Yarım asırdır takım elbiseyle televizyon tamir ediyor
Gümüşhane’de yarım asırdır bisikletiyle gittiği iş yerinde takım elbisesiyle televizyon tamir eden “Radyocu Nihat” lakaplı Nihat Uğur tüm esnafa örnek oluyor.
Gümüşhane’de yarım asırdır bisikletiyle gittiği iş yerinde takım elbisesiyle televizyon tamir eden “Radyocu Nihat” lakaplı Nihat Uğur tüm esnafa örnek oluyor.
Ortaokul yıllarında babasını görüp heves ettiği tamircilik mesleğine 47 yıl önce dükkan açarak başlayan 65 yaşındaki Nihat Uğur, her gün düzenli olarak sakal tıraşını olup takım elbisesini giyerek hava şartları uygunsa bisikletiyle dükkanına gidiyor. Hem mesleğe başlamasının hem de bisiklet sevdasının ilginç hikayeleri olan 'Radyocu Nihat' lakaplı Uğur, 1974 yılında başladığı mesleğinin ilk yıllarında radyo tamir ettikten sonra televizyonların yaygınlaşmasıyla birlikte bu işe de girdi. Son olarak Hasanbey Caddesi'ndeki dükkanında yerli bir markanın servisçiliğini yapan Uğur, hem kılık kıyafeti hem güler yüzü hem de tatlı diliyle diğer esnaflara örnek oluyor.
Babasının bataryalı radyoları pilli radyoya çevirmesinden esinlenerek mesleğe atıldığını anlatan Uğur, “1974 yılında radyo dükkanı açtım. Genelde bana Radyocu Nihat derler. 1980 yıllarında televizyonlar artık moda olmaya başladığında artık kendi çabamızla beraber televizyon tamiri yapmaya başladık. O tarihten bugüne kadar işi devam ettiriyoruz” dedi.
Takım elbise ve günlük tıraş olayını da babasından gördüğünü kaydeden Uğur, “Babam da aynı giyerdi. Biraz da hobi. Şu an Gümüşhane'de diyebilirim ki esnaf olarak benim gibi düzgün kıyafetler giyen esnaf çok az. Yıllardır bu işle meşgulüm. Bugüne kadar hiçbir müşterimle sorun yaşamadım. Her zaman müşteriye karşı güler yüzlü davranırım. Müşteri benim söylediğim fiyata itiraz etse bile müşterinin söylediği fiyatı ben kabul ederim. Hiçbir zaman paraya önem vermedim. Babam devlet memuru idi, devamlı takım elbiseyle işe gidiyordu. Bende ondan esinlenerek takım elbiseye alıştım. 47 yıldır bu şekildeyim. Yazın Temmuz-Ağustos aylarında takım elbise giymiyorum. O zaman spor giyiyorum. Ceket ve kravatı bırakıyorum sıcak nedeniyle” diye konuştu.
İşe bisikletle gidip geldiğini ve bisikletin kendisi için niçin önemli olduğunu anlatan Uğur, “Bisiklete binmeyi çok seviyorum. İlkokul üçüncü sınıfa gidiyordum. Köyümüzden birisi çocuğuna 3 tekerlekli bisiklet getirdi. Defalarca yalvarma rağmen 1 dakikalığına bizi bindirmedi. Bende ondan esinlenerek eve gittim tahtadan 3 teker bisiklet yaptım. O hayatımdan hiç çıkmayacak bir anıydı. Şuan için artık teknoloji değişti. Normal bisiklete bindik, hatta motor bile aldım ama motorda kaza yaptığım gibi motoru bıraktım. Şu an benim için bisiklete binmek spor” ifadelerini kullandı.
Aynı sokakta 32 yıldır esnaflık Burhan Saran ise Uğur'un takım elbiseyle iş yapması, her gün tıraş olup işe gelmesi, insanlara yaklaşımının çok güzel olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Bu şekilde esnaf olmasından memnun kalıyor vatandaşlar. Bütün esnafın da bu şekilde yapmasını istiyorlar. Bu şekilde yapan esnafımız pek nadir kaldı. Takım elbisesiyle gelip iş yapan insanı görünce şaşırıyoruz. Bende düşündüm ama ben kendime yakıştırmadığım için bizim işlerde onun için mecburiyetten onu ben takdir ettim, gurur duydum o şekilde çalışmasından. Esnaflık yönünde Nihat abimizden insanların ders almaları lazım.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.