Türk PDR Başkanı Mesut Yıldırım, şiddet olaylarının nedeni açıkladı!
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Genel Başkanı Mesut Yıldırım, şiddetin öğrenilen bir davranış olduğunu söyleyerek bu tür olayların yaşanmasında eğitimin önemli bir rol oynadığını belirtti. Yıldırım, “Şiddet, cinayet gibi olayların meydana gelmesinde dönüp dolaşıp eğitime geliyoruz. Sadece okullardaki eğitim değil, toplumun temel yapı taşı olan ailede verilen eğitim de büyük önem taşıyor. İnsanlar, sorunlarıyla başa çıkamadıkları için şiddeti bir çözüm olarak görüyor.” dedi.
ÖZEL HABER: BÜŞRA SAĞLAM
Son günlerde yaşanılan kadına yönelik cinayet, taciz ve şiddet olayları gündemde yer alıyor. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Genel Başkanı Mesut Yıldırım, gündeme ilişkin yaşanan bu olaylarla ilgili anadolugazete.com.tr’ye önemli açıklamalarda bulundu.
“ŞİDDET ÖĞRENİLEN BİR DAVRANIŞTIR”
İnsanların çeşitli sorunlarla başa çıkmakta zorlandıklarını ve bu nedenle şiddeti bir çözüm yolu olarak gördüklerini söyleyen Yıldırım, şiddetin öğrenilmiş bir davranış olduğunu kaydetti. Yıldırım, “Bu insanlar yaşadıkları olayların üstesinden gelemiyor ya da çıkmaza sürükleniyor ve bu yüzden de bu sorunun ortadan kaldırılması için de şiddet görüyoruz. Doğal olarak biz eğitimde düğümleniyoruz. Eğitim ilk aileden başlar. Çünkü aile içerisindeki iletişim becerileri ve sorunların çözümlenmesi çocuğun ya da kişinin karakterini-kişiliğini doğrudan etkileyen etmenelerdir.” ifadelerini kullandı.
“ŞİDDETİ ÇÖZÜM OLARAK GÖRÜYORLAR”
Doğrudan, sosyal ve gizil gibi öğrenme yöntemlerinin olduğuna işaret eden Yıldırım, “Tanıklık ettiğimiz veya bize sunulan lanse edilen olaylar da mevcut. Bu şekilde insanların kafasına çocukluktan başlayarak yerleşiyor. Kişiler, kendilerini doğru ifade edemediklerinde, anlaşılmadıklarını hissettiklerinde ve çıkmaza sürüklendiklerinde şiddeti bir çıkış yolu olarak görebiliyor.” dedi.
“ŞİDDETLE MÜCADELEDE TOPLUMSAL DAYANIŞMA ŞART"
Bu tür olayların önüne geçilmesi için önlem alınması gerektiğini bildiren Yıldırım, “İstismar, şiddet ve cinayet toplumun kanayan yarası. Bunun birçok boyutu var. Sosyo-ekonomik, psikolojik, eğitimsel ve sosyolojik şeklinde alanları kapsıyor. Bu olayların önüne geçilmesi amacıyla kamuoyu ile yürütülen çalışmalar veya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının yürüttüğü projeler bulunuyor. Bu disiplinlerle farklı metotlar uygulanması gerekiyor. Gerekli incelemeler yapılıp ona göre bir yol haritası çiziliyor. Ülkenin dört bir tarafından benzer haberler alıyoruz. Dolayısıyla bunun toplu bir mücadeleyi beraberinde getirdiğini söyleyebiliriz.” şeklinde konuştu.
İnsanların bedel ödemedikleri davranışları kendilerinde pekiştirdiklerine dikkat çeken Yıldırım, “İnsanlar bedel ödemedikleri davranışı kendilerinde benimsiyor. Ben şunu yapıyorum ama bedel ödemiyorum gibi anlam çıkarabiliyor insanlar. Bununla birlikte iş farklı noktalara gidebiliyor.” diye aktardı.
Bu sistemin sürekli kadın ve kız çocukları üstünden döndüğüne de değinen Başkan Yıldırım, “Güçlüden güçsüze doğru bir etkileşim söz konusu. Kadın ve erkeğin dengesine bakıldığında erkek daha güçlü. Dolayısıyla insanlar bu açıdan baktığında şiddet olgusunu görmüş oluyoruz. Bu konunun kültürel kodlarla da ilgili olabilir. Kadına yüklenen sorumluluklar ve beklentiler var. Kültürün getirdiği ‘namus’ kavramı da bu konuda etkili olabilir.” ifadelerine yer verdi.
“ÇÖZÜM DİLİ ÇOK ÖNEMLİ”
İnsanların iletişim becerilerini ve psikolojik olarak güçlendirilmesinde Önleyici, Koruyucu, Geliştirici, Destekleyici Sağlık Hizmetlerin sağlanması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, çözüm önerilerini şu şekilde anlattı: “Cezaevinden çıkan kişilerin topluma karışmadan önce rehabilite edilmesi gerekiyor. Burada da çözüm dili çok önemli. Kişinin iletişim becerilerini nasıl geliştireceğiz, toplumsal anlamda geliştirirken bireysel anlamda da nasıl güçlendireceğiz, psikolojisini yeniden nasıl inşa edeceğiz bu şekilde kurgulanması gerekiyor. Bu hizmetin niceliğini yaygınlaştırmak önemli.”
DİZİ, REKLAM VE MEDYANIN ROLÜ BÜYÜK
Haberlerin kitleye sunuş şeklinin önemli olduğunu bildiren Yıldırım, dizilerin ve reklamların da bu konuda ciddi bir rol oynadığını söyleyerek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Vatandaşların çok sevdiği bir dizi karakteri vardır ve onun gibi davranmaya çalışıyor. Onun gibi sorunları çözmeye çalışıyor olması ciddiye alınacak şeyler. İnternetin de yaygınlaşmasıyla bu olayların meydana gelmesine sebep olabiliyor. Şiddet öğrenilen bir davranıştır. Bazen bu olaylara maruz kalarak bazen gizil anlamda olarak öğreniyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.