Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan Parlamentosu'nda konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan Parlamentosu'nda tarihi bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: 

Biz Pakistan'da kendimizi asla yabancı ülkede görmüyoruz. Şu anda biz kendi evimizdeyiz. Kendi evimizde sizlerle bir aradayız.

Türkiye ile Pakistan arasındaki kardeşlik bağları dünyada pek az ülke ve millete nasip olur. Bugün gıpta ile bakılan kardeşliğimiz, tarihin güçlendirdiği hakiki bir kardeşliktir. Gazneli Mahmut'tan beri Türkler, içinde bulunduğumuz geniş coğrafyanın parçası olmuşlardır.

Pakistan halkının Kurtuluş Savaşımız sırasında ekmeğinden artırarak gönderdiği yardımları unutmadık. İşte şimdi de bizim için Keşmir odur.

1915 senesinde Türk askeri şanlı bir direnişle Çanakkale'yi savunurken, cepheden 6 bin kilometre uzaklıkta bu topraklarda yapılan miting tarihin unutulmaz sayfalarına kaydolmuştur. Mitingi tertipleyenler Çanakkale'de çarpışan Türk milletine yardım ve gönüllü toplamayı amaçlıyordu.

Değerli kardeşlerim biz sizi sevmeyeceğiz, size muhabbet beslemeyeceğiz de kimi seveceğiz, kime muhabbet besleyeceğiz.

Dün Çanakkale, bugün Keşmir, hiçbir farkı yok. Haydarabat'tan İslamabad'a kadar tüm kardeşlerimizin Türkiye için seccadelerine kapanıp dua etmelerini unutmadık, unutmayacağız. Her türlü baskıya, tehdide, yokluğa rağmen Türk milletini yalnız bırakmayan kardeşlerimizi unutmayacağız. Pakistan'la aramızdaki ebedi kardeşliği inşallah ebediyen muhafaza edeceğiz. Çünkü bizim kardeşliğimiz kan bağından değil gönül bağından geliyor. Bizim dostluğumuz menfaatten değil, muhabbetten geliyor. Pakistan'ın acısını acımız, sevincini sevincimiz, başarısını da başarımız olarak görüyoruz.

Pakistan kalkınma ve refah yolunda mesafe kaydetmeye devam ediyor. Ekonomik kalkınma bugünden yarına gerçekleşecek bir hadise değildir. Bunun için çok çalışmak, planlı hareket etmek ve özgüvenli olmak gereklidir. İş ve yatırım ortamını iyileştirmeyi esas alan adamlar Pakistan'ı yatırımcıların gözünde daha cazip bir hale getiriyor. Sayın Başbakanın Türkiye ziyareti konusunda ilişkileri derinleştirme kararı almıştık. Bugün imzalayacağımız metinler, ticaretten altyapıya, yatırımlardan turizme bizim yol haritamız olacak.

Pakistan'ın terörle mücadelede sergilediği çabaları takdirle takip ediyoruz. Pakistan terörden ve çatışmalardan çok çekmiş bir ülke. 35 yıldır bölücü terörle mücadele eden bir ülke olarak, Pakistan'ın karşılaştığı zorlukları gayet iyi anlıyoruz.

Bu müminler topluluğu karşısında, ümmetin bir ferdi olarak milyarlarca kardeşimizin sorumluluğunu taşıyoruz. Günlük hesaplar bizim kardeşliğimizin önüne geçemez. Mezhep, meşrep, kabile, dil farklılıkları bizim kardeşliğimizin üstüne çıkamaz.

FİLİSTİN, KEŞMİR, KIBRIS

Dünyanın neresinde olursa olsun Müslüman kardeşlerimizin derdiyle dertlenmek bizim görevimizdir. Türkiye olarak bu anlayışla milletin arasındaki anlaşmazlıklara çözüm bulmak için, Filistin, Keşmiş ve Kıbrıs başta olmak üzere haklı davalarımıza sahip çıkmaya çalışıyoruz.

İdlib'le ilgili son günlerde attığımız adımların nedeni de mazlumların rejimin varil bombalarıyla can vermesinin önüne geçmektir. Bilhassa İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanlığımız sırasında, İslam dünyasına yönelik saldırıların karşısında durduk.

Özellikle son zamanda malum gerek Sayın Trump ve Netanyahu arasındaki Kudüs'le ilgili atılan adımlar, Ortadoğu'da barış planı diye yutturulan plan, bir barış planı değil işgal projesidir. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir diyerek Harem-i Şerif'i İsrail'e teslim etmeyeceğimizi dünyaya ilan ettik.

Keşmirli kardeşlerimizin on yıllardır çektiği sıkıntıların, son dönemde atılan adımlarla ağırlaştığını görüyoruz. Mevcut durumu kötüleştiren tutumun kimseye faydası yoktur. Keşmir sorunu çatışma ve baskıyla değil, adalet ve hakkaniyetle çözülebilir. Türkiye, Keşmiş meselesinde adaletin, barışın, diyalog yoluyla çözümün yanında yer almayı sürdürecektir. Bu vesileyle Pakistan'ın Afganistan barış sürecine katkılarını olumlu karşıladığımızı söylemek istiyorum.