Çavuşoğlu: “F-16 ile NATO üyeliğini şart koşmak doğru bir yaklaşım olmaz”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Çavuşoğlu: “F-16 ile NATO üyeliğini şart koşmak doğru bir yaklaşım olmaz”
Yayınlanma:
Güncelleme:

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “İki bağımsız konunun yani, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğinin F-16 alımına şart koşulması doğru olmaz, ikisi farklı konu. Dolayısıyla ikisini birbirine şart koşmak doğru bir yaklaşım olmaz. Şartlara bağlanarak bizim F-16 almamız söz konusu olmaz. Bu konuda da ortak bir duruş sergilemek bence kritik öneme haizdir” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonunda düzenlenen törende konuşan Bakan Çavuşoğlu, “Deprem felaketinden sonra ABD’den çok sayıda taziye ve destek mesajları aldık. Deprem felaketinden etkilenen bölgede birlikte incelemelerde bulunduk. ABD kurum ve kuruluşları depremden etkilenen bölgelerde yardım faaliyetlini devam ettiriyor. STK’lar da yardımlarda yardım kampanyalarında bulunuyorlar kendilerine teşekkür ediyoruz. Hem ABD yönetimi hem de ABD halkına teşekkür ediyoruz. Ekonomi ve ticaret olumlu gündemimiz, geçen yıl ikili ticaret hacmimiz 32 milyar dolara ulaştı, 100 milyar dolar hedefi için çalışıyoruz. Karşılıklı yatırımlar da artmaya devam ediyor” dedi.

“Yaptırımların kaldırılmasını bekliyoruz”
Askeri ilişkilerin stratejik ortaklığın önemli boyutlarından biri olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Tek taraflı yaptırımlar nedeniyle savunma sanayide zorluklar ile karşılaşıyoruz, artık bunların aşılması gerekiyor, yaptırımların da kaldırılmasını bekliyoruz. F-16 talebimiz ile ilgili son durumu de ele aldık. ABD yönetimi talebimize güçlü destek veriyor. Bu konuda kongreye resmi bildirimin bir an önce yapılmasını arzu ediyoruz. Bu sürecin süratle tamamlanması her iki tarafın da yararınadır. Kongrenin de engelleyici değil destekleyici rol üstlenmesini bekliyoruz. Talebimizin karşılanması NATO’nun savunma kanadı açısından da son derece önemli. Terör ile mücadele her zaman öncelikli gündem maddelerinden biri. PKK/YPG’ye verilen desteğe ve FETÖ’nün mevcudiyetine son verilmesini bugün de vurguladık. Bazı konsolosluk meselelerini de ele aldık. Vatandaşlarımızın vize başvurularında ciddi gecikmeler var, bunların hızlandırılması talebini ilettik. Güvenlik duyuruları konusunda, duyurular öncesi kendi aramızda daha iyi bir iş birliğinin olması gerektiğini vurguladık. NATO’nun genişlemesini de değerlendirdik. Türkiye olarak İsveç ve Finlandiya’dan beklentilerimizi değerlendirdik. Önümüzdeki süreçte daimi komitenin toplantısı Brüksel’de gerçekleşecek. Arkadaşlarımız orada hangi adımların atılıp atılmadığını NATO’dan katılacak arkadaşlar ile şeffafça değerlendirme imkanı olacak. İsrail Filistin meselesini de değerlendirdik, son zamanlarda atılan adımlardan endişe duyuyoruz” dedi.

aw832637-05.jpg

“Yıkımı yakından görme fırsatım oldu”
Türkiye’ye yaptığı ziyaretin önemli olduğuna vurgu yapan Blinken ise, “Türkiye’yi ziyaret edip Türklerle birlikte olmak, ihtiyacınız olan bir anda olması bu ziyaretin çok güzeldi. Başkan Biden’ın mesajını getirdim: Amerikan halkı, sizi desteklemek üzere yanınızdadır, her zaman hazırdır. Toparlanma süreci ve inşaat çalışmalarında yanınızdayız. Dün ilk durağım olarak İncirlik Hava Üssü’ne gittim. Bildiğiniz üzere burası Amerika Birleşik Devletleri’nin yardım merkezi. Mevlüt Çavuşoğlu ile Hatay üzerinde gezdik. Oradaki yıkımı yakından görme fırsatım oldu. Bunu sözlerle ifade etmek çok zor. Çok sayıda mahalle, bina, yol tamamen hasar görmüş durumda. Arama kurtarma ekipleri ile tanıştım. Amerika’dan gelen ekiplerle de tanıştım. Los Angeles’ten gelen müdahaleci uzmanlarla görüştüm. Hepsi bu felaketin ne kadar büyük miktarda olduğunu biliyorlar. Ellerinden geleni yapıyorlar. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri şu anda bir açıklama yaptı: 1 milyar dolarlık bir yardım talebinde bulundu bu desteği sağlamak için. Türkiye ile her zaman yan yanayız ortak güvenlik konularında. Türkiye’nin Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğü desteğini anlıyoruz ve destekliyoruz. Montrö Anlaşması’nın uygulamaya alınması çok önemli. Türkiye’nin Ukrayna’daki insani ve ekonomik desteği çok önemli. Enerji güvenliği çok önemli. Kafkaslar’daki gaz akımı çok önemli. ABD, Türkiye’nin NATO ülkesi olarak uzun zaman devam eden katılımını takdir etmektedir. Özellikle Finlandiya ve İsveç’in de katılımı ile daha güçlenecektir bu müttefiklik” ifadelerini kullandı.

