Sarıgül: “Gölcük depremi bir afetti ama bu deprem felaket”

Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Kahramanmaraş merkezli depremin felaket olduğunu belirterek, “Gölcük depremi bir afetti ama bu deprem felaket” dedi.

TDP Genel Başkanı Sarıgül, Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra Ankara’ya gelerek parti genel merkezinde afete ilişkin açıklamalarda bulundu. Sarıgül, toplumsal dayanışmanın, birlik ve beraberliğin önemine dikkati çekerken, deprem sonrası alınan kararları değerlendirdi.

“O deprem gerçekten bir afetti ama bu deprem bir felaket”

Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremin 1999 yılında gerçekleşen Gölcük depreminden daha ciddi hasara neden olduğunu dile getiren TDP Genel Başkanı Sarıgül, “Yüreklerimiz böyle bir acıya gerçekten dayanmıyor. Sıkıntının boyutlarını oraya gitmeyen, orayı görmeyen, orayı yaşamayan hiç kimse kolay kolay o boyutları anlamaz. Ben 1999 depreminde bizzat Yalova’da, Düzce’de, Sakarya’da, Kocaeli’nde o bölgede görev alan bir arkadaşınızım. O deprem gerçekten bir afetti ama bu deprem bir felaket, gerçekten büyük bir felaket” diye konuştu.

“Deprem ve Doğal Afetler Bakanlığı hemen kurulmalıdır”

Parti olarak kuruldukları zamandan beridir Deprem ve Doğal Afetler Bakanlığı kurulması gerektiğini belirten Sarıgül, şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye Değişim Partisi olarak kurulduğumuz günden başlayarak Deprem ve Doğal Afetler Bakanlığı kurulması gerektiğini iki yıldır söylüyoruz. Türkiye deprem bölgesindedir. Türkiye özelikle dere yatakları münasebetiyle afet bölgesindedir. Biz Deprem ve Doğal Afetler Bakanlığı kurulmasını hemen bugün arzu ediyoruz, iki yıldan beri de bunu söylüyoruz. Yaşadığımız her deprem sonrası deprem kendini hatırlatıyor diyerek bu önerimizi tekrarladık. Her bölgenin farklı özellikleri var. Merkezden afet yönetiliyor. Bu bakanlık yerelden teşkilatlanmalı ve çok da güçlü bir bütçesi olmalıdır.”

“İlk yapılması gereken, hayatın olabildiği kadar normale döndürülmesi için el birliğiyle çalışılmalıdır”

Sarıgül, açıklamalarını şöyle tamamladı: “İlk yapılması gereken, hayatın olabildiği kadar normale döndürülmesi için el birliğiyle çalışılmalıdır. Günlük ihtiyaçlarını karşılamak kış şartlarından koruyucu şekilde barınmalarını sağlamak, ondan sonra da geçici iskana geçmemiz lazımdır. Esnaflarımıza, sanayicilerimize, tüccarlarımıza, çiftçilerimize mutlaka destek vermeli, çarşı pazar açık olmalı ve şartlar yeniden dönmelidir. Enkaz altından çıkarılan refakatçisi olmayan çocuklar var, bu çocuklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Bu konuda kamuoyu aydınlatılmalı, çocuklarımızın emniyet içerisinde olduğu kamu vicdanı rahatlatılmalıdır.”