Kalbi kaleminde atan hemşire
On iki yıldır hemşire olarak görevini sürdüren Mehtap Pelin Demirci, severek yaptığı mesleğinin yanı sıra hobi olarak başladığı resim sanatında oldukça ilerledi ve ilk sergisini oluşturdu.
On iki yıldır hemşire olarak görevini sürdüren Mehtap Pelin Demirci, severek yaptığı mesleğinin yanı sıra hobi olarak başladığı resim sanatında oldukça ilerledi ve ilk sergisini oluşturdu.
Hemşire Demirci, bir süre önce kaybettiği ve çok sevdiği bir arkadaşının kendisine, ‘kalbi kaleminde atan kız’ şeklinde hitap ettiğini ve sergisini ona ithaf ettiğini söyledi.
On iki yıldır hemşirelik yapan ve bunun yanı sıra küçüklükten beri severek uğraştığı resim sanatını hobi olarak sürdüren Mehtap Pelin Demirci, Ankara Şehir Hastanesi Kadın Doğum Hastanesi’nde çalışıyor. Kalp Damar ve Cerrahi bölümünde isteyerek ve severek çalıştığını dile getiren hemşire Demirci, kalpten yola çıkarak birçok resim çizdi. Çizdiği resimlerden mini bir de sergi oluşturan Demirci, resim sanatı ile amatör olarak uğraştığını, ancak profesyonel şekilde de eğitim almak istediğini kaydetti. Hemşire Mehtap Pelin Demirci, “Çocukluğumdan beri resim yapmayı hep çok sevmiştim. İlkokulda da hep böyle özel bir alan ayırırdı öğretmenlerim. Çok yetenekli olduğumu düşünmüyorum. Ama resim yapmanın bende çok özel bir yeri var ve benim için terapi gibi. O zamandan beri çiziyorum, çok çaba sarf ediyorum. Eğitim almadım ama sürekli çalışıyorum, videolar izliyorum ve amatör bir şekilde çalışıyorum. Tabi Kalp Damar Hastanesine geçtikten sonra da kalbin bende önemli bir yeri vardı. Bununla birlikte mesleğim ve yaptığım sanatı birleştirme şansım oldu” şeklinde konuştu.
“Organlara bir de başka türlü bakmak anlamına geliyor”
Hemşirelik mesleğini çok sevdiğini belirten Pelin Demirci, öte yandan resim çizmekten de çok hoşlandığını vurgulayarak, “Benim için hayatın zor tarafından kaçış gibi. Organlara bir de başka türlü bakmak anlamına geliyor. Saatlerce uğraşabiliyorum. Ben şöyle düşünüyorum herkesin kendi içinde keşfedilmemiş bir yanı vardır. Mutlaka bunu bulmaları ve odaklanmalarını tavsiye ediyorum herkese. Benim ki de çizim yapmak. Çok güzel şeyleri çizdiğimi iddia etmiyorum. Ama bunu yapmayı çok seviyorum” diye konuştu.
“Bir çizimimde bir sürü boya ve bir sürü teknik uygulayabiliyorum”
Resimlerini çizerken birden çok teknik denediğini belirten Demirci, “Aslında her tekniği deniyorum. Her türlü boyayı kullanabiliyorum. Bir çizimimde bir sürü boya ve bir sürü teknik uygulayabiliyorum. Kendi sevdiğim şeyi yapmayı tercih ediyorum. Çizerken kurala bağlı olmayı sevmiyorum. Aslında bu benim kurallardan kaçtığım da bir sığınak diyebilirim. Resim konusunda profesyonelleşmeyi çok istiyorum. Öncelikle eğitimini almak ve daha çok geliştirmek istiyorum. Ama mesleğim ile birleştirerek devam ettirmek de tercihim tabi ki. Dün tesadüfen bir grafikerin yorumunu aldım beni çok mutlu etti. Daha böyle sanatla uğraşan kişilerden aldığım geri bildirimler beni mutlu ediyor. Ekip arkadaşlarım sağ olsunlar her zaman beni motive ettiler. Bu konuda destek oldular bana. Bu da çok mutu etti beni” dedi.
“Onun anısına, ona ithafen yapmak istedim bu sergiyi”
Sergisini uzun yıllar birlikte çalıştığı ve kendisine ‘kalbi kaleminde atan kız’ diye seslenen, yakın bir süre önce kaybettiği arkadaşı Gündem Yıldız’a atfettiğini belirten Demirci, “Meslek hayatıma başladığım ilk yıllarda özel sektörde birlikte çalıştığım arkadaşım vardı Gündem Yıldız. Onunla birlikte aynı anda devlet kurumuna atanmıştık. İkimiz de Kalp Damar Cerrahi Hemşiresi olmak istiyorduk. Ama uzun yıllar başka bir klinikte çalışma durumunda kaldık. Son 3 yıldır birlikte Kalp Damar Hastanesindeydik. Ama maalesef arkadaşımızı kaybettik. Ben de onun anısına, ona ithafen yapmak istedim bu sergiyi. Bir yerlerde bizi duyduğunu ve gördüğünü düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.