Türkiye'de medyanın misyonu!
Medyanın olması gereken konumu, doğru, tarafsız ve aynı zamanda kamuoyunu eğitici bir misyonla işini yapmasıdır. Öylemi peki? Ne yazık ki hayır. Ülke...
Medyanın olması gereken konumu, doğru, tarafsız ve aynı zamanda kamuoyunu eğitici bir misyonla işini yapmasıdır. Öylemi peki? Ne yazık ki hayır. Ülke medyamızın ehvali durumu o kadar acı ki, medya, basın demek mümkün değil! Ne demeliyiz peki? Tanıtma, dayatma, yön verme, yok etme ve şantaj! Soruyorum size, her görüşün, grubun, cemaatin, partinin, büyük şirketlerin bir medyası yok mu? Evet, seslerinizi duyar gibiyim. Bunların içerisinde basın ahlakı ve ilkelerine uyan var mı? Hayır mı dediniz? Sesiniz kısık geldi de duyamadım. Neden peki? Çünkü tarafı olduğunuz bir grubun medyasına dokunmakta ucu... İçindeki gerçekleri dışa vuramıyorsunuz değil mi? Ne acı ve hazin bir durum. Doğruya 'doğru' diyemeyen yanlışı bile bile "ama"larla savunma refleksi gösteren bilmeden bir milleti zehirleyen bir toplum haline geldik. Bu gidişe bir dur denmezse, kutuplaşmış toplumlar, ön yargılı insanlar, seviyesiz tartışmalar, bilinmeyen düşmanlar, umutsuz nesiller, istikrarsız ekonomi, öngörülemeyen gelecek... Bunu çoğaltarak sıralamak mümkün. Bir gazeteci olarak olduğumuz yerde bir durup nasıl bir toplum oluşturduğumuza bakmamızı tavsiye ediyorum. Basında yeni bir oluşumun altyapısını temellerini atabilme adına, dürüst gazetecileri birlik olmaya davet ediyorum. Bu çarkın dişileri arasında ezilip yok olmamak için onurlu bir duruş sergilememiz temennisiyle kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.