Kardeşe, amcaya zekat verilir mi?

​​​​​​​Adana İl Müftüsü Dr. Hasan Çınar siz değerli okurlarımızdan gelen sorulara cevap vermeye devam ediyor. Çınar, kardeşe, amcaya zekat verilir mi sorusunu yanıtladı?

Kardeşe, amcaya zekat verilir mi?
Yayınlanma:
Güncelleme:

Adana İl Müftüsü Dr. Hasan Çınar siz değerli okurlarımızdan gelen sorulara cevap vermeye devam ediyor. Çınar, kardeşe, amcaya zekat verilir mi sorusunu yanıtladı?

Soru: Eşimdeki altınların zekatını nasıl vermeliyiz?

Cevap: Altın ister bilezik ister ziynet eşyası olsun, nisab miktarı olan 80,18 gr. veya bu miktardan daha fazla olup üzerinden bir kameri yıl (354 gün) geçtikten sonra kırkta birini zekat vermek farzdır.

İslamda Ferdi Mülkiyet Esastır. Eğer altın bilezikler hanımefendinin kolunda emanet ise yani kocası istediğinde alabiliyor ve tasarrufta bulunabiliyorsa zekatı vermek kocaya farzdır. Ama hanımefendi altının sahibi/maliki ise kendisinin zekatı vermesi gerekir. Yalnız nisap miktarının altına düşerse örneğin 79 gr. olursa zekat vermek gerekmez.

Eğer eşler ortaksalar ve 100 gr. altınları varsa ikisinin de zekat vermesi gerekmez. Çünkü 50 gr. zekata tabi değildir. Nisaba ulaşan malın zekatını önceden vermekte caizdir. Nisaba ulaşmadan önce verilen, zekat değil sadaka olur. Zekatı illa altın vermek şart değil, kıymetini Türk Lirası olarak da verebiliriz. Selam ve hürmetlerimle…

Soru: Ben alacaklıyım. Borç verdiğim şahıs borcunu bana ödeyemiyor. Bu alacağımı zekatıma sayabilir miyim?

Cevap: Zekatın geçerli olmasının şartlarından birisi “ niyet etmek”, diğeri ise “ temlik “ yani zekat malını fakirin kendisine teslim etmektir.  (Bundan dolayıdır ki toplu yemek vermeler zekata sayılmaz. ) Bir kimse birine borç verse bir saat veya bir gün sonra verdiği borcu zekata sayabilmesi için o malın o anda harcanmamış olup, borçlunun elinde bulunması gerekir ki kişi zekatına niyet edebilsin.

Eğer harcamışsa zekata sayılamaz. Caiz olmaz. Zekatta menfaat beklenmez. Borcu ödeyemeyen kimseden parayı kurtarmak için zekata saymak ne niyet şartına ve ne de temlik şartına uymaz. Ama kişi kendisine borcu olan şahsa zekatını verebilir. Bununla borçlu borcunu öder, işte bu caizdir.

Soru: Bir secde ayetini 3-5 defa okuduğumda kaç secde yapmam gerekir? Meal veya tefsirlerden secde ayeti okuduğumda secde etmem gerekir mi?

Cevap: Kur’an-ı Kerim’de 14 surede 14 secde ayeti vardır. Bu ayetleri bir kimse okursa veya duyarsa okuyana da duyana da tilavet secdesi yapmak vacip olur.

Bir mecliste, aynı secde ayetini birden fazla okuyan, dinleyen veya işiten kişi bir tilavet secdesi yapacaktır. Ama aynı secde ayetini bir şu odada okudu, bir de diğer odada okudu ise o zaman iki secde yapması vaciptir.  Kişi meal, tefsir, makale vb. yerlerden de secde ayetlerini okur veya okuyanı dinlerse tilavet secdesi yapması vacip olur.

Secde ayeti olduğunu anlamayan mesul değildir. Ama okuyanın uyarıda bulunması uygun olur. Uyarılırsa tilavet secdesi uyarana gerektiği gibi, uyarılana da vacip olur.

Soru: Ay halinde veya lohusalık halinde kuran okuyup, namazı ve orucu eda edebilir miyim?

