Uzmanından Ramazan Bayramı uyarısı
Özel 100. Yıl Hastanesi doktorlarından İç Hastalıkları ve Romatoloji Uzmanı Doç. Dr. Metin Işık, Ramazan Bayramı’nda mideye bir anda yüklenilmemesi gerektiğini söyledi.
İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Metin Işık, “Mide 16 saat boyunca dinlenmeye alışıyor, dolayısıyla pankreas da safra kesesi de dinlenmeye alışıyor. Dinlenmeye alışmış bir organı eğer Ramazan Bayramı’nın ilk günü sabahtan başlayıp akşama kadar doldurursanız ve efor sarf etmeyen mideyi birden çalışmaya zorlarsanız, bu ister istemez mide fesatı, karında ağrı, bazen ishal, bazı hastalarda da bulantı kusma gibi şikayetlere neden oluyor” dedi.
Ramazan Ayı’nda yaklaşık 16 saatlik bir süre oruç tutulduğunu, dolayısıyla vücudun kendini bu şekilde hazırladığını belirten Özel 100. Yıl Hastanesi doktorlarından İç Hastalıkları ve Romatoloji Uzmanı Doç. Dr. Metin Işık, Ramazan Bayramı’nda mideye bir anda yüklenilmemesi gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Işık, “Ramazan ayında yaklaşık 16 saat kadar süren bir açlık dönemimiz var. Bu aynı zamanda susuzluk da anlamına geliyor. Dolayısıyla Ramazan ayı bittikten sonra bayrama girdiğimizde biz ilk gün hafif bir kahvaltı öneriyoruz. Yani birden mideye yüklenme değil, daha çok sebzelerin olduğu, hafif peynirlerin olduğu, belki zeytinin olduğu, ama kızartmaların olmadığı bir kahvaltı. Mesela bir sucuklu yumurtanın yerine, haşlanmış yumurtanın olduğu bir kahvaltı öneriyoruz. Hafif bir kahvaltı, yanında mutlaka meyve suyumuz, çayımız olabilir bunları mutlaka öneriyoruz. Ağır yemeklere birden yüklenmek istemiyoruz. Bunun sebebi şu, uzun süre aç kaldığımız zaman vücut insülin üretmeye çok meyilli oluyor ve dolayısıyla aslında Ramazan ayı bittikten sonra, bayramda yediğimiz her şeyi birden yağa çevirmeye çalışıyor. Yani Ramazan ayında kaybettiğiniz kilonun belki birkaç kilo fazlasını birden geri almaya meyilli oluyor. Dolayısıyla çok yağlı, kızartma tarzı veya çok aşırı tatlı tarzı şeyleri yersek, verdiğimiz kilomuzun çok daha üzerini geri alabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Mide 16 saat boyunca dinlenmeye alışıyor”
Dinlenmeye alışmış bir midenin yine aynı şekilde yavaş yavaş yemeye alıştırılması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Işık, “Mide 16 saat boyunca dinlenmeye alışıyor, dolayısıyla pankreas da safra kesesi de dinlenmeye alışıyor. Dinlenmeye alışmış bir organı eğer Ramazan Bayramı’nın ilk günü sabahtan başlayıp akşama kadar doldurursanız ve efor sarf etmeyen mideyi birden çalışmaya zorlarsanız, bu ister istemez mide fesatı, karında ağrı, bazen ishal, bazı hastalarda da bulantı kusma gibi şikayetlere neden oluyor. Dolayısıyla 16 saat çalışmamaya alışmış bir mideyi yavaş yavaş çalıştırmaya başlamak daha mantıklı” diye konuştu.
“Tatlıyı o kadar çok seven bir toplumuz ki, bayramın adını bile şeker bayramı koymuşuz”
Ramazan Bayramı’nda aşırı tatlı tüketiminden de kaçınılması gerektiğini vurgulayan Işık, “Takdir edersiniz ki biz bu bayrama toplum olarak ‘şeker bayramı’ diyoruz. Yani biz tatlıyı çok seven bir toplumuz ki bayramın adını bile şeker bayramı koymuşuz. Dolayısıyla eskiden olsaydı, birbirimize gidecektik, herkes birbirine baklavalar, tatlılar ikram edecekti, inşallah bu sefer kimse birbirine gitmeyecek diye umut ediyoruz. İnşallah herkes kurallara uyacak diye umut ediyoruz. Ama kendi evimize de tatlı alırken; ağır hamur işi tatlılar yerine sütlü tatlılar ve onları da küçük porsiyonlar şeklinde almalıyız. Yani biz hayatı kimseye zehir etmek istemiyoruz, tabi ki herkesin tatlı yemeye hakkı vardır. Hele sağlıklı, kilo problemi olmayan genç bir insanın istediği kadar tatlı yeme hakkı vardır. Ama 16 saat aç kalmış mideye birden hamur işi tatlılar ya da kilolarca baklava ile yüklemek yerine, mesela sütlü tatlılar ile azar azar yüklenmek daha doğru olacaktır” şeklinde konuştu.
“Ramazan Ayı’nın çok önemli bir kısmı kapanma dönemine denk geldi”
Ramazan Ayı’nın büyük bir kısmının kapanma dönemine denk geldiğini, dolayısıyla hareketsiz kalındığını da hatırlatan Işık, “Ramazan Ayı’nın çok önemli bir kısmı kapanma dönemine denk geldi. Yani belki kilo almamış olabiliriz ama vücudumuzdaki kaslar hareketsizlik nedeniyle yağa çevrildi. Hatta ve hatta Ramazan ayı dolaysıyla vücudumuz biraz su kaybettiği için kendimizi zayıfladık bile zannedebiliriz. Aslında bu bir yanılgıdır. Zayıflamadık, kas ve su kaybettik. Dolayısıyla Ramazan ayından sonra kapanma devam ederse evin içerisinde, mümkün olduğunca yürüyüşler ve egzersizler yapmak çok önemli. İkincisi bu kaybettiğimiz su ve minarelleri geri yerine koymamız gerekiyor, dolayısıyla günlük 2 buçuk litrenin altında kalmayacak şekilde su içmemiz gerekiyor” açıklamasında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.