“NATO üyeliğinin F-16 alımına şart koşulması doğru olmaz”
Yapılan açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin F-16 talebine ilişkin, “F-16’lar ile beklentilerimizi açıkça söyledik. Yönetimin iradesi var. Kongrede bazı senatörlerin yazdığı mektuplardan da haberdarız. Biz bir taraftan kongre üzerinde çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Aynı şekilde ABD yönetimi kararlı şekilde duruş sergiler ve kongre üzerinde birlikte çaba sarf edebilirsek bunu aşabileceğimizi düşünüyorum. İki bağımsız konunun yani iki ülkenin NATO üyeliğinin F-16 alımına şart koşulması doğru olmaz, ikisi farklı konu. Dolayısıyla ikisini birbirine şart koşmak doğru bir yaklaşım olmaz. Şartlara bağlanarak bizim F-16 almamız söz konusu olmaz. Bu konuda da ortak bir duruş sergilemek bence kritik öneme haizdir. Biz F-35 programının ortağıydık. Türkiye’ye uygulanan yaptırımlardan dolayı programdan çıkarıldı. Bu tek taraflı bir karardı. Dolayısıyla ödediğimiz 1,4 milyar dolarlık rakamı, Türkiye bu programda olmadığı için ödediğimiz paranın geri ödenmesini beklemek en doğal hakkımız. Bu konuda da müzakereler devam ediyor” diye konuştu.

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’nun NATO üyeliği hakkında konuşan Çavuşoğlu, “Elbette zor zamanlarda gösterilen dayanışma her zaman ilişkilere olumlu katkı yapar. ABD ile görüş ayrılığı içinde olduğumuz konular belli ama pozitif gündemimiz ve buna odaklı olarak ilişkilerimizi daha da geliştirme arzumuz da ortada. Roma’daki görüşmede Biden ile Cumhurbaşkanımız Erdoğan stratejik mekanizmanın kurulmasını kararlaştırdılar. Buradaki amaç pozitif gündeme odaklanmak, ikili ilişkilerimizi farklı anlamlarda güçlendirmek, bölgesel ve küresel konularda ikili işbirliğimizi de güçlendirmek. Var olan sorunları mekanizma sayesinde daha sık bir raya gelerek nasıl çözülebileceğini konuşmak ve adım atmak. Bu toplantıların da son derece faydalı olduğun düşünüyoruz. Yunanistan Dışişleri Bakanı geldiğinde basına verdiğim demeçte söylediğim gibi, ilişkilerimiz geliştirmek için illa bir felaketi beklememize gerek yok, bu doğrultuda samimi adımlar atmamız gerekiyor. Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliği konusunda kim ne yapacak açıkça belirtilmiştir. Litvanya’daki NATO zirvesi için verdiğiniz takvimde atılacak adımlar, aslında özellikle İsveç’in atacağız adımlara bağlı. İsveç ne kadar hızlı adım atarsa Meclisimizi ve halkımızı ikna edebilecek adımlar atarda, öyle adımlar atılır. Finlandiya konusunda ayrı bir yöntem izleyebileceğimizi Sayın Cumhurbaşkanımız NATO Genel Sekreterine de söylediler. İsveç’in somut adım atması konusunda herkesin İsveç’i teşvik etmesi gerekiyor” dedi.

