Türk Metal Sendikası yeni genel merkez binası açıldı

Konuşmasına yeni genel merkez binasının, sendikanın geldiği noktayı gösteren üç boyutlu bir iz düşüm olduğunu belirterek  başlayan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak; “Eski genel merkez binamızı yıkıp yerine inşa ettiğimiz bu yapı aslında hala devam eden bir sürecin üç boyutlu bir iz düşümünden başka bir şey değil. Buradaki herkesin devam eden süreç derken neyi vurgulamak istediğimi anladığından eminim. Kuşkusuz, devam eden süreç hiç bitmeyecek olan emek mücadelemizdir. Devam eden süreç hak arayışımız ve alın teri kavgamızdır. Eğer, Türk Metal Sendikası’nın 1963 yılından günümüze ulaşan 56 yıllık tarihine bakarsanız bizi biz yapan bazı temel özelliklerin attığımız her adımda biraz daha belirginleştiğini görürsünüz. Bana göre bu temel özelliklerin başında mücadele azmimiz, büyüme odaklı vizyonumuz ve sürekli yenilenmeye açık devrimci karakterimiz gelir” dedi.

BİZİM ASIL ZENGİNLİĞİMİZ ALIN TERİNİN PEŞİNDEN KOŞTUĞUMUZ ÜYELERİMİZDİR

Genel Başkan Kavlak, “Türk Metal Sendikası’nın bütün kazanımlarının gerçek sahibinin üyelerimiz olduğuna” vurgu yaparak devam ettiği konuşmasında şunları söyledi: “Kazanım derken Yalnızca binalarımızı, sosyal tesislerimizi kastetmiyorum. Binalarımız ve sosyal tesislerimiz Bizim kazanımlarımız arasında Çok küçük bir yer tutar. Çünkü bizim asıl zenginliğimiz alın terinin peşinden koştuğumuz üyelerimizdir. Onların mutluluğu, ailesi ve çocuklarıdır. İşte bu nedenle bizim için kazanım sözcüğünün anlamında her şeyden çok, emekçi vardır. Çalışan, üreten, emeğiyle geçinen ve sonuna kadar her şeyin en iyisini hak eden metal emekçisi vardır. Zaten, o emekçinin kimliğinde de Türk Metal yazılıdır."

TECRÜBE, AKLIN HOCASI DÜŞÜNCENİN DE REHBERİDİR

Yeni hizmet binasının Türk Metal Sendikası’nın son on yılda nerelere geldiğini gösteren bir basamak olduğunu vurgulayarak konuşmasına devam eden Genel Başkan Kavlak, “Türkiye’de ve dünyada sendikacılık kavramına yeni boyutlar katan Türk Metal, son 10 yıl da iki önemli süreci birlikte yürütmüştür. Bunlardan ilki ve belki de en önemlisi sendikacılık kavramıyla, hayatın her alanını birleştirerek geliştirdiği sosyal sendikacılık sürecidir. Bu süreç üyelerimizin ücret artışı ve çalışma koşulları dışında kalan tüm sorunlarının çözümü ve onların beklentileri için tasarlanmıştır. Ve inanıyorum ki büyük bir başarıya ulaşmıştır. Üyesini yalnızca üretime odaklanmış bir robot gibi görmeyen sendikamız sosyal sendikacılık anlayışıyla onun tüm insani ihtiyaçları için seferber olmuştur. Kısacası mutluluğu için gecesini gündüzüne katmıştır. Geçtiğimiz 10 yıl içinde birlikte yürüttüğümüz iki önemli süreçten diğeri de sendikamızın kendini yenilemesi ve çağı yakalama çabalarıdır. Şu unutulmamalıdır ki yeni bir genel merkez binası tek başına hiçbir sendikayı çağdaş yapmaz. Bir sendika yönetimi için çağdaşlığa giden yol çağı kavrayabilecek bir bilince sahip olmaktan geçer. O da ancak iyi yetişmiş genç uzmanların ve tecrübenin bir araya gelmesiyle mümkündür. Çünkü tecrübe, aklın hocası düşüncenin de rehberidir” dedi.