Cevap: Evet, dua niyetiyle bazı ayetler okunabilir. Bu durumdaki hanımefendi namaz kılmaz, oruç tutmaz. İlerde namazı kaza etmez fakat orucun kazası farzdır.

Allah’ın Kelamı Kuran-ı Kerimi ay hali veya lohusa olan birinin eline (kılıfsız) alması caiz değildir. Bu durumdaki kişinin bir bineğe binerken ;

سُبْحَانَ الَّذِي سَخَّرَ لَنَا هَٰذَا وَمَا  كُنَّا لَهُ مُقْرِنِينَ (zuhruf,13)

Binekten inerken;

رَّبِّ أَنزِلْنِي مُنزَلًا مُّبَارَكًا وَأَنت خَيْرُ الْمُنزِللِينَ (mü’minun,29)

Bir musibet esnasında :

إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ ve رَاجِعُونَ (bakara,256) gibi ayetleri okuması veya bir işe başlarken besmele çekmek, Fatiha, Ayet’ül kürsi, Felak, Nas ve İhlas Surelerini dua ve zikir niyetiyle, Allah’ı hatırlamak düşüncesiyle ezberden okuması caizdir.

Bu durumlarda Kur’an’ı dinlemesi ve Ayetlere bakması caizdir. Sırf Kur’an’ı okumak niyetiyle olursa, caiz değildir.

Soru: Namazda başörtüm açılırsa namazım bozulur mu?

Cevap: Bir rükün miktarı açılırsa namaz bozulur. Bir rükün miktarı üç defa “Sübhanallah” diyecek kadar bir zaman geçmesidir.

Örtünmesi farz olan (setr-i avret) azalardan dörtte birinden az olan açılmalar, namazı bozmaz. Dörtte birinden fazla olan açılmalar namazı bozar.

Namazda iken avret yerinin örtüsü açılsa ve hiç beklemeden açılan yer kapatılsa namaz bozulmaz. Bir rükün miktarı bekledikten sonra kapatılsa, namaz bozulmuş olur.

Avret mahallinden açılan kısmın tekrar örtünmesi bir elle olmalıdır. İki elle yapılan hareketler amel-i kesire girer ve namazı bozar.

Soru: Nazar değmesin diye yeni aldığım arabama nazar boncuğu takabilir miyim?

Cevap: Hayır. Takmayınız.

Dinimizde nazar (göz değmesi) hakdır ve ondan Allah’a (cc) sığınmak lazımdır. Dinimiz bazı gözlerin insan ve eşya üzerindeki zarar verici etkilerini kabul etmektedir ve cevabını da vermektedir. Peygamberimiz (sav) göz değmesine karşı; Ayet el-kürsiyi, İhlas Suresini, Felak Suresini, Nas Suresini okumuş ve bizlerin de okumamızı istemiştir.

Nazar boncuğu ve benzeri şeylerden fayda ummak ve bunların göz değmesine engel olacağına inanmak, boyuna veya başka yerlere (çocuk, araba, ev vb.) asmak caiz değildir. Güç, kuvvet ve kudret Allah’a (cc) aittir ve göz değmesine engel olacakta Rabbimizdir. O’na sığınmalıyız.

Soru: Abdest aldıktan sonra azalarımdan bazısını yıkayıp yıkamadığım hususunda şüpheye düşüyorum. Abdestim oluyor mu?

Cevap: Eğer vesvese yapmıyorsanız veya bu tür şüpheleriniz çok olmuyorsa sadece şüphelendiğiniz uzvu yıkarsınız, abdestiniz tamamlanmış olur. Bu şüphe ister abdest alma esnasında olsun, isterse bittikten sonra olsun fark etmez. Sadece o uzvu yıkarsınız ve abdestiniz tamamdır.

Eğer vesvese sahibi iseniz veya bu şüphelenme sık oluyorsa, o vesveseye bakılmaz ve şüphelere de itibar edilmez. O azayı da tekrar yıkamak gerekmez. Abdest tamamdır.

Selam ve Hürmetlerimle

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.