Yüzümü kara çıkardınız!
Dünya gündemini az çok takip eden, onu da bırak ara sıra gözü haberlere takılan herkes bilir yeryüzünün cadı kazanı gibi kaynadığını. Türkiye’nin...
Dünya gündemini az çok takip eden, onu da bırak ara sıra gözü haberlere takılan herkes bilir yeryüzünün cadı kazanı gibi kaynadığını. Türkiye’nin Avrupa ve Asya arasında köprü olması, Orta Doğu’nun hemen yamacında bulunması, denizlere, petrole ve bor mineraline konumundan dolayı her an kaynayan cadı kazanının orta yerine düşmesi telaşı aklı başında tüm ülke insanının gündeminde. Zaman zaman dost meclislerinde konu açıldığında ben ülkenin yeni yetme delikanlıları için “böcekten korkan erkekler yetişiyor, Allah muhafaza savaş çıksa efsanevi kahramanlık hikâyelerine rastlamak mümkün olmaz” derdim. 15 Temmuz darbe girişiminde korktuğumuza uğramamıza ramak kalmıştı. Tanklar meydanlara indi, savaş uçakları helikopterler taciz uçuşları yaptılar, birçok yer bombalandı. Ve netice de azmanlıklarını artırıp polis ve halkına da ateş ettiler. İşte o anlarda cumhurbaşkanı halkı sokağa davet etti ama henüz o davet etmeden bile sokaklar dolmaya başlamıştı. Diyanet İşlerinden henüz sela emrigelmeden evimize yakın camiinin birinden bir ses duyduk, dikkatli dinleyince sela okunduğunu anladık. İmama derin bir muhabbet duyarak “çılgın bir imam sela okuyor” demiştim, bu birlik beraberlik çağrısıydı. Darbenin üstünden 12 gün geçti ve biz hala ilk günden beri halkımızın yaptıklarını dinliyoruz. Tankın egzostuna giysilerini basıp tankı durduranlardan, aniden tank şoförü olanlara, tankların önüne yatanlardan, üstüne çıkıp camlarını sprey boyayla boyayanlara, evinin ekmek teknesi taksisini ilerleyemesin diye tankın önüne çekenlerden, kepçesiyle tankı durdurmaya çalışırken şehit olanlara. F-16’nın üstüne atlamayı düşünen çılgın Türklere kadar… Bu örnekleri o kadar artırırız ki ama siz bunları zaten biliyorsunuz. Gerçekten de darbeyi halk durdurmuştu ve hala meydanları boş bırakmıyor. 15 Temmuz bize gösterdi ki mesele vatansa, dinse, namussa bu millet Türkü, kürdü, arabı, çerkesiyle seferber oluyor. Bugün hala meydanlarda ölürüm Türkiyem şarkısını bağırarak birlikte söylüyorlar. Aslında hiç de zor değilmiş değil mi? Tüm farklılıklar bir kenara bırakıp birlik olmak. Şahsi görüşümü de söyleyeyim 15 Temmuz gecesi halk sokağa döküldüğünde seçme hakkı elinden alınmasın diye değil “değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli” diye canını ortaya koydu. Bugün yapılan gösterilere demokrasi nöbeti, o gün ölenlere de demokrasi şehidi demek haksızlıktır, dahası kürede zerredir. Zira bu milletin sinesinde yanan ateş, onu şehadete koşturan ateş, demokrasi yangını değil iman ateşi, vatan sevgisidir. Konu buraya gelmişken meydanlardaki sınırsız eğlenceye de karşı olduğumu belirtmek isterim. Zafer, bize Allah’ın lütfuysa o halde meydanlarda onun adı daha çok yüceltilmeli, şölen havasından ziyade şükür havası esmeli. Yazının başında demiştim ki bu ülkede savaş olsa er meydanına çıkacak delikanlı zor bulunur derdim. Evet, ama halkım beni utandırdı, yüzümü kara çıkardı. Yüzümü kara çıkaranlardan Allah razı olsun. Beni utandıranlardan Allah razı olsun. Sinelerde olanı Allah bilir ya ölenlerimizi şüheda, kalanlarımızı gazi listesine katsın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.