Tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olmak caiz midir?

Adana İl Müftüsü Dr. Hasan Çınar siz değerli okurlarımızdan gelen sorulara cevap vermeye devam ediyor. Çınar, tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmanın caiz olup olmadığı sorusunu yanıtladı.

Soru: Çocukları olmayan eşlerin, tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmaları caiz midir?

Cevap: Evet, caizdir ama şartları vardır. Her şeyden önce bu uygulama taşıyıcı annelik şeklinde olmamalı, evli ve nikahlı eşler arasında olmalıdır. Taşıyıcı annelik caiz değildir. Yani çocuğun oluşumu bizzat nikahlı kocanın kendi hanımında olmalıdır. İster yakın akraba, ister yabancı birinin rahminde olsun bu uygulamayı yapmak caiz değildir. Sperm ve yumurtanın nikah akdi olan çiftlerin, kendisine ait olması şarttır, farzdır. Bu unsurların nikahsız, yabancılardan alınarak uygulanması kesinlikle haramdır.

Soru: Üç  adet yüzlük, Türk Lirası buldum. Ne yapmalıyım?

Cevap: Öncelikle bulduğumuz şey para veya eşya olabilir. Eğer alınmazsa bozulacak bir şey ise, onu almak ve sahibine vermek vacibdir. Bozulmayacak bir şey ise ( para veya eşya ) alabilir de almayabilir de. Alırsa zimmetine geçirmek için almamalıdır. Bu bir malı gasb etmek gibi olur. Sahibine vermek niyetiyle almalıdır. Ve çevreden şahitler tutmalıdır. Sahibi çıkarda isbat ederse, vermelidir. Sahibi çıkmazsa en yakın karakola veya jandarmaya teslim etmelidir. Eğer kendi yanında tutarsa, bu emanet hükmündedir. Sahibi bulununcaya kadar bir yıl kadar bir müddet ilan ederek tutmalıdır. Sahibi bulunmazsa, onun hayrına fakirlere dağıtır. Kendisi ihtiyaç sahibi ise, alabilir. Ama sahibi ilerde çıkar ve isterse ödemesi gerekir. Önemsiz bir şey ise fakirlere verir veya kendisi fakirse harcayabilir. Bekletmesi gerekmez.

Soru: Babanın kendisine iyi davranmadığından hatta kalbini kırdığından, eziyet ettiğinden dolayı çocuklarından birini mirastan mahrum bırakmak amacıyla evlatlıktan çıkarması caiz midir?

Cevap: Hayır, caiz değildir. Bir kimsenin mirastan mahrum kalma sebepleri farklıdır. Bunun yanında evlatların baba ve anneye iyi davranmamaları, dinin gerekli gördüğü konularda yardımcı olmamaları, onları incitip, kalplerini kırmaları vb. büyük günahtır. Şüphesiz dinimize göre ebeveynin evlatları üzerinde, evlatların da onlar üzerin de hakları vardır. Her Müslüman üzerine düşen görevi yerine getirmek mecburiyetindedir. Anne/babanın bu sebeplerden dolayı çocuklarını evlatlıktan çıkarmaları ve mirastan mahrum bırakmaları caiz değildir. Bundan dolayı bir kimsenin böyle davranan bir çocuğu için; “vasiyetim olsun, şu çocuğuma, bıraktığım mirastan vermenizi istemiyorum” sözünün hiçbir hükmü yoktur.

Soru: 26 aylık bir bebeğe kendi bebeğimle beraber süt emzirdim. Bu çocuk benim süt çocuğum olur mu?

Cevap: Hayır, süt çocuğunuz olmaz. Sınır 24 kameri aydır. Bir kameri yıl 354 gündür. Doğumla 24 ay arasında ki süt emmeyle sütanne, sütbaba, süt kardeşlik vb. meydana gelir. Bu süt az olsun çok olsun, bir, iki... kaç defa olursa olsun fark etmez. Emziren anne, babayı bilgilendirmeli ve şahitler tutmalıdır. Bu şartlarda süt emen çocuk, emdiği annenin öz çocuğu hükmünde ailesinin nesebden mahremi gibi olur. Sütkardeşlerin evlenmeleri asla caiz değildir(evlenemezler).

Selam ve hürmetlerimle…