Baroya kayıtlı 100 avukat Doğu Türkistan için BM'ye dilekçe verdi
Türkiye genelinde çeşitli illerdeki barolara kayıtlı 100 avukat, Doğu Türkistan'da yaşanan zulme dur demek için Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyine dilekçe verdi.
Türkiye genelinde çeşitli illerdeki barolara kayıtlı 100 avukat, Doğu Türkistan'da yaşanan zulme dur demek için Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyine dilekçe verdi.
Avukatlar ile Huzur ve Fikir Platformu adına açıklamada bulunan Avukat Faruk Keleştimur, usule uygun şekilde başvuru yaptıklarını belirterek, "Türk Dünyası'nın, İslam aleminin ve bütün insanlığın kanayan yarası olan Doğu Türkistan’da dozu artarak devam eden hak ihlallerine karşı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi nezdindeki şikayet/müracaat çalışmamız bir süredir kamuoyunda yer almaktaydı. Bugün itibarıyla şikayet/müracaat başvurumuzun resmi olarak gerçekleştirildiğini, dilekçemizin Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin müracaat usulüne uygun şekilde Konsey’e tevdi edildiğini ilanen bildiriyorum" ifadelerini kullandı.
BM tarafından taraflarına ilk bildirimin yapıldığını, şikayetin kendilerine ulaştığını ve bununla birlikte sürecin başladığını bildiren Keleştimur, şunları kaydetti:
"Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne tevdi edilen dilekçemiz, 12 başlık halinde hak ihlallerini ihtiva etmektedir. Her başlıktaki hak ihlalleri Birleşmiş Milletlerin kendi içtihatlarında 'delil' vasfını taşıyan uluslararası kuruluşların ve bağımsız gözlemcilerin raporlarıyla ispatlanmıştır. Bu anlamda dilekçe kapsamındaki bütün iddialarımız ve ihlallere ilişkin şikayetlerimiz somut bilgi, belge ve raporlara dayanmış, hukuki dil ve içerik dışına çıkılmamış, siyasi ve ideolojik bir ibare kullanılmamıştır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi açık ve sarih olarak görecektir ki 12 üst başlık altında ibraz ettiğimiz iddia ve şikayetlerimiz içerisinde hiçbir çelişki ve soyut iddia mevcut değildir. Çalışmamızda tamamıyla hukuki, evrensel normlara uygun ve BM’nin müracaat usulüne riayetle titiz ve temeli sağlam bir yöntem benimsenmiş, uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleri bağlamında bir anlayış ortaya konmuştur."
Dilekçenin Türkiye’de çeşitli barolara kayıtlı 100 avukatın iştirakiyle ulaştırıldığını ifade eden Keleştimur, desteklerini esirgemeyen Hukuk ve Fikir Platformu'na da teşekkür ederek, "Bu vesileyle bu tarihi adıma omuz veren tüm meslektaşlarımıza şükranlarımı arz ediyorum. Dilekçenin araştırma, teknik çalışma süreci, yazı süreci ve tercüme süreci içerisinde gönüllü olarak yer alan Hukuk ve Fikir Platformumuzun mensuplarına da haseten teşekkür ediyorum. Resmi müracaatımızın gerçekleşmiş olması bu hususa dair çalışmamızı sona erdirmeyecektir. Müracaatımızın akıbetini takip etmek maksadıyla uçuşların açılması akabinde temsili bir heyetle Cenevre’ye gidilecek ve süreç fiziken de takip edilecektir. Aynı şekilde Çin tarafından verilecek olan cevabi yazı tarafımızca takip edilecek ve kamuoyuyla paylaşılacaktır" dedi.
Doğu Türkistan'da yaşanan hak ihlallerinin Çin Halk Cumhuriyeti tarafından inkar edildiğini aktaran Keleştimur, "Neticeten bildireceğimiz bir husus da şudur; Doğu Türkistan’da yaşanan hak ihlalleri ihlalin faili olan Çin Halk Cumhuriyeti ve ÇKP ile onlarla müttefik olanlar tarafından inkar edildiği gibi yine onlarla başka türlü husumetleri ve diplomatik gerilimi olan özellikle Atlantik uzantılı kesimlerce de istismar edilmektedir. Faaliyetimizin bu inkar ve istismar bağlamının dışında objektif bir hukuki perspektife dayanması inanıyoruz ki meselenin daha sağlıklı bir boyutta ilerlemesine vesile olacaktır. Soydaşlarımızın uğradığı ağır mezalim ve maruz kaldıkları hak ihlalleri bu inkarcı ve istismarcı grupların geriliminin arasına sıkışmamalıdır. Dolayısıyla her türlü çıkar odağından arınmış bir mücadele kadrosu ve yöntemi benimsenmelidir. Onların kan ve gözyaşına, maruz kaldıkları eza ve cefaya bir nebze merhem olmak yegane muradımızdır" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.