Partiler kendi adaylarıyla katılacaklarmış
Seçimlere aylar kala partilerde de hareketlenmeler oluyor…
“Gün akşamlık” derlerdi sayılı günler çabuk geliyor.
Seçimlerin favorileri meydanları süslüyor.
Liderlerin seslerinde kimileri birlik diyor kimleri ayrı giriyor.
Seçim bu riskli riski gören birilerine yamanıyor.
Ben yalnız gireceğim diyen siyasi partiler görülüyor.
Her siyasi parti bir kendi tabanına bakıyor, birde alacağı oya benim tabanım bana ne kadar sahip diyor.
Ülkede o kadar irili, ufaklı siyasi parti var ki.
Siyasi parti liderlerinin gönlü belediye seçimlerini almak.
Ne kadar siyasi partilerinin gönlünde kazanmak olsa da taban ne diyor.
Partilerin yüzde diliminde en önde Ak parti daha sonra yılların partisi CHP diğerleri sıralamaya girse de seçimlerin galibi gözükmüyor.
AK Parti’yle ve CHP ile ortak girenlerin şansı var gibi gözüküyor.
İktidar cumhur ittifakında yana gözükse de MHP biz partimizin adaylarıyla katılacağız diyor.
CHP seçimleri yalnız girmekten korkuyor.
Bir partinin tüm şehirlerde kendi adayı ile seçime katılması, öncelikle özgüvene bağlıdır…
Özgüven ise olaylara pozitif bir yaklaşım demektir.
Lakin bir de işin realitesi var…
Önce geçmiş yerel seçimleri bir hatırlayalım.
Belediye başkanlığı seçimlerinde, hatırlanacağı gibi en büyük mücadele İstanbul’da yaşanmıştı.
İlk seçimlerde Ekrem İmamoğlu, AK Parti’nin adayı Binali Yıldırım’a on dört bin oy fark atmıştı.
Fakat bu sonuca AK Parti tarafından itiraz edildi ve seçim tazelendi.
Bu defa on dört binlik fark, oldu sekiz yüz bin…
Yani, bir yerde milletin iradesi ile oynanmaz…
Bunu çok açık ve seçik anladık…
Hatırlanacağı gibi yerel seçimlerde İstanbul, Ankara ve İzmir’de Cumhur İttifakı’na karşı, CHP, İYİ Parti ve üstü kapalı olarak da o zamanki HDP birleşmiş, Ekrem İmamoğlu’na seçimi kazandırmışlardı.
Demem o ki, muhalif kesimden ne CHP ne İYİ Parti ne de bir başkası seçimi tek başına kazanamıyordu.
Birleştiler…
Anlaştılar…
Ve kazandılar…
Bugün görünüşte birleşemiyorlar.
Anlaşamıyorlar.
Kazanamayacaklar.
Şimdi, seçimlere beş ay gibi az zaman kala İYİ Parti diyor ki, “Ben seçimlere seksen bir ilde kendi adayım ile çıkacağım!”
Peki, nasıl olacak bu iş?
Dersiniz.
Genel seçimlerde illere göre partilerin oy dağılımı gördük.
İyi partide oy patlaması mı oldu.
İyi partinin ilk çıkışlarıyla bugünkü konumu aynı değil deniyor.
Oy kaybı yaşayan bir parti tek başına gerçekten girecek mi dersiniz.
Merak Akşener’in dünüyle bugünü bir olmadığı için en son kararına bakmalıyız.
Bu yüzden partisi her geçen gün kan kaybı yaşıyor.
Şimdi hangi cesaret ve özgüven ile “ seksen bir ilde kendi adayım ile yarışacağım” diyorlar, anlamış değilim!
Ne diyelim siyasetçiye güven olmuyor.
Bugün söylediğini yârin inkâr eden genel başkanlarını görüyoruz.
Onun için daha seçimler beş ay gibi bir zaman var, hangileri kiminle masaya oturacak ilerleyen zamanlar göreceğiz.