Kadın cinayeti 18 yıl sonra aydınlatıldı
Adana’da bir kadını evine girip öldürdükten 18 yıl sonra yakalanan katil zanlısının ifadesinde “O bana saldırdı bağırdı bende susturmak için yastıkla ağzını kapatırken boğulmuş” yalanını adli tıbbın “Elle boğularak öldürülmüştür” raporu ortaya çıkardı
Adana’da bir kadını evine girip vahşice öldürdükten 18 yıl sonra yakalanan katil zanlısının ifadesinde “O bana saldırdı bağırdı bende susturmak için yastıkla ağzını kapatırken boğulmuş” yalanını adli tıbbın “Elle boğularak öldürülmüştür” raporu ortaya çıkardı.
Edinilen bilgiye göre, olay, 2 Ekim 2002 yılında Seyhan ilçesine bağlı Yenibey Mahallesinde meydana geldi. İddiaya göre, çiftçi olan eşi Süleyman Şafak'ın tarım arazileriyle ilgilenmek amacıyla köyde bulunduğu sırada, çocukları Volkan (7) ve Dilara (3) ile evde kalan Fadime Şafak (29), yatak odasında uyudu. Volkan Şafak, sabah kalktığında karyolada yatan annesini uyandırmak istedi ama bir türlü uyandıramadı. Bunun üzerine ağlayarak birinci kattaki teyzesinin yanına giderek annesinin uyanmadığını söyledi. Teyze eve geldiğinde kız kardeşinin öldüğünü anlayınca hemen polise haber verdi. Olay yerine gelen polis, yaptığı incelemede pencerenin demir şebekesinin esnetilerek içeri girilip genç kadına işkence yaptıktan sonra boğularak öldürüldüğünü ve tecavüz edilmeye çalışıldığını belirledi. Zanlının, kadının kafasını duvara vurduğu, parmaklarını kesmeye çalıştığı, boğazını elle sıktığını ve son olarak yastıkla boğduğu tespit edildi. Ayrıca, genç kadının zanlının yüzünü çizdiği ve tırnaklarında zanlının DNA'sı olduğunu saptadı. Polis, bir süre mahallede çalışma yaptı ancak bir türlü zanlıya ulaşamadı.
Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri, faili meçhul kalan cinayetleri araştırmak için özel bir ekip kurdu. Ekip, dosyaları incelediğinde Fadime Şafak dosyasının zaman aşımını için kısa bir zaman kaldığını fark ederek cinayeti çözmek için yeniden çalışma yapmaya karar verdi. Polis, önce cinayetin mahalle içinden olabileceğini değerlendirerek o gün mahallede oturan herkesi mercek altına altı. Daha sonra olaydan kısa bir süre sonra mahalleden taşınanları ve sapkın olabilecekleri mercek altına aldı. Polis, bu profile uyan 10 şahsı belirleyip incelerken Gökhan Ç. (40) isimli şahsın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yaşadığını ve burada penceresi açık olan bir evden içeri girerek iç çamaşırlı olan bir kadına sarkıntılık yaptığı nedeniyle cezaevinde olduğunu belirledi.
Mayıs ayında serbest kalan Gökhan Ç.'yi Adana polisi KKTC'den alıp Adana'ya getirdi. Polis, zanlıya cinayeti sorunca şahıs, kadını tanımadığını cinayetten haberi olmadığını söyledi. Bunun üzerine polis, zanlıdan kan alıp serbest bıraktı. Polis, bir taraftan zanlıyı takip ederken diğer taraftan DNA eşleştirmesi yapıldı. Yapılan eşleştirmede zanlının kan örneği ile kadının tırnakları arasındaki DNA uyuştu. Bu arada polis, zanlının yurt dışına kaçmaya çalıştığını tespit etti. Ayrıca zanlının kadını öldürdüğünü Kocaeli'de yaşayan ablası Perihan Y. (60) ile kayınbiaraderi İsa C.'nin (46) bildiğini belirleyerek üçünü de gözaltına aldı.
Zanlı, ikinci kez geldiği emniyette bu kez her şeyi itiraf etti. Zanlı Fadime Şafak ile aralarında aşk olduğunu ileri sürüp o gece yanına gittiğini, birlikte olduklarını daha sonra ise Fadime Şafak'ın kendisine kıskançlık yaptığını iddia ederek, "'Nişanlından ayrıl yoksa seni mahalleye rezil ederim' deyince kavga çıktı. Kavgada bana bıçakla saldırdı. Ben de kendimi korumak için onu susturmak için yastıkla bastırdım öldü. Onu öldürmek istemedim" dediği öğrenildi.
Zanlının kıskançlık yüzünden kendisiyle tartıştığını ve bağırdığını bu sırada onu susturmak için yastıkla ağzını kapattığını ve bu nedenle öldüğünü söylediği yalanını adli tıp ortaya çıkardı. Çünkü genç kadının ölüm raporunda genç kadın “Elle boğularak öldürülmüştür” notu yer aldığı ortaya çıktı. Zanlının hem eve gizlice gece yarısı girip hem de iki çocuk annesine iftira atmaya çalıştığı tespit edildi. Zanlı “Canavarca hisle insan öldürmekten” tutuklanırken olayı bilip söylemeyen diğer iki zanlı ise adli kontrol tedbiriyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.