Ağlamak abdesti bozar mı?

Adana İl Müftüsü Dr. Hasan Çınar, değerli okurlarınızdan gelen soruları yanıtlamaya devam ediyor. Bu kez "Ağlamak Abdesti Bozar Mı?" sorunusun cevabını yanıtladı.

Ağlamak abdesti bozar mı?
Yayınlanma:
Güncelleme:

Adana İl Müftüsü Dr. Hasan Çınar, sizin değerli okurlarınızdan gelen soruları yanıtlamaya devam ediyor. Bu kez, "Ağlamak abdesti bozar mı?" sorusuna yanıt veriyor.

Soru: Ağlamak abdesti bozar mı?

Cevap: Normalde ağlamak suretiyle gözden yaşın gelmesi abdesti bozmaz. Ancak namaz içinde sesli ağlamanın farklı bir durumu vardır:

  • Eğer ağlamak Allah için, cennet ve cehennem düşüncesiyle olursa abdest ve namaz bozulmaz.

  • Ancak dünyevi düşüncelerden dolayı sesli ağlanırsa namaz bozulur, abdest bozulmaz. (Sessiz ağlamak ise namazı bozmaz ama mekruhtur.)

Herhangi bir hastalık olmadan gözden gelen yaş ve su (cenaze, rüzgar, esnemek, soğan soymak vb.) abdesti bozmaz. Ancak hastalıktan dolayı akan gözyaşı veya akıntı abdesti bozar. Göz ağrısı rahatsızlığından dolayı devamlı akan yaş abdesti bozduğundan dolayı bu kişi özür olur ve her vakit girdiğinde abdest almalıdır.

Adana İl Müftüsü Dr. Hasan Çınar ayrıca başka soruları da yanıtladı:

Soru: Eşimdeki altınların zekatını nasıl vermeliyiz?

Cevap: Altın, ister bilezik ister ziynet eşyası olsun, nisab miktarı olan 80,18 gram veya bu miktardan daha fazla olup üzerinden bir kameri yıl (354 gün) geçtikten sonra kırkta birini zekat olarak vermek farzdır.

Eşler arasında altınlar ortaksa ve 100 gramdan fazlaysa, her iki tarafın da zekat vermesi gerekmez. Ancak altınlar hanımefendinin kolunda emanet ise, yani kocası istediğinde alabiliyor ve tasarrufta bulunabiliyorsa, zekatı vermek kocaya farzdır. Eğer hanımefendi altının sahibi/maliki ise, kendisinin zekatı vermesi gerekir.

Eğer altınlar ortaksa ve nisap miktarına ulaşılıyorsa, her iki tarafın zekat vermesi gerekmez, çünkü nisap miktarı altına düşerse zekat vermek gerekmez. Ayrıca zekatı sadece altın olarak vermek zorunda değilsiniz, Türk Lirası olarak da verilebilir.

Soru: Ben alacaklıyım. Borç verdiğim şahıs borcunu bana ödeyemiyor. Bu alacağımı zekatıma sayabilir miyim?

Cevap: Zekatın geçerli olabilmesi için "niyet etmek" ve "temlik" (zekat malını fakire teslim etmek) gibi şartlar aranır. Bir kimse birine borç verse ve bir saat ya da bir gün sonra bu borç verilen kişinin elinde bulunuyorsa, o malın hâlâ harcanmamış olması ve borçlu kişinin tasarrufunda olması gerekir ki kişi zekatına niyet edebilsin.

Eğer borç verilen mal harcanmışsa zekatına sayılmaz. Ayrıca zekatta bir menfaat beklenmez. Borçlu bir kişiye zekat vermek için, kişi kendisinin zekatı olması gerekir. Ancak bu, zekat verme niyetiyle yapılmamalıdır.

Soru: Bir secde ayetini 3-5 defa okuduğumda kaç secde yapmam gerekir? Meal veya tefsirlerden secde ayeti okuduğumda secde etmem gerekir mi?

Cevap: Kur'an-ı Kerim'de 14 surede 14 secde ayeti bulunmaktadır. Bu ayetleri bir kimse okursa veya duyarsa, okuyana veya duyana tilavet secdesi yapmak farzdır. Aynı secde ayetini bir mecliste birden fazla kişi okuyorsa, her okuyan kişi tilavet secdesi yapmalıdır.

Eğer aynı secde ayetini bir odada okursa, bir de diğer odada okursa, o zaman iki secde yapması gerekir. Ayrıca meal, tefsir, makale gibi kaynaklardan secde ayetlerini okursanız veya okuyanı dinlerseniz, tilavet secdesi yapmanız gerekir. Eğer bir kişi secde ayeti olduğunu anlamazsa, mesul olmaz. Ancak okuyan kişi uyarmalıdır, böylece hem uyarılan kişi hem de uyarana tilavet secdesi farz olur.

Adana İl Müftüsü Dr. Hasan Çınar, soruları yanıtlarken İslam hukukunun hükümlerine dikkat çekti. İslami sorularınız için İl Müftüsü Dr. Hasan Çınar'dan yardım alabilirsiniz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.