Ufukta erken seçim var mı?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun, planlanmış ve düşünülmüş bir erken seçimin söz konusu olmadığını belirterek, “Biz hiç seçim olmayacakmış gibi dingin, yarın seçim olacakmış gibi hazırlıklıyız” dedi.

AK Parti’nin seçim işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, AK Parti İl Başkanı Musa Arat, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve Konya milletvekillerinin katılımıyla düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz darbe girişiminin asla unutulmayacağını ve sorumluların gereken cezayı çekeceğini ifade eden Sorgun, Konya’nın kalkınması için yapılan yatırımlarında aksatılmadan sürdüğünü söyledi. Ahmet Sorgun seçim işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı olması nedeniyle ‘Ufukta erken seçim var mı’ sorusuyla çok sık karşılaştığını hatırlatarak, “Biz hiç seçim olmayacakmış gibi dingin, yarın seçim olacakmış gibi hazırlıklıyız, olmamız gerekir daha doğrusu. Şuanda millet seçim derdinde değil, geçim derdinde. Bu bakımdan bizim bütün dikkatlerimizi milletin geçimine çevirmemiz gerekiyor. Bugüne kadar AK Partinin asla seçimden kaçmayacağını cümle alem biliyor. 7 Haziran’da bir seçim yaptık, 1 Kasım da bir seçim daha yaptık. Eğer ülkenin selameti gerektirirse asla seçimden kaçmayız. Ama AK Parti istikranın temsilcisi bir parti, bu bakımdan şu anda planlanmış, düşünülmüş bir seçim söz konusu değildir. Önemli olan ülkenin istikrarıdır” dedi. “SİYASET KENDİ TEMİZLİĞİNİ KENDİ METOTLARIYLA YAPAR” “17-25 Aralık sürecinden sonra bir yerel yönetimler seçimi, kongre, 7 Haziran ve 1 Kasım genel seçimlerini yaptık. Bu konularda azami dikkat gösterildi. Tüm buna rağmen hala tereddüt edenler, kafaları karışık olanlar, çizgilerini net ayırmayanlar varsa onun da gereği yapıldı. AK Parti bunu yaptı. Herkes ne yaptığını söylemiyor. Başkasına iş tarif etmesi kolay. AK Partinin bu konuda kafası da tavrı da net. Ancak siyaset kendi temizliğini, kendi metotları ile yapar. Birisi yazdı diye, sosyal medyadaki yazılarla, isimsiz ihbarlarla insanların tasfiye edilmesine, itibarsızlaştırılmasına asla müsaade etmeyiz. Bu kadar net. Ama varsa ikna edici deliller bunun da gereğini yapıyoruz. Gerekli tavrı gösterdik, kararlarımızı aldık. Bugün olduğu gibi partimiz bu konularda geçmişte de gereğini yaptı. Kafamız net. Başkaları kendinin ne yaptığına bakmalı. Bunlara sahip çıkmanın ne kadar ağır bir şey olduğunu, ahlaksız ifadesini kullanmayı doğru bulmuyorum ancak bunun istismarının da, ticaretinin de yapılmasına, bunun üzerinden insanların da bir hakkının bulunmasına da müsaade etmeyiz.” “ASLOLAN MİLLETİN GÖNLÜNDE YER BULAMAMALARI” 15 Temmuz darbe girişimine katılanların vatandaşlıktan çıkarılması yönünde bir çalışma olup olmadığı yönündeki soru üzerine Sorgun, bu tarz kararların mutabakatla alınabileceğini ifade etti. Sorgun, “İdam konusu çok tartışmalı bir konu. Siyasi partilerin bu konuda kararlı olanları var, karşı olanları var, kafası karışık olanları var. Toplumun önüne böyle bir konuyu götürdüğünüz de toplumu bunun üzerinden bölmememiz gerekir. Bunlar ancak mutabakatla olabilecek konular. Anayasal bir konu. Sadece iç hukukumuzu değil Avrupa Birliği normlarını da ilgilendiren bir konu. Bırakın vatandaşlıktan çıkarmayı memuriyetten açığa alıyorsunuz, ihraç ediyorsunuz neredeyse herkes ben suçsuzum, irtibatım yok, haberim yokken beni üye yapmışlar, haberim yokken telefonuma Bylock yüklemişler demeye geliyor. Aslolan milletin gönlünde yer bulamamalarıdır” şeklinde konuştu.