Unesco 2016-2017 Ahmet Yesevi Sezonu sona erdi

2016-2017 yıllarının UNESCO tarafından Ahmet Yesevi Sezonu ilan edilmesi vesilesiyle Dr. Musa Yıldız, yapılan faaliyetler hakkında bilgi verdi.

Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi 2016-2017 yılında gerçekleşen projeler hakkında açıklamada bulunan Prof. Dr. Musa Yıldız, şunları kaydetti:

“Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA)’nın destekleriyle Hoca Ahmet Yesevi’nin adını taşıyan ilk, orta ve lise düzeyindeki okullarda Ahmet Yesevi ile ilgili bugüne kadar yayınlanan kitapların da yer aldığı “Ahmet Yesevi Kitaplığı” projesi başlatıldı. Kitaplıklar okullara ve ilgili kuruluşlara gönderildi. Hoca Ahmet Yesevi’nin tanıtımına katkı sağlamak amacıyla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Türk Dünyası Kültür Mahallesinde, Mütevelli Heyet Başkanlığımız tarafından “Hoca Ahmet Yesevi Otağı” kuruldu. Otağda; Ahmet Yesevi Üniversitesinin tanıtım köşesi ve Hoca Ahmet Yesevi’nin hayatı, eserleri, minyatürleri ve türbesi gibi görsellerin yanı sora türbesinde bulunan bazı objeler yer aldı.”

Hoca Ahmet Yesevi hatıra para ve pulun basıldığını söyleyen Yıldız, “Pul Emisyon Programı kapsamında PTT ile “Hoca Ahmet Yesevi’nin Ölümünün 850. Yıldömü” konulu anma pulu ve ilk gün zarfı basıldı. Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü ile birlikte Ahmet Yesevi hatıra parası basıldı” dedi.

Görme ve İşitme engelli vatandaşlarında Hoca Ahmet Yesevi’den faydalanmaları için proje gerçekleştirdiklerini söyleyen Yıldız, şunları aktardı:

“Görme ve İşitme engellilerin Hoca Ahmet Yesevi’yi tanımaları için hayatı, eserleri, hikmetleri ve menkıbeleri yer aldığı “Hoca Ahmet Yesevi Sesli Kitap” projesi hayata geçirildi. Daha önce baskı yapılan “Hoca Ahmet Yesevi Divan-ı Hikmet “ kitabı üzerinde sesli betimlemeli ve işaret dili olarak hazırlandı.”

Prof. Dr. Musa Yıldız, UNESCO 2016 Hoca Ahmet Yesevi Yılı anısına ve bağımsızlılarının 25. Yılında Türk Cumhuriyetleri onuruna, Uluslararası Türk Akademisi ve Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı destekleriyle hazırlanan “Tehlikedeki Türk Dilleri” kitabı 4 cilt olarak yayınlandığını aktardı. Yıldız, “Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı tarafından, Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in kaleme aldığı “Ulu Bozkır Öğütler” başlıklı eser Türkçe olarak yayınlandığını” söyledi.

Türkiye’de 26 il 20 üniversitede, Yurtdışında 8 ülke ve 14 şehirde “Ahmet Yesevi’yi Anlamak” konferanslarının düzenlediğini aktaran Yıldız, şunları kaydetti:

“Hoca Ahmet Yesevi’nin adını taşıyan Türkiye’deki 79 okulda Ahmet Yesevi’nin hayatı, eserleri, menkıbeleri ile hikmetlerinin konu edildiği” Hoca Ahmet Yesevi” konferansları düzenlendi. UNESCO 2016 Hoca Ahmet Yesevi Yılı Kapsamında Divan-ı Hikmet Sohbetleri programı ayda bir defa olmak üzere düzenlemeye başlandı. 2 yılda 16 sohbet programı gerçekleşti. Türkiye’de 26 il 20 üniversitede, Yurt dışında 8 ülke ve 14 şehirde “Ahmet Yesevi’yi Anlamak” konferansları düzenlendi.”

Konferansların yanı sıra beste yarışmasının da gerçekleştiğini belirten Yıldız, “Mütevelli Heyet Başkanlığı ile Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı katkılarıyla “Hoca Ahmet Yesevi” konulu bir beste yarışması düzenlendi. Hoca Ahmet Yesevi Beste yarışmasında dereceye giren eserler “Hoca Ahmet Yesevi’den Esintiler” adlı albümde toplandığını” ifade etti.

