Orhan Bursalı yazdı: Altılı Masa orkestrası

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Orhan Bursalı, “Bir büyük (siyasi) Türkiye orkestrası kuruluyor” başlıklı yazısında Kemal Kılıçdaroğlu için şef benzetmesi yaptı.

Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayının Kemal Kılıçdaroğlu olarak açıklamasının ardından köşe yazarları da yeni dönemden beklentilerine yönelik görüşlerini sıralamaya devam ediyor.

Gazeteci-yazar Orhan Bursalı, Altılı Masa için orkestra benzetmesi yaparak şu ifadeleri kullandı:

“Bir büyük orkestra oluşuyor. Nefesli çalgıları, yaylı çalgıları, vurmalı çalgıları ile büyük bir orkestra. Başlarında şef Kemal Kılıçdaroğlu, ana yardımcıları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş; biraz arka planda, hem orkestrayı denetleyecek ve daha iyi ve kusursuz icra için adeta danışma kurulu olarak da çalışacak (öyle olmalı!) diğer yardımcıları Meral Akşener, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Temel Karamollaoğlu, Gültekin Uysal ile birlikte büyük bir Türkiye Orkestrası”

Müzik orkestrasında görevini mükemmel yerine getirenlerin seçildiğini aktaran Bursalı, “Orkestrada “kötü” ve “yanlış” çalan, falso veren hemen sırıtır. Orada bir matematiksel ölçü vardır, matematikle müzik birbirine çok yakındır. Orkestra sürekli olarak parçasını en mükemmel icra etmek için çalışır da çalışır” görüşünü belirtti.

Kurulan siyasi yönetim orkestrasının ‘mükemmel bir siyasi yönetim’ sergilemek zorunda olduğuna da değinen Bursalı, “Şimdi “besteledikleri bu müziklerin” çok iyi bir orkestrasyonunu yapmak zorundalar. Kim neyi nasıl çalacak, nasıl üfleyecek, yayı nasıl çekecek, davulu nasıl üfleyecek... Tüm bu çalacak, üfleyecek vuracak olanlar liyakat sahibi olacaklarına göre, sonuçta milletin karşısına çıktıklarında mükemmel uyumlu bir yönetim sergileyecek ve programlarını mükemmel icra edeceklerdir. Beklenti budur. Besteleri, Türkiye’nin dertleridir, sorunlarıdır. Bunlar çoktur, ama ilmeği doğru yerden iliklerlerse, elbiseyi iyi dikerler” diye yazdı.

Altılı Masa ‘orkestrası’nda parti ya da lider çıkarı olmayacağını ifade eden Orhan Bursalı, “Orkestrayı oluşturanlar kendi, parti veya lider çıkarlarına göre üfleyemezler, çalamazlar, yayı çekemezler. Ülke çıkarı var. Ülke mi parti mi.. Şüphesiz ki ülke, ne pahasına olursa olsun” yorumunda bulunduğunu yazısını şu satırla sonlandırdı:

“Şimdi tüm ülke mükemmel bir orkestrasyonu dinlemeye hazırlanıyor.”