KADIN LİDERLER: Merkel, Teatcher, Çiller, Akşener
Almanya Başbakanı Sayın Angela Merkel son noktayı daha önce koymuştu şimdi o nokta yerini buldu. “Almanya’nın annesi, Avrupa’nın başbakanı” gibi güzel sıfatlarla yolcu etti Almanya kendisini. Ne güzel bir örnek. Arkasından muhalefet eden olmayacak. O eski günleri anarak yaşayacak Almanya. Alman kültürünün özelliklerini taşıyan bir sosyalist Alman. Papazın kızı bir sağcı lider… Ancak kendisi sağ kanat temsilcisi Hıristiyan Demokrat.
Bir büyük adam dünya kadınlarının özelliklerini sayarken şöyle demişti: Fransız kadını şuh ve ahlaksız, İspanyol kadını aşırıdır. Duada aşırıdır. Kendinden geçer dua ederken. Giyimde aşırıdır pespembe veya kıpkırmızıyı tercih eder giyimde. Raksta da hareketli ve aşırıdır, yerinde duramaz. İngiliz kadını da kibirli egosu yüksek, tepeden bakan bir tiptir. Alman kadını sakin akıllı, biraz da soğuktur. Türk kadını için de “temizdir der”. Etrafı temiz, ahlakı temiz. İşte Merkel de tipik bir Alman. Sakin biraz da soğukluk derecesinde mülayim bir insan. Görev süresi devamında aşırılıklara Yunan, Fransız şımarıklıklarına da engel oldu. Yunanistan’ın sömürge valisini kendisi tayin etti. Her ne kadar gençliğinde Apo’nun yakınlarında resimleri çıksa da özel bir resmi şen şakrak bir resmi çıkmadı. Yine gençliğindeki mayolu resmi de beklenen etkiyi yapmadı. Çünkü O, hafifmeşrep bir kadın değildi. Dünya liderler zirvesinde de şımarık değil ağırbaşlı bir tutumla muamele etti diğer liderlere.
DEMİR LADY: MARGARET TEAHCHER
İngiliz kadını kibirli ve tepeden bakan bir ahlaka sahiptir. Kraliçe’nin geçmiş yaşına rağmen katıldığı toplantılarda etrafa bakışı bu tezi kuvvetlendirir.1980’li yıllarda başbakanlık yapan Demir Lady lakaplı Sayın Margaret Teacher tam bir İngiliz kadınıydı. Arjantin ile girdiği Folkland Adaları savaşından galip çıkış neticesinde de bu büyüklük taslama egosunu zirve yaptırmıştı. Merkel ne kadar cana yakın sıcak bir insansa Teacher o kadar itici ve mağrurdu. Kendi ülkesinin dışında kendisine, Merkel’e gösterilen sevginin saygının gösterildiğini zannetmiyorum. Ama o milleti adına elbette kahraman kadınlar arasındadır.
PORF. DR. TANSU ÇİLLER
Daha siyasete girmeden öğretim üyesi iken de siyasetin ortasında olan Sayın Tansu Çiler o zaman “bizim Demir Lady” diye anılırdı. Turgut Özal karşıtı bir aydın olarak yazdığı makaleleri ilgiyle okurduk. Özal’a göre daha milli olduğunu düşünerek içimiz soğurdu. Süleyman Demirel, kendisini partiye aldıktan sonra güçlü kişiliği ve bilge şahsiyeti yardımıyla hızla kendisini kabul ettirdi. Sayın Demirel’in Cumhurbaşkanı olması onun parti liderliği ve başbakanlık yolunu açtı. Özal’ın yolundakilerle elbette anlaşamadı. Sayın Demirel kendisi için “siyasete kazandırdığım için pişmanım” dese de herkes ona “erkek gibi kadın” demekten kendisini alamadı. Kardak Kayalıkları konusundaki tavrı hala hafızlardadır. Bu olaydaki tavrı “bizim demir lady” anlayışını kuvvetlendirdi.
MERAL AKŞENER
Meral Hanımı siyasete sokan da Tansu Çiller’dir. En azından bakan yapan O’dur. Nasıl ki Sayın Tansu Çiller Hanımefendi’yi siyasete kazandırdığına pişman olan bir Sayın Süleyman Demirel varsa Meral Hanımı siyasete soktuğuna pişman olan bir Sayın Tansu Çiller var. “MGK’da konuşulanları ABD basın ataşesine satıyordu” diyordu. Kendisi de pişmanlığını ifade ediyordu. Meral Hanım’ın şu anda aktif siyasette olması O’nu gözler önünde tutsa da bizimkiler ile onlarınkileri karşılaştırırsak varacağımız sonuç ne olur acaba?
NOT: Bizim iki büyük devlet kadınımız olan “Devlet Ana’mız olan Hayme Ana ile Mahlar Ayım Nadire Begüm’ü de yazacağım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.