Hoca Ahmet Yesevi’nin mesajlarına toplumun ihtiyacının olduğunu ifade eden Yıldız, şöyle devam etti:

“Birçok şehrimizde faaliyetler duyuluyor. Okullarımız bizden kitaplar istiyor. Konferanslara davet ediyorlar. Çocuklar için hazırlanan kitapları istiyorlar. Birçok şehrimizde Divan-ı Hikmet okumaları başladı. Samsun’da geçen yıl 700 kişi Divan-ı Hikmet okuması yaptı. Bu sene de Kredi Yurtlar Kurumunun öncülüğünde üniversitelerde okuyan gençler okumlar yapıyor. Ben geriye dönüşlerin çok iyi olduğuna inanıyorum. Toplumun buna çok ihtiyacı var. İbni Rüşd diyor ki, “ Yumurtayı dıştan kırdığınız zaman hayat son bulur. İçten kırdığınız zaman hayat başlar” Hayatın başlayabilmesi için yumurtayı içten kırmamız gerekiyor. İçten değişiklik yapmamız gerekiyor. Büyüklerimizin mesajlarına toplumun çok ihtiyacı var. Birçok şey tıkandı ancak biz bu irfanın, bu hikmetin mesajına toplumlara verirsek o zaman toplumlar rahatlar. Hoşgörüye karşımızdaki kişiyi ötekileştirmemeye çok ihtiyacımız var. Geldiğimiz noktada dünyanın da çok ihtiyacı var.”

Kazakistan Cumhuriyeti’nin 2018 yılı itibariyle aşamalı olarak Latin alfabesine geçişi hakkında konuşan Yıldız, şunları kaydetti:

“Tüm cumhuriyetlerinden Latin alfabesine geçmeyen Kazakistan ve Kırgızistan kalmıştı. Kazakistan’ın bu kararı alması çok önemli oldu. Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev 2050 stratejisine koymuştu. Ama 2018’den sonra da aşama aşama 2025’e kadar geçilecek kararını alması Türk dünyasının alfabe olarak birlik ve beraberliğe sağlaması açısından çok önemli. Ahmet Yesevi Üniversitesi olarak da bütün hocalarımıza suretle hazırlamış olduğunuz kitapları Latin alfabesine geçirin diye talimatımızı verdik. Desteklerimizi sağlayacağımızı söyledik. Bundan sonraki çalışmalar da yazılan makalelerde Latin alfabesiyle çalışma yapılacak. Böylece Türk dünyasında onların bilimsel çalışmaları da harf engelinden dolayı bir yerlere ulaşamıyordu. Devlet bu konuyla ilgili bütün kurum ve birimlere 2018 Ocaktan itibaren aşama aşama geçin diye talimat verdi.”

Türkiye’de örgün eğitim düşünmediklerini söyleyen Yıldız, “Türkiye’de uzaktan eğitim alanında biz faaliyetlerimiz yürütüyoruz. Başbakanımız onayladı İncek’te bir binamızın inşaatına başlıyoruz. Uzaktan eğitimi Türkiye’ye ilk getiren Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesidir. 1 Önlisans 3 Lisans 16 Yüksek Lisans programımız var. 2 tane de Yazılı Mühendisliği ve Siber Güvenlik olmak üzere yeni açtık. Toplam 22 programla Türkiye’de devam ettireceğiz. Türkiye’de örgün eğitim düşünmüyoruz” dedi.

Milli Eğitim müfredatında Hoca Ahmet Yesevi ve onun gibi değerlerin daha fazla yer verilmesi gerektiğini anlatan Yıldız, “Müfredatta yeterince yer aldığını düşünmüyorum. Milli Eğitim’deki değerli büyüklerimize çağrıda bulunabiliriz. Sadece Hoca Ahmet Yesevi değil onun gibi yetiştirdiği yüzlerce değerimiz var. Bu değerlerimiz de fikirleri, görüş ve felsefeleri eğitim müfredatına mutlaka konulması lazım. Eberci eğitim sisteminden kalıcı eğitim sistemine yönelmemiz lazım. Eğitim yapmamız lazım” dedi.