Kulak ve göze damlatılan ilaç orucu bozar mı?
Ankara İl Müftüsü Dr. Hasan Çınar siz değerli okurlarımızdan gelen sorulara cevap vermeye devam ediyor. Çınar, Kulak ve göze damlatılan ilaç orucu bozar mı sorusunu yanıtladı.
Ankara İl Müftüsü Dr. Hasan Çınar siz değerli okurlarımızdan gelen sorulara cevap vermeye devam ediyor. Çınar, Kulak ve göze damlatılan ilaç orucu bozar mı sorusunu yanıtladı.
Kulak ve göze damlatılan ilaç orucu bozar mı?
Cevap: Kulağa ilaç damlatılması ya da suyla yıkattırılması halinde, eğer kulak zarı delik değil ise oruç bozulmaz. Yok eğer kulak zarı delik ise o zaman oruç bozulur. Kazası gerekir. Göz damlası orucu bozmaz.
Soru: Vitir Vacib Namazında Kunut dualarının yerine bildiğim başka dua okusam namazım olur mu? Sehv Secdesi gerekir mi?
Cevap: Evet. Olur. Sehv Secdesi gerekmez. Kunut duasının kendisini okumak vacib değildir bilmeyen ( tabii ezberlemek çok iyi olur ) yerine başka dua okuya bilir. Ama mesela namazın oturuşlarında “Ettehiyyat...” duasının yerine başka dua okunmaz. Bizzat kendisini “Ettehiyyat...” okumak Vacibdir. Vitir Vacib namazlarında ise 3. rekatın zamm ı suresini okuyup Tekbir aldıktan sonra “dua” okumak Vacibdir. Mesela “ Rabbena ...” duaları okuna bilir.
Soru: Kadınların kullandığı küpe, kolye, zincir ve gerdanlık gibi süs eşyaları için zekat vermek gerekir mi?
Cevap: Evet, gerekir. Bunlara altın yüzük de dahildir. ( Sadece yüzük nisaba ulaşmayınca zekatı verilmez. ) Altın ve gümüşten yapılmış süs ve zinet eşyaları nisaba ulaşmışsa zekatlarını vermek farzdır. (nisab; altında en az 80.18 gr. gümüşte ise en az 561.2 gr. )
Ayrıca, üzerlerinden bir kameri yıl ( 354 gün ) geçmesi gerekir. Kırkta biri yani % 2.5 nisbetinde zekat verilir.
Ama evde süs ve ziynet eşyası olarak bulunan ve ticaret için olmayan inci, pırlanta taş, yakut, mercan, zümrüt gibi süs eşyalarından zekat verilmez.
Soru: İhtiyaç sahibine zekatımı verince; “Bu benim zekatımdır.“ demem gerekir mi?
Cevap: Hayır, gerekmez. Zekat vermede niyet, zekatın sıhhatinin (geçerliliğin) şartlarından biridir. Niyetin kalben yapılması kafidir. Dil ile söylenmesi gerekli değildir. Fakire zekat verirken kişinin niyeti kalben zekat olur. Ancak diliyle bunun hibe veya bağış olduğunu söyleyerek de verebilir. Fakiri, muhtacı “Bu benim zekatımdır, fitremdir.“ diyerek, mahcup etmemek gerekir.
Zekat için mal ayırırken veya fakire verirken (temlik ) içimizden niyet etmemiz yeterlidir. Hatta para veya mal fakirin elindeyken de niyet etsek caizdir. Ama fakir, verdiğimiz parayı veya malı kullanmış ise, artık zekata niyetimiz caiz olmaz.
Soru: Arabada giden mi yaya'ya selam vermeli, yoksa yaya mı, arabada (binekle) gidene selam vermelidir?
Cevap: Doğrusu, her hangi bir vasıtaya binmiş olarak seyahat eden, yaya'ya selam vermesi sünnettir. Genç yaşlıya, büyük olsun küçük olsun bir yerden gelen oturana, sayısı az olan topluluğa selam vermelidir. Topluluktan birinin dahi selamı alması diğerlerinden selam alma sorumluluğunu düşürür. Verilen selama topluluktan hiç kimse cevap vermezse hepsi mesul olur.
Şüphesiz önce selam veren selamı alandan daha çok sevap alır. Camide namaz kılmayanlar varsa onlara selam verilebilir. Eğer camidekilere selam verilmez ise de, sünnet terk edilmiş olmaz.
Soru: Vekil aracılığıyla zekatımı muhtaçlara gönderebilir miyim?
Cevap: Evet, gönderebilirsiniz. Malı vekile teslim ederken zekata niyet etmek gerekir. Fakire zekatı teslim ederken vekilin de ayrıca niyet etmesi gerekmez. Vekilin kendisine teslim edilen zekat mallarını karıştırması caiz değildir. Ancak mal sahiplerinin rızası varsa karıştırarakta muhtaçlara dağıtabilir, caizdir. Mal sahibi vekile “Şu şahsa vermeni istiyorum.“ derse, o belirlenmiş şahsa vermek en doğru olanıdır.
Soru: Besmele ve Ayet-i Kerime'ler müzik aletleriyle söylenir mi?
Cevap: Allah’ın (cc) ayetlerini okumak ibadettir.
Allah’ın (cc) ayetlerini müzik aletleriyle beraber okumak kesinlikle caiz değildir. Allah (cc) Kuran’da, ayetlerini eğlence konusu yapmayı, küçümsemeyi ve insan sözleri gibi değerlendirmeyi bütün Müslümanlara yasaklamıştır. Dinin kutsallarını korumak farzdır. Bazı düğün/nikah merasimlerinde, damat/gelin salona girerken besmeleyi müzik aletleri eşliğinde söylüyorlar.
Besmele de Allah’ın (cc) ayetlerinden bir ayettir. Bu işi kim icad ettiyse “kötü bir adet geriye bırakan kimse” sınıfına girer. (من سن سنة سيئة)
Her okundukça bunu ilk ihdas eden kimseye de günahı yazılır. Güzel ve hoş görenler de vebal altındadırlar. Bu durumda olan kimseler hemen bu yanlıştan dönmeli ve tevbe etmeliler.
Allah’ın ayetleri insanların seslerinin eğlencesi değildirler.
Kur’an tercümesini de müzik eşliğinde okumak caiz değildir.
Kuran ayetlerini halk karşısında iki kişinin düet yaparak okuması da uygun değildir. Ancak talim maksadıyla 2, 3, 4... kişi beraber (müzik aletleri olmadan) okuyabilirler.
Selam ve hürmetlerimle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.