgücü ordusunu da kuruyor. Türkler, nükleer ligde kalıcı olacağını dünyaya gösteriyor” diye yazdı. Uzmanların yaptığı yorumlara göre, Türkiye sadece Nükleer Enerji tesisi kurmak değil, bu alanda yetişmiş eleman ve iş gücüne de sahip olmak istiyor. Bu hedef doğrultusunda 2010 yılından bu yana toplamda 237 genç Nükleer Mühendislik eğitimi için Rusya’ya gönderilmişti. Bu öğrencilerden 35’i mezun oldu. Akkuyu Nükleer Santrali’nin temel atma törenine katılanlar arasında, Türkiye’nin nükleer enerji alanında uzman bir kadro oluşturmak üzere Rusya Nükleer Araştırma Merkezine (MEPhl) gönderdiği bu öğrencilerden 6,5 yıllık zorlu eğitimi tamamlayanlar da vardı. Anadolu’da yetişen bu gençler, yakın gelecekte hem Türkiye’nin nükleer geleceğini inşa edecek hem de yeni bir iş gücünün yolunu açacak. Nükleer santralin inşaat aşamasında da binlerce Türk işçi ve mühendis boy gösterecek. İnşaat aşamasında bin 700 Rus personel, 6 bin 200 de Türk personel çalışacak. İnşaat, üretim, montaj işleri dahil olmak üzere en yoğun zamanda 12 bin personelin çalışması bekleniyor.
YERLİ ‘NÜKLEER’ ÇOK YAKIN
Uzmanlar kısa süre zarfında, Türkiye’nin yeni nükleer santralleri gündeme alacağını ve bugünden yetişen kadrolar sayesinde yeni santrallerin yüzde yüz Türk bilim insanları ve işçileri tarafından hayata geçirileceğini söylüyor.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.