aw832637-08.jpg

“Somut bir adım göremedik”
Suriye'de yaşanan gelişmelere dair konuşan Bakan Çavuşoğlu, “Güçlü NATO müttefikleri olarak her türlü terör örgütlüyle mücadele etmemiz lazım. Siyasi irade varsa mücadele edecek kapasitemiz de var, Türkiye olarak ABD olarak birlikte. NATO için iki tehdit var. Birinci tehdit Rusya, ikinci tehdit terörizm. Dolayısıyla biz NATO ülkeleri olarak kendimiz mücadele edemeyip PKK, YPG gibi terör örgütleri ile işbirliği yapmamız doğru değil. Bu doğrultuda geçmişte ABD ile Suriye temelinde bazı mutabakatlarımız oldu. Biri Münbiç yol haritası, ikincisi de 2019 yılında Ankara’da yaptığımız ortak açıklama. Bu mutabakata göre, ABD’nin sınırlarımızın özellikle 30 kilometre güneyinde terör mensuplarının temizlenmesiydi. Fakat bu konuda da maalesef, Washington’daki görüşmemizde de söyledik, somut bir adım göremedik. Terör örgütünün her türlüsüne karşı birlikte mücadele etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Yaptırımların Türkiye üzerinden delinmesine izin vermeyiz”
Bakan Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna savaşı ve yaptırımlara ilişkin, “(Rusya-Ukrayna savaşı) Savaşın başlamasından bu yana Türkiye net bir tutum sergilemekte. Hiçbir savaş gemisinin boğazdan geçmesine izin vermedik. BM tarafından alınan kararlara uyuyoruz. Biz; ABD ve AB yaptırımlarının Türkiye üzerinden delinmesine, baypas edilmesine izin vermeyeceğimizi söylüyoruz, izin de vermiyoruz. Savunma sanayiinde kullanılacak ürünlerin bizim tarafımızdan Rusya’ya ihraç edildiği de doğru değil” dedi.

“Biden yönetimi Türkiye’yi desteklemekte”
Biden’ın yönetiminin Türkiye’yi her konuda desteklediğini söyleyen Blinken, “Biden yönetimi F-16’ların hem yükseltilmesi hem de yenilenmesi konusunda Türkiye’yi desteklemektedir. Bu NATO müttefiki ve dost müttefik olarak ulusal çıkarlarımız ve ittifakın çıkarları konusunda Türkiye’nin en yüksek standartlarda faaliyet göstermesi çok önemli NATO bünyesinde. Uzun zamandır süre gelen savunma ve güvenlik bağlarımız var. Başkan Biden’ın dediği gibi Türkiye ve NATO’nun ortak harekat kabiliyeti son derece önemli. F-16 konusunda size bir zaman takvimi çizemiyorum. Aktif olarak bu kongrede temaslardayım hükümet olarak, F-16 paketi konusunda. Bunun güncelleştirilmesi paketi konusunda. Bu çok önemli bir konu bizim için. NATO’nun ortak harekat kabiliyeti artırılması açısından. Bu ABD’nin çıkarlarına da uyan bir şey” ifadelerini kullandı.

“NATO’ya katılımlarını destekliyoruz”
Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya girmek için önemli adımlar attığını dile getiren Blinken, “Güçlü bir şekilde onların katılımını destekliyoruz. En kısa zamanda yapılmasını destekliyoruz. Diğer NATO üyeleri hepsi bu konuda askeri alanda tamamen yan yana çalışıyorlar. NATO olarak katılım gerçekleştiği zaman bütün ülkelerin güvenliği yükselecektir. Finlandiya ve İsveç şu anda önemli adımlar attılar taahhütlerini yerine getirme adına. Bu adımları gerçekten değerli buluyoruz” dedi.

“Türkiye’nin gerçek güvenlik endişelerini anlıyoruz”
Türkiye ile Suriye ilişkilerine yönelik gelen soruya cevap veren Blinken, “Türkiye’nin gerçek güvenlik endişelerini anlıyoruz güney sınırıyla ilgili olarak. Türkiye de eminim aynı şekilde bizim DAEŞ konusundaki endişelerimizi anlıyordur. Birlikte çalışıyoruz. Her iki endişeye de aynı şekilde yanıt veriyoruz. Şu anda insani yardım çok önemli Suriye’ye yapılan. Türkiye çok büyük zarar gördü bu depremden biliyoruz. En büyük yardımı en kısa sürede ulaştırmaya çalışıyoruz” dedi.

Çin’in Rusya’ya yardımı
Çin’in Rusya’daki savaş çabalarına yardım etmesinden dolayı endişeli olduklarının dile getiren Blinken, “Bunu çok yakından takip ediyoruz. Sonuçların tam olarak ne olacağını söyleyemiyorum. Endişelerimizi Çin’de yüksek düzey yetkililerle paylaştım. Çin anladı bizim söylemiş olduğumuzu. Şu anda ne olacağını biliyorlar, Rusya’ya silah yardımına devam etmeleri konusunda. Diğer ülkelerle de görüşme yaptım, diğer ülkeler de son derece ciddi uygulamalara girebilirler Çin’in Rusya’ya yardımından dolayı. Diğer ülkeleriyle ilişkileri açısından büyük problemler oluşturacaktır Çin için. O yoldan gitmemelerini düşünüyoruz” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.