Bildiğiniz sergileri unutun!

Ankara Üniversitesi, Dünya çapında eşine ender rastlanan fütürist bir sergiye ev sahipliği yapmaya başladı. Çevrim içi olarak “Müzelerin Geleceği” adıyla gerçekleşen sergide dijital dünyada müzelerin kültürel gelecek inşasına vurgu yapılıyor.

Bildiğiniz sergileri unutun!
Yayınlanma:
Güncelleme:

Ankara Üniversitesi, Dünya çapında eşine ender rastlanan fütürist bir sergiye ev sahipliği yapmaya başladı. Çevrim içi olarak “Müzelerin Geleceği” adıyla gerçekleşen sergide dijital dünyada müzelerin kültürel gelecek inşasına vurgu yapılıyor.

Akademik araştırmalar ile birlikte kültürel ve sanatsal faaliyetlere de ara vermeden devam eden Ankara Üniversitesi dikkat çeken bir etkinliğe ev sahipliği yapmaya başladı. İnsanın sonsuzluk ve ölümsüzlük çabasının müzelere nasıl yansıdığını fütürist müze mimarisi ve çağdaş müzecilik işlevleri üzerinden irdeleyen “Müzelerin Geleceği” konulu sergi açıldı. Uluslararası camiada eşine pek rastlanmayan biçimde Dünyadan herkesin ulaşabileceği şekilde çevrim içi açılan sergi, ‘Müzenin gelecek ve sonsuzluk arayışındaki yeni rolü ne olacak?’, ‘Geleneğin geleceği hangi müzede vücut bulacak?’ gibi sorulara yanıt arıyor.

GELECEK İNŞASI

https://www.ankara.edu.tr/dijital-sergi-muzelerin-gelecegi/ adresinden ulaşılabilen sergide müzelerin geleceği ile ilgili öngörüler ve fikirler tartışılıyor. Sergide dijital dünyada müzelerin kültürel gelecek inşasına vurgu yapılıyor. Dünya çapında müzelerin yer aldığı sergide Türkiye’den de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın son dönemde yeni binalarında ziyarete açtığı Troya Müzesi, Urartu Müzesi, Adana Müzesi, Mersin Arkeoloji Müzesi ve Urfa Arkeoloji Müzesi gibi örnekler Türkiye'de geleneğin geleceğini koruma ve tayin etmeye aday olarak ifade ediliyor.

İZ BIRAKMAK

Ankara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Ayşem Yanar ve Dr. Öğretim Üyesi Ceren Karadeniz’in hazırladığı dijital kolaj, manipülasyon fotoğraf sergisi 09-20 Kasım tarihleri arasında görülebilecek. Sergi ile ilgili konuşan Dr. Karadeniz şunları söyledi:

“Tarih boyunca kendinden bir iz bırakmaya çalışan insan, mağara duvarına, taşların üzerine, sütunlara, ahşaba ve kimi zaman da halıya, kilime aktardı anlatmak istediklerini. Sevgisini, korkusunu, nazarını, batıl inancını, isteklerini, gücünü, icat ettiklerini gelecek kuşaklara anlatmak istedi. İnsanın ölümsüzlük ve sonsuzluk arayışı olarak açıklanabilecek bu eylem, farklı boyutlarda ve içeriklerde müzelerin de kapılarını araladı. Ardında bıraktığı izlerle, yaşanan olayları, kültürü, inançları, coğrafik ve ekonomik yapıyı, dünya görüşünü ayrıntılarıyla belirtti. Geleceğe dair planlar hiç bitmedi, sonsuzluk ve ölümsüzlük arayışı müzeleri çeşitlendirdi. Şimdi geleceği farklı deneyimlerle ve yeni yöntemlerle, yeni bir evrende arama zamanı.”

Kaynak:Bülten

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.