Sevgili okuyucularımız; inanın idare edenimizin programlarını ve tutmayan vaatlerini yazmaya yetişemiyoruz. Bırakın bizi ışık hızı bile yetişemiyor. Onun için de gördüğünüz gibi terse çevirerek attım yazımızın başlığını; 22 yılda 17. defa OVP açıklanmış, hiç birisi de tutmamış. Yani neredeyse her yıl dinlediğimizle baş başa kalıyoruz. Sayfalar kolay yazılıyor kopyala yapıştırla. Yeni OVP’miz tam 76 sayfa. Ancak sonucu daha bugünden görülüyor ki önceki yıllarda açıklanan OVP’lerden daha olumsuz olacak; şahit olacağız.
OVP’yi Maliye Bakanı’nın ‘süslük’ gibi oturduğu salonda Cumhurbaşkanı açıklıyor. Merkez Bankası Başkanı ise arka sıralarda seyrediyor.
İdare edenimiz, piyasaya ‘ipler benim elimde’ mesajı veriyor. Buraya kayda geçsin diye yazıyorum, idareciyim, araştırmacıyım, okuduğunu anlayabilenim ama kesinlikle ekonomist değilim. Ona rağmen bu program tutmaz tutmayacaktır diyorum. Ömrümüz yeterse yaşayıp hep birlikte göreceğiz.
Tutması için;
1. Merkez Bankası bağımsız olmalı, sizce bu CB sisteminde mümkün mü?
2. Yazboz tahtasına döndürülen Kamu İhale Kanunu, 2001 yılında ilk çıktığı hale döndürülmeli. Yani şeffaf ve rekabetçi olmalı. Sizce istediğinize ihale vermenin önünü kapatacak, engelleyecek olan bu uygulama bizim ülkemizde milyonda bir ihtimalle de olsa gerçekleşebilir mi?
3. Avrupa standartlarında yargı reformu olmalı, yargı evrensel kurallara bağlanmalı, yani yargı bağımsız olmalı. Peki bu CB sisteminde sizce yargı bağımsızlığı olabilir mi?
O halde kendimizi kandırmayalım. Bu açıklanan OVP biter, yeni OVP’ler gelir, yaz, yaz bitmez. O nedenle umudunuzu başka baharlara bile saklamayın. Çünkü başka baharlar da bitirildi.
KONUNUN ANA ÇÖZÜMÜ SİSTEMDE, YANİ SİSTEMSİZLİKTE…
Tek kişinin yetkili olduğu ülkelere yatırımcı önünü göremediği için gelmiyor, gelmez de, gelmeyecektir de. İstediğiniz kadar “rasyonele geçtik, bir daha böyle olmayacak” deyin, hatta yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim’e el basın kimseyi inandıramazsınız.
Yabancı yatırımcı vaade değil, kâğıda yazılana değil, süslü laflarla “yapacağız, edeceğiz”e değil, uygulamaya bakıyor. Çünkü adam para yatırıyor. Ekonomi GÜVEN demektir, o da maşallah bizde yok.
Döndük aynı yere geldik. Peki özellikle son 5 yıldır ekonomik olarak yaşadıklarımızın, kayıplarımızın hesabını kim ödeyecek? Günün sonunda da “denedik olmadı, istedik tutmadı, dua ettik kabul olmadı” diyerek mazeret üreteceksiniz.
Yaşadıklarımız, Kemal Sunal filminde saf vatandaşların, bir de paralarını alarak, “sizi Avrupa’ya götürüyoruz” diye kapalı kamyon kasasına doldurulup, saatlerce dolaştırıldıktan sonra aynı yerde indirilmesine benziyor. İnanın o filmdi bir sonu vardı. Bu ekonomide yaşadıklarımızın bir sonu gözükmüyor. 17’inci OVP biter, 18 gelir, 19 gelir. Matematikte sayı çok, bilgisayarlarda da sayfalar çok.
Yaz, yaz, yaz.
BU PROGRAM DA TUTMAZ.
ÇÖZÜM: *Demokrasi , *Evrensel Hukuk, *Şeffaflık, *Güvenirlik,
BAĞIMSIZ KURUMLAR…!