YENİ BİNAMIZ KABUĞUNA SIĞAMAYIP ONU PARÇALAYAN BİR SENDİKAL GELİŞİMİN SONUCUDUR

Genel Başkan Kavlak, Türk Metal’in son on yıllık sürecini değerlendirirken; “Geçen süre içinde gerek toplu pazarlık masasında gerekse alanda daha başarılı olabilmek için bakış açımızı genişlettik. Bilgisinden, tecrübesinden ve uzmanlığından yararlandığımız arkadaşlarımızın sayısı, her geçen gün artıyor. Genel Merkez bünyemizde var olan birimleri genişletirken yeni birimlerin oluşması için de girişimlerde bulunduk. Yayınlarımızın sayısı arttı. Akademiyle kurduğumuz ilişki meyvelerini vermeye başladı Ve her geçen gün güçlenerek gelişiyor. Türk Metal Sendikası Araştırma ve Eğitim Merkezi’nin (TAEM) öncülüğünde ortaklaşa düzenlediğimiz toplantılar uluslararası boyutlara ulaştı. Başta Avrasya olmak üzere Avrupa ve Akdeniz’i kapsayan sendikal faaliyetlerimiz Türk Metal’i uluslararası sendikal camiada önemli bir aktör haline getirdi. Sorumluluklarımız arttı. Artık daha çok yetişmiş insana ve daha bütüncül bir yapıya ihtiyaç duyar hale geldik. Kısacası dostlarım kabuğumuza sığmaz olduk. İşte bu bina, kabuğuna sığamayıp onu parçalayan bir sendikal gelişimin sonucudur” dedi.

BİZDEN SONRA BİZİM YAPTIKLARIMIZIN ÜZERİNE KOYARAK DEVAM EDECEKLER

Konuşmasına yeni hizmet binasının görünüşte çok büyük bir adım olarak değerlendirildiğine vurgu yapan Genel Başkan Kavlak; “4 bin 800 metrekare kapalı bir ofis alanından 17 bin metrekarelik bir alana geçmek ilk bakışta büyük bir sıçrama gibi gözükebilir. Ama bu sizi yanıltmasın. 1997 yılında yıkılan eski binamıza taşınırken de benzer düşüncelere kapılan dostlarımız olmuştu. Hatta bu bölgenin, bir sendika genel merkezi için fazla lüks olduğunu ima edenler bile çıkmıştı. Burayı satıp kentin daha ücra köşelerine gitmemizi tavsiye ediyorlardı. Yani, buraları bize yakıştırmıyorlardı. Bu semtleri, emekçiye layık görmüyorlardı. İşçinin, emekçinin buralarda ne işi var diyorlardı. Onların hiçbirine kulak asmadık. Biz Türk Metal üyesinin çok daha büyük değerlere layık olduğuna gönülden inanmıştık. Ve Allah sizi inandırsın bir gün gelecek o binanın bize yetmeyeceğini de biliyorduk. Nitekim öyle oldu. O gün geldi ve o bina bize yetmez oldu. Şimdi buradan ilan ediyorum. Bir gün gelecek bu bina da bize yetmeyecek. Daha büyük mekânlarda daha büyük başarıların temellerini atacağız. Bizden sonra buraya gelen yöneticiler bizim yaptıklarımızın üzerine koyarak devam edecekler. Dua edelim de öyle olsun dostlarım. Eğer öyle olmazsa Türkiye büyümemiş, gelişmemiş emek mücadelemiz yerinde saymış demektir. Bu dileğim yalnızca Türk Metal için değil emeğin hakkını savunan tüm sendikalarımız yani Türkiye işçi sınıfı içindir” dedi.

Genel Başkan Pevrul Kavlak’ın ardından TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay bir konuşma gerçekleştirdi. Atalay konuşmasında “Türk işçi hareketine böyle yenilikçi ve donanımlı bir hizmet binası kazandıran herkese tek tek teşekkür ederim” dedi.