Bir yanda trilyonları götüren yürekleri ve cesaretleri olmayan futbolcular, bir yanda da bacağını, kolunu bu vatana feda eden kahramanlar. Dün akşam iki farklı senaryoyu televizyonda izledi tüm Türkiye.
Türkiye’nin sanırım en çok gurur duyduğu da bacaklarını bu vatan için feda eden 11 cesur kahramanların sahadaki azmi, hırsı, güzel futbolu ve cesaretli oyunuydu. Bir yanda para için birbirinin gözünü oyan futbolcular bir yanda ülkesi için canını dişine takan kahramanlar. Gerçekten bir futbol resitalinin yanında kahramanlığın da en güzel örneğini sergilediler.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun “Türkiye Futbol Oynuyor” projesi kapsamında destek verdiği Bedensel Engelliler Spor Federasyonu bünyesinde bulunan ve Turkcell ana sponsorluğundaki Ampute Futbol Milli Takımı, EAFF Avrupa Ampute Futbol Şampiyonası final maçında İngiltere'yi 2-1 yenerek şampiyon oldu.
Başta Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman olmak bu 11 cesur yüreğe Vodafone Park’ın kapılarını açanlara binlerce kez teşekkür ediyorum. Çünkü bu cesur insanlara dünyanın en güzel stadı seçilen bu muhteşem stadyum yakışırdı ve yakıştı da.
Vodafone Park’ta oynanan karşılaşmaya etkili başlayan Türkiye’nin kahramanları oldu. 25’er dakikalık iki devre halinde oynan final maçının 25. dakikasında Ömer Güleryüz'ün kaydettiği golle ilk yarıyı 1-0 önde tamamlayan Ampute Milli Takımımız 50. dakikada Westbrook'un golüne engel olamayınca maçın son bölümüne kadar maç 1-1 devam etti.
Uzatma dakikalarında baskısını arttıran Türkiye, 50+1. dakikada Osman Çakmak'ın muhteşm volesiyle golüyle öne geçti ve sahadan 2-1 galip ayrıldı. Osman’ın attığı bu şahane golü sağlam futbolcular atamazken o vuruşun zaten gol olmaması işten bile değildi.
Bu örnek gol ve bu örnek futbol hiçbir uvzunu kaybetmemiş sapa sağlam futbolcuları, insanlara örnek olsun. Çünkü çalışarak azmederek kazanılamayacak bir başarı kalmıyor hayatta tıpkı Ampute Milli Takımımızın yaptığı gibi yüreklerini sahaya koydular, değneklerini alıp sahaya çıktılar ve sonuç ortada ŞAMPİYONLUK.
Türkiye'nin, İngiltere ile oynadığı karşılaşmaya seyirciler büyük ilgi gösterdi. Yaklaşık 42 bin seyirci kapasiteli Vodafone Park'ı tamamen dolduran Türk sporseverler, bayrak ve marşlarla ay-yıldızlılara destek verdi. Bu kahramanlara da bu yakışırdı ve kendilerini biran olsun yalnız hissetmediler.
Bu sonuç bu kupa bazılarına da örnek ve kapak olsun. Her şey para, şan ve şöhret değil. Her şey prim kavgası değil ve her şey sahadan çıkarken yenildiğin bir maçın ardından gülmek değildir. Bu inşallah bir güzel ders olmuştur sağlam futbolcularımıza.
Çünkü aynı akşam bir maç daha vardı. A Milli Futbol Takımı, 2018 Dünya Kupası Grup Eleme maçında deplasmanda Finlandiya ile karşı karşıya geliyordu ve gruptaki son maçtı. Milli takımın hiçbir şansı olmamasına karşın ortaya konulan yine hayal kırıklığından öte gidemedi ve maç 2-2 beraberlikle sona erdi.
Maçı izlerken iki kez düşündüm. Bir yerde bu vatan için bacağını elini kolunu kaybetmiş kahramanlar, bir yanda da para için kavga eden, sen şu kadar prim aldın ben bu kadar almadım. Sen niye aldın ben niye almadım kavgası yapan futbolcuları düşününce insan gerçekten kahroluyor.
Bir yanda sahaya 11 cesur yürek çıkıyor ve yüreklerini, millet ve vatan sevgilerini sahaya koyarak canını dişine takıp şampiyonluk için ter döken kahramanlar var bu ülkede. Gerçekten ne kadar gurur ve onur duysak azdır. Çünkü Avrupalılar Türkiye’den belki de böyle bir şey asla beklemezlerdi Türkiye nere ampute futbol nere. Öyle ya her yelin en iyisin Avrupalı bilir misali.
Fakat dün akşam Türkiye Ampute Milli Takımı gerçek bir hayat dersi verdi dosta ve düşmana karşı. Çünkü bu milli takımın 11 kahramanı gerçekten bütün övgüyü ve ödülleri sonuna kadar hak ediyor. Darısı bu kadar cesareti ve yüreği olmayanların başına diyorum…